İmar izni verilen Kissebükü için Ersoy’a sert eleştiri

Last Updated on 4 Ocak 2019 by Yaşar Çelik

Bodrum’da Doğal ve Arkeolojik SİT alanı olarak ilan edilen Kissebükü için imar kararı verildi. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy’un sahibi olduğu ETS Tur’a ait olan ve otel yapılmak istenen arazi için imar izni Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından çıktı.

Konuyla ilgili bir açıklama yapan Bodrum Denizciler Derneği Başkanı Mustafa Demiröz’ün “Dernek olarak Deniz Ticaret Odası ile birlikte itiraz etmiş ve davayı kazanmıştık. İmar planını iptal ettirmiştik. Ancak, yatırımcı tekrar revize talebi ile başvurmuş. Ve bu kez Turizm Bakanlığı tarafından tahsis edilmiş 95 dönümlük araziye ilave olarak, 25 dönüm daha tahsis istemiş. Bizler Mehmet Ersoy’un Turizm Bakanı olmasından sonra, otel girişiminden vazgeçeğini umarak, müjdeli haber beklerken, tam tersi olan bu gelişme karşısında şok olduk ve bu gelişmeyi şiddetle kınıyoruz” sözleri ise dikkat çekti.

2014 yılında 5 yıldızlı otel yapmak istenen arazi için Muğla Valiliği, ‘ÇED Gerekli Değildir’ kararı ile otel inşasına izin vermiş ancak bu karar karşısında Bodrumlu vatandaşlar 25 Ocak 2015’te karadan ve denizden bölgeye giderek tepki göstermişlerdi.

Şimdi yeniden imara açılan arazinin planlama yetkisi, ETS Tur’un sahibi ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy’a ait olduğu ifade edilen Yeniçağ Gazetesinde yer alan habere göre hazırlanan imar planında bölgede yapılacak olan yapılar için en fazla 2 kat, 10,5 metre maksimum yüksekliğe izin verildiği ve parselde maksimum inşaat alanı katsayısının 0,30 emsal olduğu, asma katların kat olarak sayılmayacağı belirtildi.

ERSOY’DAN DİKKAT ÇEKEN SÖZLER

Turizm Bakanı Mehmet Ersoy’un geçmişte “Çok büyük avantaj niye kaçırayım? Rakamlar yüksek değil. İşletmelerin yarım sezonluk kârı. Olaya şöyle bakıyorum. Turizmi bir yere getirmeyi başarırsam, şirketlerim de değerleniyor” sözlerine de yer verilen haberde yapılan şu yorum akıllarda soru işareti yarattı:

“İktidarın Türkiye’nin holding gibi yönetilmelmesi gerekir anlayışı, Ersoy’un ifadelerinde yerini buluyor. Devlet holdingleşirken, bakanlıklar şirketleşiyor.”