“Bir tatil köyü yalnızca tatil köyü değildir!”

Last Updated on 30 Nisan 2020 by Turizm Günlüğü

Dünya Gazetesi’nin köşe yazarlarından Alaattin Aktaş, bugünkü yazısında konaklama ve turizm sektörünün ülke ekonomisine katkısının boyutlarını göz önüne serdi. Aktaş, bir sezon boyunca 600 odalı bir tesisinin 55 sayfadan harcama kalemlerini paylaştı.

Dünya Gazetesi’nin köşe yazarlarından Alaattin Aktaş, bugünkü “Bir tatil köyü yalnızca tatil köyü değildir!” başlıklı köşe yazısında konaklama tesislerinin ülke ekonomisine katkılarını ve ülke ekonomisi için önemine dikkat çekti.

600 odalı bir konaklama tesisinin bir sezon boyunca gerçekleştirdiği harcamaların 55 sayfalık listesi ve Aktaş’ın köşe yazısında öne çıkan satırlar şöyle:

“Önceki gün Antalya’dan turistik bir tesis sahibinin sektörün ne kadar zor durumda olduğuna ilişkin görüşlerini aktarınca “Bir yatağa 500 lira, 600 lira almayı biliyorlar, batarlarsa batsınlar” diye tepki gösteren okurlar oldu. Bu fiyatlar elbette tartışılabilir, eleştirilebilir.

Ancak, böyle bir tesiste kalmak tercihtir, kimse buna mecbur değil.

Hem eğer fahiş fiyatı eleştireceksek zorunlu olarak tükettiğimiz mal ve hizmetlerin fiyatına odaklanmak daha iyi bir tercih olur.

Ayrıca hangi sektörde olursa olsun, bir tesisin kapısına kilit vurması yalnızca o tesisin sahibini ilgilendirmez. Bu durumdan en çok canı yananlar orada çalışanlar olur. Sonra da bu tesise ara mal, hammadde ve hizmet sağlayanlar zarar görür.

Dönelim yine turistik tesislere… Bu tesisler yalnızca hizmet üretiyor. Her şey satın alınıyor, binlerce kişiye yemek yapılıyor, her gün binlerce kişinin havlusu-çarşafı değiştiriliyor, binlerce kişiye alkollü-alkolsüz içecek ikram ediliyor.

Acaba bir tatil köyü bir sezonda neler alıyor ve ne kadar alıyor?

Antalya’da bulunan yaklaşık 600 odalı ve binden fazla yatak kapasiteli bir tesisin bir sezonda neler tükettiğine baktık. 2019 yılı tüketiminden birkaç örnek verelim:

“300 tondan fazla et ve balık, 200 ton kadar bal, reçel ve tatlı, 210 bin dolayında kutu ve şişe olarak alkollü içki, 2.2 milyon adet alkolsüz içki, 650 bin adet kadar buklet ürün denilen konukların özel tüketimine sunulan sabun, duş jeli, şampuan gibi ürünler, 7.8 milyon kwh elektrik ve yaklaşık 280 bin metreküp su.”

Ürün bazında da birkaç örnek vermekte yarar var:

“29 ton kavun, 62 ton karpuz, 24 ton kuru soğan, 69 ton domates, 22 bin adet semizotu, 17 ton limon, 854 bin adet yumurta, 117 bin adet 200 gramlık ayran, 9 ton kaşar peyniri, 34 bin adet üçgen peynir, 16 ton pirinç, 1 milyon 21 bin adet poşette toz şeker, 328 bin adet poşette esmer toz şeker, 43 bin adet ekmek, 59 ton böreklik un, yaklaşık bir milyon şişe bira, 1 milyon 373 bin adet yarım litrelik su, 340 bin adet eldiven, 166 bin adet 72’li tuvalet kağıdı, 49 bin adet anahtar kabı, 3 ton çimento, 3 bin 300 metre kablo, 2 ton seramik yapıştırıcı, 14 bin adet vida.”

TAM LİSTEYİ LİNKE TIKLAYARAK GÖREBİLİRSİNİZ

Antalya yöresinde oda ve yatak kapasitesi bu düzeyde, hatta daha büyük çapta en az 100 tatil köyü var. Varın hesaplayın bu tesislerin toplam tüketimini.

Kaldı ki turistik tesisler yalnızca Antalya’da değil… Ve turizmdeki sıkıntı da yalnızca Antalya bölgesiyle sınırlı değil…

Alaattin Aktaş’ın köşe yazısının tamamını okumak için tıklayınız.