Şerif Yenen’in 37 yıllık bilgi birikimiyle hazırladığı “Turkish Odyssey” kitabının lansmanı geçtiğimiz Perşembe sabahı, Türkiye’nin tarihine tanıklık etmiş mekânlardan biri olan Pera Palas’ta yapıldı. Ancak bu önemli kültürel eserin sponsorluğunu ne Kültür ve Turizm Bakanlığı ne de Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı (TGA) üstlendi. Peki neden?
Lansman sonrası katılımcıların sorularını yanıtlayan Yenen, turizmdeki öncelikleri ve destek anlayışını sorgulatan açıklamalarda bulundu. Sponsorluk taleplerine yönelik soruya verdiği yanıtta, Türk Hava Yolları Basın Danışmanı Yahya Üstün’e bir e-posta gönderdiğini ancak hiçbir geri dönüş almadığını belirtti. TGA ile ise yüz yüze görüşebildiğini söyleyen Yenen, ajansın kendisine “Bizim broşür basacak bile PR bütçemiz yok” dediğini aktardı.
- Her ay dünya genelindeki tanıtım faaliyetlerine dair detaylı raporlar yayımlayan TGA’nın gerçekten broşür basacak bütçesi yok mu?
- Eğer öyleyse, otelcilerden, seyahat acentalarından ve restoranlardan alınan katkı payları nerede kullanılıyor?
- Kültürel tanıtımın bu denli sembolik kaldığı bir ortamda, ‘Türkiye Yüzyılı’ hedeflerine nasıl ulaşılacak?
Tüm bu sorular gündemdeyken, Yenen’in “Turkish Odyssey” kitabı Yüksel Halıcılık sponsorluğunda yayımlandı. Organizasyon, Demet Sabancı’nın ev sahipliğinde, ddf ekibi tarafından titizlikle yürütüldü.
Yenen, üç ciltlik bu eserin yalnızca bir gezi rehberi olmadığını, aynı zamanda Türkiye’nin kültür, tarih, mitoloji, mimari ve arkeolojisine dair kapsamlı bir başvuru kaynağı olduğunu vurguladı.
Peki, bu denli değerli bir kültürel projeye kamu kurumlarının ilgisizliği ne anlama geliyor?