Site icon Turizm Günlüğü

Uluslararası Adana Lezzet Festivali, 9. Yılında Kültür ve Gastronomiyi Kuşaktan Kuşağa Buluşturacak

9. Uluslararası Adana Lezzet Festivali’nin tanıtım lansmanı İstanbul Feriye’de gerçekleşti

10-11 ve 12 Ekim 2025 tarihlerinde Adana Merkez Park’ta düzenlenecek olan 9. Uluslararası Adana Lezzet Festivali’nin tanıtım lansmanı, İstanbul Feriye’de gerçekleştirildi.

Bu yıl 9. kez düzenlenen Uluslararası Adana Lezzet Festivali’nin basın toplantısı, 26 Eylül 2025 Cuma günü İstanbul’da yapıldı. Lansman meşhur Adana ciğer kebabı ve Adana kebabı eşliğinde konuklara adeta bir lezzet şöleni yaşattı.

“Kuşaktan Kuşağa” temasıyla gerçekleştirilecek festivalde lezzet tutkunlarını bekleyen etkinlikler ve sürprizler, basın mensuplarıyla paylaşıldı. Adana Valisi Yavuz Selim Köşger’in ev sahipliğinde düzenlenen lansmana; Büyükşehir Belediyesi, ilçe belediyeleri, odalar ve festivalin gerçekleşmesinde yoğun çaba harcayan festival komitesi de katıldı.

9. Uluslararası Adana Lezzet Festivali’nin tanıtım lansmanı İstanbul Feriye’de gerçekleşti

Etkinliğin moderatörlüğünü Fulya Öztürk üstlendi. Çok sayıda basın mensubu ve davetlinin katılım gösterdiği toplantıda, Festival İçerik Sorumlusu Gökmen Sözen, Merkez Park ana sahnesinde ziyaretçileri bekleyen etkinliklere dair kapsamlı bir sunum gerçekleştirdi.

Adana Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Kıvanç, Sözen’in ardından yaptığı konuşmada sadece gastronomi açısından değil, Adana’nın üretim gücüne de dikkat çekti.

8. Uluslararası Adana Lezzet Festivali Başlıyor

Kıvanç’a ek olarak, Adana Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Sütçü, Adana’ya ve festivale gelen yabancı ziyaretçilerin sayısının, Adana mutfağının yalnızca yerel değil, küresel ölçekte de ilgi gördüğünün bir kanıtı olduğunu belirtti. Ardından söz alan Seyhan İlçesi Belediye Başkan Vekili Hasibe Akkan, Adana’nın sadece coğrafi konumuyla değil, bereketli toprakları ve kadim tarihiyle de adeta bir hazine değerinde olduğunu dile getirerek sözü Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Güngör Geçer’e devretti.

Güngör Geçer konuşmasına, davetlileri selamladıktan sonra, Adana’nın 300 gün güneş alan iklimi, denizi, ovası, dağları ve nehirleriyle dünyanın en güzel coğrafyalarından biri olduğunu ifade ederek başladı. Geçer, Adana’nın bu eşsiz özelliklerini mutfağına da yansıtarak zengin bir gastronomi kültürü oluşturduğunu belirtti. Festivalin, damaklarda iz bırakan marka lezzetleriyle dikkat çektiğini söyleyen Geçer, bu lezzetlerin sırrının ise malzemelerin üretildiği eşsiz Çukurova bölgesinin taze ve doğal ürünlerinde yattığını sözlerine ekledi. Ayrıca festivalin, sürdürülebilir mutfak anlayışına önemli katkılar sağlayacağını vurguladı.

VALİDEN DOKUNAKLI KONUŞMA

9. Uluslararası Adana Lezzet Festivali’nin tanıtım lansmanı İstanbul Feriye’de gerçekleşti

Geçer’in ardından kürsüye çıkan Adana Valisi Yavuz Selim Köşger, basın mensupları ile davetlilere saygılarını sunarak Adana’nın sahip olduğu zenginlikleri ve festivalin değerini önemle dile getirdi. İstanbul’daki tanıtım etkinliğinde tanıtım etkinliğinde yaptığı konuşmada şu ifadelere yer verdi:

“Adana’nın bereketini, tarihini ve eşsiz mutfak kültürünü sizlerle paylaşmak bizim için büyük bir mutluluk. Adana, 10 bin yıllık geçmişe dayanan kökleri, Seyhan ve Ceyhan nehirleri ile Berdan Çayı’nın beslediği Çukurova’nın verimli topraklarından gelen ayrıcalığıyla sofralarını zenginleştirir. Adana’da sofraya oturmak demek hem şehrin tarihine hem doğasının cömertliğine hem de insanlarının içten misafirperverliğine ortak olmak anlamına gelir.

Adana’mız yalnızca lezzetlerin değil, kültürün, sanatın ve kardeşliğin buluşmasına da ev sahipliği yapacaktır. Bu yılki temamız “Kuşaktan Kuşağa”. Çünkü lezzet yalnız damakta kalan bir tat değil; bellektir, hatıradır, ortak dildir. Annelerimizin yoğurduğu hamur, ustalarımızın işlediği kebap, ninelerimizin pişirdiği tatlı ve çocuklarımızın paylaştığı sevinç aynı sofrada buluşur. Her lokmada toprağın bereketi, emeğin hakkı ve geçmişten geleceğe uzanan bağ vardır. Adana mutfağı bu yüzden bir kültür aktarımıdır; tarifi kadar hikâyesi, tekniği kadar hatırası kuşaktan kuşağa devredilir.”

ADANA’DA BUGÜN 23 TESCİLLİ COĞRAFİ İŞARET BULUNUYOR

8. Uluslararası Adana Lezzet Festivali

Adana’da bugün itibarıyla 23 tescilli coğrafi işaret bulunuyor. Bu tesciller, yalnızca özgün tatları korumakla kalmıyor; aynı zamanda üretim bilgisini, yöresel teknikleri ve emeği de muhafaza ediyor. Adana Kebabı, Adana Analı Kızlısı, Adana Şırdan Dolması gibi yemeklerimiz; Adana Bici Bici, Adana Halka Tatlısı, Adana Karakuş Tatlısı ve Adana Taş Kadayıfı gibi tatlılarımız bu coğrafi işaretlerin en bilinen örnekleri arasında yer alıyor.
Festival alanında, bu değerlerimizi tescil logoları, izlenebilirlik bilgileri ve üretici hikâyeleriyle görünür kılacağız.

Festivalimiz yalnızca bir “yemek alanı” değil; aynı anda farklı noktalarda eş zamanlı olarak yürütülen zengin bir kültür programıdır. Usta şeflerin söyleşileri, paneller, canlı ustalık gösterimleri, çocuk atölyeleri, gençler için yarışmalar, konserler ve açık hava etkinlikleriyle her yaş grubuna hitap eden kapsamlı bir içerik sunuyoruz.

Bu yıl ayrıca, ulusal şeflerimizin yanı sıra uluslararası alanda kabul görmüş Michelin yıldızlı şefler de festivalimize katılacak. Kendi mutfak deneyimlerini paylaşarak, coğrafi işaretli ürünlerimizi çağdaş tekniklerle buluşturacaklar. Adana bu sayede bilgiyle tadın, sanatla kentin, gelenekle yeniliğin buluştuğu büyük bir kültür şölenine dönüşecek.

HEDEF: 1 MİLYONUN ÜZERİNDE ZİYARETÇİ AĞIRLAMAK

8. Uluslararası Adana Lezzet Festivali. Fotoğraf: AA

Geçtiğimiz yıl düzenlenen 8. Uluslararası Adana Lezzet Festivali, 800 bini aşkın misafiri ağırlayarak büyük bir başarıya imza attı. Festival süresince yaklaşık 3,7 milyar TL’lik ekonomik hareketlilik yaşandı. 76 standa ek olarak, 48 kadın kooperatifine de yer ayrıldı. Böylece emeğin ve kadın üreticinin değeri de festival sahnesinde görünür kılındı.
Üç gün boyunca 1 milyonun üzerinde ziyaretçiyi Adana’nın bereketli sofrasında buluşturmayı hedefliyoruz, festivalimizi sadece bir gastronomi etkinliği değil, kültürden ekonomiye uzanan güçlü bir şölen hâline getirmek istiyoruz.

Adana, bugün aynı zamanda festivaller şehridir. Yıl boyunca düzenlenen etkinlikler, binlerce insanı bir araya getirerek şehrimizin yaşam kültürünü görünür kılar. Üstelik bu yoğunluğa rağmen, festivallerimiz huzur ve güven içinde gerçekleşmektedir. Asayiş yönünden herhangi bir olumsuzluk yaşanmamaktadır. Bu tablo, hem misafirlerimize duyduğumuz saygının hem de Adana’nın köklü güvenlik kültürünün en net göstergesidir.

UNESCO’NUN YARATICI ŞEHİRLER AĞI’NA ADAYIZ

Türkiye’nin en iyi gastronomi rotaları

Adana’nın UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı – Gastronomi adaylık dosyası kabul görmüş, sürecin Paris aşaması tamamlanmıştır. Nihai kararın, 30 Ekim–13 Kasım 2025 tarihleri arasında Semerkant’ta düzenlenecek UNESCO 43. Genel Konferansı’nda tüm dünyaya açıklanması beklenmektedir. Bu gelişme; mutfak mirasımızın küresel ölçekte tescillenmesi, yaratıcı endüstrilerimizin güçlenmesi ve kültür temelli kalkınma anlayışımızın uluslararası alanda görünür olması açısından stratejik bir eşiği ifade etmektedir. Yaratıcı Şehirler Ağı’na dâhil olmamız, Adana mutfağını yalnızca Türkiye’ye değil, tüm dünyaya hitap eden bir değer haline getirecektir.

Sözlerimi tamamlarken; Valiliğimizin himayesinde gerçekleşen bu büyük buluşmaya katkı sunan belediyelerimize, odalarımıza, üreticilerimize ve emeği geçen tüm paydaşlarımıza en içten teşekkürlerimi sunuyorum.

Festivalimiz, 10–11–12 Ekim tarihlerinde, Seyhan Nehri kıyısındaki geniş yeşil alanlarda ve Türkiye’nin en büyük şehir parklarından biri olan Merkez Park’ta düzenlenecek.
Merkez Park’ta buluşalım. Gelin; kebabın dumanında, şalgamın kırmızısında, bici bicinin serinliğinde, Seyhan’ın ışığında, Ceyhan’ın bereketinde Adana’nın hikâyesini hep birlikte yaşayalım.

HER YIL BİRAZ DAHA BÜYÜYOR

Yapılan konuşmalarda, Adana’nın gelecek vizyonuna dair projelerden geçmişte yürütülen çalışmalara, kentin sanayi potansiyelinden tarihi zenginliklerine, ticaret ve üretim faaliyetlerinden kültürel mirasına kadar birçok başlık ele alındı. Konuşmacılar, festivalin yalnızca gastronomi değil; aynı zamanda kalkınma, birliktelik ve tanıtım platformu olduğunun da altını çizdi.

Exit mobile version