“Acil” Genel Kurulun Gölgesinde Ne Var? TÜRSAB’ta Yetki Tartışması Büyüyor

TATİLAY TURİZM ve BOOK 4 BED TURİZM Seyahat Acentaları Yönetici Ortağı 23.Dönem TÜRSAB Yönetim Kurulu Üyesi M.Nezih HACIALİOĞLU

Last Updated on 7 Mayıs 2025 by Turizm Günlüğü

TÜRSAB 27 Mayıs’ta Olağanüstü Genel Kurul’a gidiyor. Eski yönetim kurulu üyesi M. Nezih Hacialioğlu, bu çağrının ardında üyelerden gizlenmeye çalışılan başka bir gündem olduğunu öne sürdü: “Yetki devri değil, hesap verme dönemi başlamalıdır.

TATİLAY TURİZM ve BOOK 4 BED TURİZM Seyahat Acentaları Yönetici Ortağı, aynı zamanda TÜRSAB 23. Dönem Yönetim Kurulu Üyesi olan M. Nezih Hacialioğlu, 27 Mayıs 2025 tarihinde İstanbul’da yapılacak TÜRSAB Olağanüstü Genel Kurulu öncesinde dikkat çeken bir açıklama yaptı. Olağanüstü Genel Kurul gündeminin sadece 1618 sayılı yasa ve ilgili yönetmelik kapsamında yönetime geniş yetkiler verilmesi gibi gösterildiğini belirten Hacialioğlu, bu çağrının zamanlaması, belirsiz gündem maddeleri ve yönetim tarzına yönelik ciddi soru işaretleri barındırdığını ifade etti. “Bu süreç, birkaç kişinin inisiyatifinde kurumsal yapıyı kontrol altına alma çabasıdır,” diyen Hacialioğlu, tüm üyeleri şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkelerine sahip çıkmaya çağırdı.

İşte M. Nezih Hacialioğlu tarafından kaleme alınan “Acil” Genel Kurulun Arkasındaki Asıl Gündem Neyin Nesi? başlıklı yazının tam metni:

“ACİL” GENEL KURULUN ARKASINDAKİ ASIL GÜNDEM NEYİN NESİ?

TÜRSAB, 27 Mayıs 2025 tarihinde Olağanüstü Genel Kurul çağrısı yaptı.

Gündem basit: 1618 sayılı Kanun ve ilgili Yönetmelikteki bazı maddeler kapsamında Yönetim Kuruluna geniş yetkiler verilmesi.

Peki, mesele yalnızca bir yetkilendirme mi? Yoksa bu çağrının ardında gözlerden kaçırılmak istenen başka şeyler mi var?

Birliğin duyurusunda “acilen temin edilmesi” gerektiği ifade edilen şeyler var. Neymiş onlar?

“Birliğin kullanımında ve geçmişte mülkiyetinde bulunan taşınmazların TÜRSAB tarafından geri alınması veya satın alınması, iştiraklerdeki hisselerin Birlik uhdesinde toplanması…”
Şimdi burada ilk sorumuz çok basit:

Bu acili yetin sebebi ne?

Genel Kurula yalnızca 5 ay kalmışken, neden bu işlemler Olağan Genel Kurul’da, üyelerin huzurunda, daha geniş ve şeffaf bir şekilde konuşulmuyor? Sekiz yıl boyunca bu işlemleri bekletenler, şimdi ne değişti de bu kadar ivedi bir karar alma arayışına girdiler?

İkinci soru:
Yaz sezonu başlamışken, Kurban Bayramı öncesi, seyahat acentalarının en yoğun olduğu bir dönemde, yurt dışı turların, hac organizasyonlarının tam ortasında yapılacak bir Olağanüstü Genel Kurulun anlamı nedir?

Bölge Temsil Kurulları’nı aynı tarihte İstanbul’a asil yedek ayrımı yapmaksızın ulaşım ve konaklama masraflarını TÜRSAB tarafından karşılayarak davet etmek bir tesadüf mü? Destekçiniz olduğunu düşündüğünüz kişilerin katılımını kolaylaştırıp, diğerlerini devre dışı bırakmaya yönelik refleksif bir manevra mıdır? Kamuoyuna nasıl izah edeceksiniz bu tarihi ve bu “aceleyi”?

Şimdi dönelim esas gündeme.

Yönetim Kuruluna yetki verilmek istenen maddelerde geçen ifadeler son derece dikkat çekici:

• “Geçmişte mülkiyetimizde bulunan taşınmazlar” nelerdir, nerededir bu taşınmazlar? Bu taşınmazların ada/parsel bazlı tam listesi nerede? Bugünkü mülkiyet durumu nedir? Kimler TÜRSAB’dan nasıl aldı? Kimden nasıl geri alınmak isteniyor?

• “İştiraklerdeki hisselerin toplanması” deniyor. Bu iştirakler hangileridir? Hangi şirketler, hangi vakıflar? TÜRSAB’ın bu şirketlerdeki payı nedir diğer ortakları kim ya da kimlerdir bu iştiraklerin? Son 8 yılda bu şirketlere ve yapılara aktarılan para ne kadardır?

En son olarak elbette şu belirsizliğin zirve yaptığı konu:

Borçlandırma.

Metinde “borçlandırma” kelimesi hiç geçmiyor. Onun yerine “Birliği yükümlülük altına sokacak” gibi belirsiz, muğlak ifadeler tercih ediliyor. Neden?
Borçlanma mı yapacaksınız? O zaman açıkça yazın!

Kimse bu kelime oyunlarına kanmaz.

Gündem maddeleri ise neredeyse şifreli.

“1618 Sayılı Kanun’un 34’üncü maddesinin A fıkrasının (g), (ğ), (ı)”
“Yönetmeliğin 7’nci maddesinin 6’ncı fıkrasının (f), (g), (h)”

Yahu neden doğrudan yazmıyorsunuz? Bu maddelerde ne yazıyor?

Taşınmazların alınması, satılması…

Şirket kurulması…

Vakıf, dernek, işletme açılması…

Yönetim Kuruluna olağanüstü yetkiler devredilmesi…

Daha açık neden anlatılmıyor?

Buradan çok net bir tablo çıkıyor:

Bu Olağanüstü Genel Kurul; çağrı metniyle, zamanlamasıyla ve gündem maddelerindeki belirsizliklerle aynı zamanda hayatın olağan akışına da aykırıdır.
Bu çağrının amacı, TÜRSAB üyelerinin denetiminden ve Genel Kurul iradesinden olabildiğince uzak, birkaç kişinin inisiyatifiyle gayrimenkul, şirket ve mali yapı üzerinde kontrol kurmaktır.

Bize düşen çok açık:

Tüm gayrimenkullerin, iştiraklerin, iştiraklere aktarılan paraların, yönetim yapılarının tamamı açıklanmalıdır.

TÜRSAB adına veya dolaylı yapılar üzerinden ticaret yapılacaksa bu yalnızca iktisadi işletme eliyle ve şeffaflık ilkesiyle yapılmalıdır.

Yeni şirket, yeni ortaklık, yeni vakıf… Bunlara izin verilmemelidir.

TÜRSAB’dan beslenen yapılar, vakıflar, maaşlı yönetim gölgeleri… Bunlara artık son verilmelidir.

Yapılması gereken basittir:

Tüm iştirakler TÜRSAB çatısı altında toplanmalı, bütün ticari faaliyetler açık olmalı, yetki devri değil hesap verme dönemi başlamalıdır.

TÜRSAB üyeleri zekidir ve her şeyin farkındadır.

M.Nezih HACIALİOĞLU
TATİLAY TURİZM ve BOOK 4 BED TURİZM Seyahat Acentaları Yönetici Ortağı
23.Dönem TÜRSAB Yönetim Kurulu Üyesi