
Last Updated on 9 Temmuz 2025 by Turizm Günlüğü
Grand Kartal Otel yangınına ilişkin davada ifade veren şirketin genel müdürü Emir Aras’a, Etstur sözleşmeleri ve Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy hakkında sorular yöneltildi. Aras, sözleşmelerin her yıl yenilendiğini, Bakan Ersoy’u şahsen tanımadığını ve otelde konakladığına dair bilgisi olmadığını söyledi.
Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi’nde 78 kişinin hayatını kaybettiği, 133 kişinin yaralandığı Grand Kartal Otel yangınına ilişkin açılan davada yargılamalar sürüyor. Aralarında otel sahibi, şirket yöneticileri ve belediye yetkililerinin de bulunduğu 19’u tutuklu 32 sanığın yargılandığı duruşmada, Grand Kartal Otel’in Genel Müdürü Emir Aras savunma yaptı. Duruşmada müşteki avukatlarından biri Aras’a, “Etstur’la sözleşme ne zaman yenileniyordu, Mehmet Nuri Ersoy’u tanıyor musunuz, Grand Kartal Otel’de konakladı mı?” sorularını yöneltti. Aras ise, “Sözleşme her yıl başında yenilenirdi. Mehmet Nuri Ersoy’u bakan olarak tanırım, tanışmadım, karşılaşmadım, otelde kaldığına şahit olmadım.” şeklinde cevap verdi.
BOLU (AA) – Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi’nde 78 kişinin hayatını kaybettiği, 133 kişinin yaralandığı Grand Kartal Otel yangınına ilişkin, aralarında otelin sahibi ve belediye yetkililerinin de bulunduğu 19’u tutuklu 32 sanığın yargılandığı davada şirketin Genel Müdürü Emir Aras, savunma yaptı.
Bolu 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından, Bolu Sosyal Bilimler Lisesi’nin spor salonunda görülen duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar, yangında yaralananlar ile hayatını kaybedenlerin yakınları ve taraf avukatları katıldı.
Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi’yle (SEGBİS) kayıt altına alınan duruşmanın ikinci gününde savunma yapan, otelin sahibi Halit Ergül’ün damadı ve şirketin genel müdürü tutuklu sanık Emir Aras, yaşanan facia nedeniyle üzgün olduğunu söyledi.
Bu sırada bazı müştekiler tepki gösterince araya giren mahkeme başkanı, “Tarafsız ve bağımsız şekilde bu yargılamayı yapacağız.” dedi.
Savunmasına devam eden Aras, evlendikten sonra 2012’de şirkette çalışmaya başladığını belirterek, “Fiilen genel müdürlük yetkilerim yoktur. Görevim network, bilgisayar güvenliği, internet güvenlik duvarı, kamera sistemi, grup satış, menülerde değişiklik, konaklama fiyatlarında aksiyon almaydı. Otelde bulunduğum zamanlarda bana devamlı bir şeyler danışılır, bir şeyler sorulur. Benim alanımla ilgiliyse cevap veririm, daha önce sormadığım bir şeyse kayınpederime sorarım. Otelde yarı zamanlı duruyordum. Tatil dönemlerinde uzun süreli durduğum oluyordu.” ifadelerini kullandı.
Aras, 16 Aralık 2024’te otele gelen Kültür ve Turizm Bakanlığı denetçilerine kayınpederinin isteğiyle eşlik ettiğini dile getirerek, “12’nci kattan aşağıya kadar odalarda duman dedektörü, yangın merdivenleri dahil hepsine baktılar, katlardaki yangın tüplerine baktılar. 7’nci kata beraber indik, çok uzun denetim oldu, boş odaların hepsine, personel odalarına bakıldı. 7’nci katta ben ayrıldım. Ondan sonra otel müdürü tutuklu sanık Zeki Yılmaz ve muhasebe müdür yardımcısı tutuksuz sanık Mehmet Salun eşlik etti.” diye konuştu.
Denetimi gerçekleştirenlerin bazı eksikliklerden bahsettiğini aktaran Aras, “Hatırladığım birkaçı çamaşırhanede halının değişmesi, engelli odasının 2’nci kattan 3’üncü kata taşınması gibi. Bu hususları kayınpederime WhatsApp’tan attım. Basit eksiklikleri söylediler.” dedi.
– “Yangında 7’nci katta kalıyordum”
Aras, Mudurnu Enerji Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nin otelin altındaki kafeyi kiralamasına ilişkin itfaiye denetimi gerçekleştirildiğini ve eksikliklerin yer aldığı kağıdın kendisine verildiğini anlatarak, şöyle devam etti:
“Hayatımda ilk defa itfaiye raporuyla karşılaştım, hiç vakıf olmadığım bir konu. Listeye baktım, arkadaşlar anlattılar. Ben de hızlıca yapılabilir olanların yanına ‘yapalım’ yazdım. Diğerlerini bilmediğim için şirketin muhasebe müdürü tutuklu sanık Kadir Özdemir’e attım. Sonra kendisini arayarak ‘Bunları 15 gün içerisinde nasıl tamamlayacağız?’ dedim.”
Aras, bunun üzerine Özdemir’in kendisine denetimin yanlış yapıldığını ve geri çekilebileceğini, sadece kafe için itfaiye raporu başvurusu yapılacağını söylediğini belirterek, “Kayınpederime sordum, o da (otelin) itfaiye raporunun olduğunu, açılışta alındığını, olmazsa iş yerinin açılamayacağını söyledi. Ben de Kadir Özdemir’e raporumuzun olduğunu söyleyince o da ‘Var.’ dedi. ‘Öyleyse geri çekelim.’ dedim. Bundan sonraki sürecin ne olduğunu bilmiyorum.” ifadelerini kullandı.
Olay günü 7’nci katta 727 numaralı odada eşi şirketin yönetim kurulu üyesi tutuklu sanık Elif Aras ve çocuğuyla kaldığını, saat 03.32’de eşinin “Dışarıdan sesler geliyor.” demesiyle uyandığını belirten Aras, “O sırada telefonum titredi ama açmadım. Odanın kapısını açtım, karşıdan merdiven tarafından dumanlar geliyordu. O sırada eşime ‘Koş, kızı al yangın var.’ galiba dedim. Tekrar telefon titredi, arayan (otel çalışanı) İdris Erol’du, ‘Yangın var.’ dedi. Nerede olduğunu sorduğumda ‘4’üncü katta” cevabını verdi.” diye konuştu.
Aras, eşini beklerken kendisini otelde kalan ve yangında hayatını kaybeden Sözcü gazetesi yazarı Nedim Türkmen’in aradığını, ona hemen çıkmaları gerektiğini söylediğini aktararak, “1 dakika içinde eşim geldi, ağzımızı ve burnumuzu kapatarak ‘Yangın var.’ diye bağırarak koşarak indik. O sırada ne yaptığımızın farkında değildik. Önce 6’ncı kata indik. Orada bir çocuk gördük, çocuğu da eşim kaparak hep birlikte 5’inci kattan dışarı çıktık.” dedi.
Tekrar içeri girmek istediğini fakat dumandan giremediğini, gördüğü Zeki Yılmaz’a “Alarm neden çalmadı?” diye sorduğunu ve “Bilmiyorum.” cevabını aldığını anlatan Aras, söylediklerinin ve kimin nerede kaldığının kamera görüntüleriyle ortaya çıkacağını savundu.
Aras, otelin açık otopark kısmına bakan sundurmaya çıktığını, o sırada camda gördüğü kayınvalidesi şirketin yönetim kurulu üyesi tutuklu sanık Emine Murtezaoğlu Ergül’ün “İyiyim.” demesinden sonra kurtarma çalışmalarına yardım ettiğini dile getirerek, “Yukarılara bağırmaya başladık, ‘İtfaiye geliyormuş lütfen atlamaya çalışmayın.’ diye. Çok üzücü bir olay oldu, bir kişi atladı. O sırada ben sinir krizi geçirdim.” ifadelerini kullandı.
Diğer sundurmaya çıktığını ve 6’ncı katta baldızı şirketin yönetim kurulu üyesi tutuklu sanık Ceyda Hacıbekiroğlu’nun kaldığı odanın camının kırık olduğunu görünce içeriye girdiğini anlatan Aras, “Odada kimse yoktu. Odaya girme sebebim diğer odalara ulaşma çabasıydı. Koridordan duman geldiği için odadan çıkamadım. Sonra aşağıya indik.” diye konuştu.
Aras, itfaiye ekiplerine binanın yapısını anlatmaya çalıştığını, kamera kayıtlarının nerede olduğunu bildiğini söylediğini ve kurtarılan görüntülerin bunlar olduğunu dile getirerek, olay yerinden hiç ayrılmadığını savundu.
Üzerine atılı “olası kast” suçlamasını kabul etmediğini belirten Aras, “Böyle bir şeyi bilebilsem, aklımın ucundan geçse ne orada kalırım ne de eşimin, çocuğumun orada kalmasını kabul ederim.” dedi.
– “Arabamın çıkarıldığını cezaevinde öğrendim”
Aras, mahkeme başkanının “İtfaiye eri tutuksuz sanık İrfan Acar’ın tespit ettiği eksiklikler size bildirildi mi?” sorusuna, “Eksiklikleri bana otelin muhasebe personeli tutuklu sanık Cemal Özer ve otel çalışanı İdris Erol bildirdi. Bu otelde herkes herkesin görevini biliyor. Şimdi herkes ‘genel müdür.’ diyor, bana kimse genel müdür demiyordu, kartvizitim bile yoktu.” cevabını verdi.
Mahkeme başkanının “Emine Murtezaoğlu Ergül, Ceyda Hacıbekiroğlu ve Elif Aras yönetimde bulundu mu, toplantılara katıldı mı, işleyişle ilgili kararlarda yer aldı mı?” sorusunu Aras, “Burası aile şirketi, Yönetim Kurulu Başkanı Halit Ergül. Ceyda ve Elif zaten İstanbul’da yaşıyor, sadece tatil zamanlarında gelirlerdi ki her tatil değil. Yönetim kurulu her zaman olmazdı çünkü yönetim kurulu işlevsiz bir kurul, orada kayınpederim ne derse o olur. Kayınvalidem şirket işlerine katılmazdı.” şeklinde cevapladı.
Aras, müşteki avukatının “Kültür ve Turizm Bakanlığının raporunda yangınla ilgili bir kusur bulunmaması, kayınpederinizin bakanlıkla olan ilişkilerinden mi yoksa bakanlık personelinin yetersizliğinden mi?” sorusu üzerine, “Demek ki denetimlerde yanlışlık var.” dedi.
Müşteki avukatının “Araçların otoparktan çıkarılması talimatını kim verdi?” sorusunu Aras, “Yangının başından hiçbir zaman ayrılmadım. Ne arabayı ne başka bir şeyi düşündüm. O an kendi aracımın çıkıp çıkmadığını bilmiyordum, çıkarıldığını cezaevinde öğrendim.” şeklinde yanıtladı.
Aras, başka müşteki avukatının “Etstur’la sözleşme ne zaman yenileniyordu, Mehmet Nuri Ersoy’u tanıyor musunuz, Grand Kartal Otel’de konakladı mı?” sorusuna, “Sözleşme her yıl başında yenilenirdi. Mehmet Nuri Ersoy’u bakan olarak tanırım, tanışmadım, karşılaşmadım, otelde kaldığına şahit olmadım.” cevabını verdi.
Sanık ve avukatının savunması sırasında müştekiler zaman zaman tepki gösterdi.
Bu arada duruşma bitiminde söz alan müşteki avukatı, Mudurnu Enerji Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi yetkilileri tutuksuz sanıklar İbrahim Polat ile İsmail Karagöz’ün delil karartma şüphelerinin bulunduğunu belirterek, tutuklanmalarını talep etti.
Görüşü sorulan Cumhuriyet savcısı, talebin reddine karar verilmesini istedi.
Sanıklar ve avukatları da tutuklama talebinin reddine karar verilmesini talep etti.
Mahkeme heyeti, talebin celse sonunda değerlendirilmesini kararlaştırdı.
Dün ve bugün tutuklu ve tutuksuz 17 sanığın savunma yaptığı duruşma, sabah sanık savunmalarıyla devam edecek.