Kartalkaya’daki Grand Kartal Otel yangını davasında müşteki ve tanıklar beyanda bulundu

Last Updated on 17 Temmuz 2025 by Turizm Günlüğü

Yangında 6 yakınını kaybeden Mehmet Güner: Eğitimsiz personel, sorumsuz yönetim 78 cana mal oldu. Evlatlarımızı geri getirmenin imkanı yok ama sebep olanlar mutlaka cezalandırılmalı. Adalete inanıyoruz, mahkemeye güveniyoruz. Kızını ve torununu yitiren Sema Şahin: Otel çalışanları ve otel sahiplerinin yangından burunları bile kanamadan kurtulmaları büyük muammadır.

BOLU (AA) – Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi’nde 78 kişinin hayatını kaybettiği, 133 kişinin yaralandığı Grand Kartal Otel yangınına ilişkin, aralarında otelin sahibi ve belediye yetkililerinin de bulunduğu 19’u tutuklu 32 sanığın yargılandığı davada tanık ve müştekiler dinlenildi.

Okuma önerisi: İşte Grand Kartal Otel Davası! İlk Duruşmadaki Tüm Davacı İfadeleri
Okuma önerisi: İşte Grand Kartal Otel Davası! İlk Duruşmadaki Tüm Sanık İfadeleri
Okuma önerisi: Grand Kartal Otel Yangını Davası Tanık İfadeleri

Bolu 1. Ağır Ceza Mahkemesince, Bolu Sosyal Bilimler Lisesinin spor salonunda özel olarak oluşturulan alanda görülen duruşmada, yangında kızı Zehra Sena Gültekin, damadı Bilal Gültekin ve torunları Muhammet Selim, Yusuf Sinaneddin ve Bekir Sadık Gültekin ile çiftin koruyucu ailesi olduğu Sümeyye Güner’i kaybeden Mehmet Güner’e söz verildi.

Güner, kızı ve ailesinin en üst katta konakladığını aktararak, evlatları hayatını kaybederken aynı kattakilerin koşarak otelden çıktığını, buna sabretmeye çalıştıklarını, içlerinin yandığını kaydetti.

Otelin prestij kaybetmemek için misafirlerine haber vermediğini söyleyen Güner, şöyle devam etti:

“Saat 02.30’da yangın çıkıyor. Madem söndüremediniz saat 03.00’te haber verseydiniz kimseye bir şey olmazdı. Kızımla görüştüm ve yola çıktım. Eşim, Enes Gültekin’le de görüştü. Kızım kapıyı açamadı, Enes, ‘Habibe teyze, kapılar açılmıyor’ dedi. Eğitimsiz personel, sorumsuz yönetim 78 cana mal oldu. Evlatlarımızı geri getirmenin imkanı yok ama sebep olanlar mutlaka cezalandırılmalı. Adalete inanıyoruz, mahkemeye güveniyoruz.”

Mehmet Güner, şikayetçi olduğunu ve davaya katılmak istediğini belirtti.

Ağlayarak beyanda bulunan Habibe Güner de tek kızı olduğunu, onun da yangında yaşamını yitirdiğini dile getirdi.

Şirketin genel müdürü tutuklu sanık Emir Aras’ın ailesiyle, yangını kimseye haber vermeden odalarını terk ettiği anlara ilişkin görüntüleri izlediğini, bunun kendisini daha da yaraladığını anlatan Güner, “Sonuna kadar şikayetçiyim, sorumlular cezalandırılsın. Bu davanın emsal olması için en üst düzeyden cezalandırılmalarını istiyorum.” dedi.

Sümeyye Güner’in biyolojik babası İbrahim Güner, 9 sene önce Doğu Türkistan’dan geldiklerini belirterek, Güner ailesinin kendilerini bağrına bastığını söyledi.

Güner ailesinin, bugüne kadar Sümeyye’yi kendi çocuklarından ayırt etmediğini ifade eden Güner, sorumluların en ağır şekilde cezalandırılmasını istedi.

– “Yalnızca kendi canlarını kurtarmalarını kabul etmiyoruz”

Yangında kızı Feray Kanbolat ve torunu Oya Kanbolat’ı yitiren Sema Şahin de kendilerine kimsenin yangın olduğunu haber vermediğini dile getirerek, saat 08.00 sıralarında televizyondan durumu öğrendiklerini aktardı.

Otel müdürü tutuklu sanık Zeki Yılmaz’ı aradıklarını, aramalarına rağmen dönüş olmadığını kaydeden Şahin, o panikle İzmir’den İstanbul’a geldiklerini, yurt dışında olan damadının yurda döndüğünü anlattı.

Bolu’ya giden damadına bir komiserin acı haberi verdiğini vurgulayan Şahin, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Paraya tapan insanların, yalnızca kendi canlarını kurtarmalarını kabul etmiyoruz. Turizm bakanı ve yetkilileri, çevre bakanı ve yetkilileri, içişleri bakanı ve yetkililerinden şikayetçiyim. Kızım ve torunumu tanınmayacak haldeyken teşhis etmek hepimizi derinden yaraladı. ‘Duymadım, bilmiyorum’ şeklindeki ifadeler, hem suçlu hem güçlü hem de tahrik edici tavırlar, kaybettiklerimizi suçlar gibi ifadeler, insani ve vicdani sorumlulukları yıktı geçti. Yaşam enerjim gitti, kendi mezar taşımı bile yaptırdım. Otel çalışanları ve otel sahiplerinin yangından burunları bile kanamadan kurtulmaları büyük muammadır.”

Çamaşırhane görevlisi İrfan Urhan ise aynı otelde çalışan kızı Tuni Urhan’ın saat 03.25’teki telefon aramasıyla yangını öğrendiğini belirterek, bulunduğu kattaki kapıdan dışarıya çıktığını söyledi.

Oteldeki 35. gününde bu olayın yaşandığını ifade eden Urhan, yangın tatbikatı, eğitimi, müdahale ekibi, yangın tüpü, yağmurlama sistemi ve uyarı cihazlarından haberinin olmadığını vurguladı.

Gazelle Otel Yiyecek İçecek Müdürü olan savunma tanığı Murat Demir de Grand Kartal Otel’de, Gazelle Otel Genel Müdürü tutuklu sanık Ahmet Demir’in herhangi bir görevinin olmadığını dile getirdi.

Yangında 8 yakını hayatını kaybeden avukat Yüksel Gültekin’in, “Bazen otele önemli misafir gelir, Ahmet Bey size dikkat etmeniz için talimat verir mi?” sorusu üzerine Demir, önemli misafir geldiği zaman Ahmet Demir’in kendisine durumu aktardığını kaydetti.

Bunun üzerine Gültekin, “15-16 Aralık’ta Grand Kartal’a Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkilisi denetime geldi mi? Size dikkatli olmanız konusunda uyarıda bulundu mu?” sorusuna Demir, bu konuda haberinin olmadığını ifade etti.

Gültekin’in, “Emine Hanım (şirketin yönetim kurulu üyesi tutuklu sanık Emine Murtezaoğlu Ergül) patron olarak size talimat verir miydi? Eksikliklere karışır mıydı?” sorusuna karşılık Demir, “Evet talimat verirdi, uzun yıllardır otelde çalıştığım için beni arar söylerdi.” dedi.

Demir, Gültekin’in, “Emine Hanım otelde etkili bir isim miydi?” sorusunu, “Hayır etkili değildi.” şeklinde yanıtladı.

– Cumhuriyet savcısı taleplerini sundu

Talimatla alınan tanık beyanlarının okunmasının ardından cumhuriyet savcısı, 2018-2022 yıllarında Grand Kartal Otel’in LPG iç ve dış tesisatının projesiz olduğunu bilerek gaz akışını kesmeyip denetim görevini yerine getirmediğinden LPG tesisatı bakım görevlisi tutuksuz sanık Doğan Aydın ile görev yaptığı yıllarda oteldeki yangın güvenliği yönünden eksiklikleri rapor etmediğinden iş sağlığı ve güvenliği uzmanı tutuksuz sanık Kübra Demir’in ağır kusurlu oldukları gerekçesiyle tutuklu yargılanmasını talep etti.

Müştekilerin davaya katılma taleplerinin kabul edilmesini isteyen cumhuriyet savcısı, sanıklar Mudurnu Enerji Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi yetkilileri İbrahim Polat ile İsmail Karagöz, FQC Global Sertifikasyon Anonim Şirketi yetkilisi Ali Ağaoğlu ve itfaiye eri İrfan Acar için ev hapsi şartını içeren adli kontrol hükümlerinin devamını talep etti.

Cumhuriyet savcısı, tutuklu sanıkların bu hallerinin devamına karar verilmesini istedi.

Duruşmaya, yarına kadar ara verildi.