
Last Updated on 29 Ağustos 2025 by Turizm Günlüğü
TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya’nın gündeme getirdiği yeni yasa teklifi, tüketici haklarını koruma amacı taşısa da, küçük seyahat acentalarının geleceği konusunda endişelere yol açtı. Zorunlu sigorta ve yetki belgesi şartı, sektörde yeni bir ayrışmanın kapısını mı aralıyor?
Son dönemde yaşanan tur iptalleri ve iflaslarla sarsılan seyahat sektöründe, TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya’nın çağrısıyla yeniden gündeme gelen 1618 Sayılı Kanun değişikliği, tartışmaları da beraberinde getirdi. Taslakta yer alan “tur operatörlüğü yetki belgesi” ve “mesleki sorumluluk sigortası” zorunluluğu, tüketiciyi koruma hedefi taşısa da, küçük ve orta ölçekli seyahat acentalarının faaliyet alanlarını daraltabileceği yönünde eleştiriler alıyor. Peki bu düzenleme gerçekten sektörün profesyonelleşmesini mi sağlayacak, yoksa yalnızca büyük oyuncuların ayakta kalabildiği bir sisteme mi zemin hazırlayacak?

Küçük Acentalar İçin Ne Anlama Geliyor?
Eğer yeni yasa yürürlüğe girerse, her seyahat acentası kendi başına paket tur düzenleyemeyecek. Bunun için ayrıca:
- Tur operatörlüğü ihtisas belgesi alması,
- Belirli bir ciroya ulaşması (bir önceki yıl cirosunun %10’u kadar sigorta teminatı),
- Ve tur operatörü sorumluluk sigortası yaptırması gerekecek.
Bu da küçük ölçekli, yeni kurulmuş ya da daha az sermayeye sahip acentalar için yüksek maliyet ve ağır sorumluluk anlamına geliyor. Bu durumda bu acentalar tur üreticisi değil, büyük tur operatörlerinin oluşturduğu turları sadece satıcı/komisyoncu olarak pazarlayan yapılara dönüşebilir. Yani sizin de ifade ettiğiniz gibi, “tur düzenleyemez, sadece satabilir” gibi bir fiili durum doğabilir.
Tehlike: Tekeleşme ve Pazarın Daralması
Bu sistemin en büyük risklerinden biri de pazarın birkaç büyük tur operatörünün eline geçmesi. Eğer düzenleme doğru sınırlar çizilmeden uygulanırsa:
- Büyük sermayeli firmalar piyasada daha güçlü hale gelir,
- Küçük acentalar bağımlı hale gelir, kâr marjları düşer,
- Ve bu durum, sektörde çeşitliliğin azalmasına, esneklik kaybına ve bölgesel kalkınma açısından sorunlara neden olabilir.
Özellikle Anadolu’daki yerel acentalar, kendi bölgelerinde butik turlar, deneyim bazlı programlar üretebilen önemli aktörler. Bunların tur operatörü statüsünden dışlanması, yerel turizmin zayıflamasına ve sektörde merkeziyetçiliğin artmasına yol açabilir.
Sonuç: Denge Kurulmalı
Yasa, tüketiciyi korumayı ve sektörü profesyonelleştirmeyi hedeflese de; küçük acentaları tamamen devre dışı bırakacak bir çerçeve çizerse, bu adaletsiz rekabet ortamı doğurabilir. Burada çözüm şunlar olabilir:
- Ciroya göre kademeli teminat sistemi (küçük acentalar için daha düşük sigorta zorunluluğu),
- Bölgesel tur operatörlüğü tanımı (yerel acentaların kendi bölgesinde tur üretmesine olanak),
- Ve küçük acentaların kooperatif modeliyle güç birliği yaparak tur üretmelerine izin verilmesi.
Bu şekilde hem tüketici korunur, hem de küçük acentalar yaşatılır.