
Last Updated on 22 Kasım 2025 by Turizm Günlüğü
Turizmci Deniz Emin Tüfekçi, TÜRSAB 26. Olağan Genel Kurulu’nun ilk gününe ilişkin gözlemlerinde İstanbul’dan başlayan katılım düşüklüğüne dikkat çekerken, Firuz Bağlıkaya’nın bölge desteği ve sakin üslubuyla yarışta önde göründüğünü söyledi.
Tüfekçi: ‘İstanbul’dan Gelen Katılım Şaşırtıcı Derecede Düşüktü
Turizmci Deniz Emin Tüfekçi, TÜRSAB 26. Olağan Genel Kurulu’nun ilk gününe ilişkin gözlemlerini Turizm Günlüğü’yle paylaştı. Tüfekçi, özellikle İstanbul genelindeki katılımın beklenenden oldukça düşük olduğunu belirtti.
Sabah Kadıköy’den kalkan ilk otobüste yalnızca üç kişinin bulunduğunu, kendisinin bindiği ikinci otobüste ise tek başına yolculuk ettiğini söyleyen Tüfekçi, “İstanbul’un en yoğun bölgelerinden birinden yola çıkan araçların bu kadar boş olması, ilginin zayıflığını net şekilde gösteriyordu.” ifadelerini kullandı.
Genel kurul salonundaki katılıma da değinen Tüfekçi, kayıtlı delegelerin yaklaşık 2.200 civarında olmasına rağmen katılım oranının yüzde 90’ın altında olduğunu vurguladı. “Salonda iki bin kişiden daha az üye vardı. Bu da seçime olan motivasyonun düşük olduğunu gösteren önemli bir gösterge.” dedi.
“Firuz Bağlıkaya rahat görünüyordu”
Sahadaki tabloyu değerlendiren Deniz Emin Tüfekçi, bölge temsilcilerinden ciddi destek alan Firuz Bağlıkaya’nın oldukça rahat bir görüntü verdiğini belirterek şunları söyledi:
“Her ne kadar salonun bir bölümü tepkisiz kalsa da, bu grubun tamamının muhalefete oy vereceği pek olası görünmüyor. Bağlıkaya, üslubu, ses tonu ve sakin tavırlarıyla kendi kitlesine güven verdi.”
“Muhalefet birleşti ama liderlik boşluğu hissedildi”
Divan yönetiminin küçük hatalar yaptığını ancak süreci genel olarak yönettiğini ifade eden Tüfekçi, muhalefetin performansını ise şöyle değerlendirdi:
“Muhalefet kanadı son dakikada birleşmiş olmasına rağmen sahnede zayıf, gergin ve dağınık bir görüntü sergiledi. İçlerinde gerçek anlamda liderlik vasfı taşıyan bir isim olmaması, etkili bir muhalefet profili çizilememesine yol açtı. Yönetici işleri doğru yapar, lider ise doğru işleri yapar; muhalefette ikisi de yoktu.”
Tüfekçi, “Ciddi ve güçlü bir lider aday çıkmış olsaydı, Bağlıkaya’nın yarışta daha zorlanacağı açıktı.” diyerek değerlendirmesini tamamladı.














































