Ekonomide Reform, Turizmde Atılım: Cumhurbaşkanı Erdoğan TBMM’de Konuştu

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan

Last Updated on 1 Ekim 2025 by Turizm Günlüğü

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM 28. Dönem 4. Yasama Yılı açılışında yaptığı konuşmada 2026’nın Türkiye ekonomisi için “reform yılı” olacağını vurgularken, turizm gelirlerinde 2025 yılı ilk 6 ayında tarihi bir rekor kırıldığını açıkladı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin yeni yasama yılı açılışında yaptığı konuşmada ekonomi, istihdam, kamu yönetimi ve dış kaynaklara erişim gibi başlıklarda önemli mesajlar verdi. 2026’nın sanayiden enerjiye, teknolojiden tarıma kadar birçok alanda “büyük dönüşüm” yılı olacağını duyuran Erdoğan, turizmde ise 2025’in ilk yarısında elde edilen 25,8 milyar dolarlık gelirle tüm zamanların rekorunun kırıldığını ve yıl sonu hedefinin 64 milyar dolar olduğunu belirtti. Erdoğan ayrıca, Türkiye’nin büyüme ivmesini sürdüreceğini, Türk lirasına güvenin arttığını ve kamu maliyesinde daha şeffaf, hesap verebilir bir yapıya geçileceğini ifade etti.

TBMM (AA) – Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “2026 senesi, Türkiye ekonomisinde adeta bir reform yılı olacak. Sanayiden teknolojiye, tarımdan enerjiye, ekonomimizin tüm alanlarında büyük bir dönüşüm başlatıyoruz.” dedi.

Erdoğan, TBMM’nin 28. Dönem 4. Yasama Yılı açılışı dolayısıyla TBMM Genel Kurulu’ndaki konuşmasında, 2025 yılını milli gelire oranla sadece yüzde 1,4’lük bir cari açıkla kapatmayı ümit ettiklerini belirtti.

Dış kaynaklara erişim noktasında da çok ciddi kazanımlar elde ettiklerinin, gerek bankacılık gerekse reel sektör için finansmana erişimin hem kolaylaştığının hem de maliyetlerin belirgin şekilde gerilediğinin altını çizen Erdoğan, şöyle konuştu:

“Dış borcumuzun milli gelire oranı son 14 yılın en düşük seviyesine indi. Öte yandan rezerv yeterliliği noktasında da tarihi başarılara imza attık. Merkez Bankamızın brüt rezervleri 179 milyar dolara ulaştı, giderek yükseliyor. Programımızın etkisiyle risk primimiz ve borçlanma maliyetlerimiz geriledi, Türk lirasına olan güven her geçen gün artmaya başladı. Küresel ekonomideki belirsizliklere, ticaret ortaklarımızdaki düşük büyüme oranlarına rağmen Türkiye ekonomisi, hamdolsun, büyümesini sürdürdü.”

Yılın ilk yarısında yıllık büyüme yüzde 3,6 olarak gerçekleşirken, milli gelirin yıllıklandırılmış bazda 1,5 trilyon dolara yaklaştığına dikkati çeken Erdoğan, üretim cephesinde ise zirai dona bağlı olarak daralan tarım sektörü hariç tüm sektörlerde katma değer artışı kaydettiklerini, imalat sanayisinin son 12 çeyreğin en yüksek performansını sergilediğini dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüketimle yatırım arasındaki denge korunurken istihdam tarafında da son derece olumlu gelişmeler yaşandığını anlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

“İşsizlik oranımız tam 28 aydır tek hanelerde seyrediyor. Bir başka güzel gelişmeyi, bir başka rekor seviyeyi turizmde gördük. 2025 yılında ilk 6 ayda 25,8 milyar dolar gelirle tüm zamanların ilk 6 aylık gelir rekorunu kırdık. 2025 yıl sonunda 64 milyar dolar turizm gelirine emin adımlarla ilerliyoruz. Aynı başarı hikayesini sağlıkta, eğitimde, ulaştırmada, enerjide, sosyal politikalarda, tarımda, sanayide, özellikle savunma sanayisinde de görmek mümkündür. Türkiye bütün bu alanlarda kendisiyle yarışarak kısa sürede çok büyük atılımlara imza atmıştır. İnşallah yakaladığımız bu güçlü ivmeyi hızlandırarak sürdüreceğiz.”

“2026 senesi, Türkiye ekonomisinde adeta bir reform yılı olacak. Sanayiden teknolojiye, tarımdan enerjiye, ekonomimizin tüm alanlarında büyük bir dönüşüm başlatıyoruz.” diyen Erdoğan, yerel yönetimlerde mali disiplini güçlendirecek adımları da devreye alarak kamuda şeffaflığı, hesap verebilirliği ve verimliliği daha da pekiştireceklerini bildirdi.

Erdoğan, “Ülkemiz, milletimiz ve ekonomimiz için şimdiden hayırlı, uğurlu olsun.” dedi.

– “Hakimiyeti, imtiyazlıların elinden aldık, asıl sahibi olan millete teslim ettik”

Her seçimde sandıkları, demokrasinin bayram yerine çeviren on milyonların takdir ve teveccühüyle bu görevlerde bulunduklarını ifade eden Erdoğan, “Türkiye’de tek bir meşruiyet kaynağı vardır, o da aziz milletimizin tertemiz iradesidir.” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, siyaset sahnesine ilk çıktıklarından beri “Meşruiyetin kaynağı millettir” dediklerini ve millet egemenliğini çok güçlü şekilde tesis etmeye çalıştıklarını belirterek, yarım asra yaklaşan siyasi hayatı boyunca girdiği tüm mücadeleleri daima sandıktan çıkan iradeden aldığı icazet ve yetkiyle yürüttüğünü vurguladı.

“Bu ülkede bir dönem egemenlik kağıt üzerinde millete ait olsa da hakikatte sermayenin, medyanın ve mütegallibenin tasallutu altındaydı.” ifadesini kullanan Erdoğan, şunları kaydetti:

“Vesayetin kılıcı, yıllarca milli iradenin tepesinde sallanmaya devam etti. Hakimiyeti, imtiyazlıların elinden aldık, asıl sahibi olan millete teslim ettik. Bunun için gerçekten çok çalıştık, çok mücadele verdik; çok ciddi bedeller ödedik, nice saldırıları göğüslemek zorunda kaldık. Ama sonuçta Türkiye’de milletin iradesini her alanda egemen kıldık. Şunu bugün bir kez daha açık açık söylüyorum: Türkiye’de gücünü halktan almayan ayrıcalıklara yer yoktur. Türkiye’de siyasette, hukukta, ekonomide, kamuda, sosyal ve gündelik hayatta, milletin iradesine dayanmayan imtiyazlara yer yoktur. İnşallah hiçbir zaman da olmayacaktır. Egemenliğin kaynağı milletin iradesidir, millet de bu iradesini yürütmede seçilmiş cumhurbaşkanı, yasamada milletvekilleri aracılığıyla kullanır.”

– “Sandıkta aldığımız bu yetkiyi, sonuna kadar en güzel, en verimli şekilde kullanacağız”

Erdoğan, bazı muhalefet aktörlerinin belli periyotlarla, özellikle ortaya dökülen kimi skandalları perdelemek için gündeme getirdiği suni tartışmaların, milletin 14/28 Mayıs seçimlerinde ortaya koyduğu iradeye saygısızlık ve milletin kendisine yapılmış büyük bir hürmetsizlik olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, değerlendirmesini şöyle sürdürdü:

“Milletimiz, cumhurbaşkanlığında şahsımıza, Meclis’te sizlere 5 yıllık yetki vermiştir. Aziz milletimizden sandıkta aldığımız bu yetkiyi, inşallah sonuna kadar en güzel, en verimli şekilde kullanacağız. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin sağladığı hızlı ve etkin karar alma, bunları uygulama imkanlarıyla Türkiye Yüzyılımızın inşasını sürdüreceğiz. Yasama organımızın siz kıymetli üyelerinin sergileyeceği hassasiyet, yürütme olarak bize bu çabalarımızda güç ve moral aşılayacaktır. Son 23 yılda sizlerin de destekleriyle alınan büyük mesafeyi, Türkiye Yüzyılı’na yakışacak ve Türkiye’ye dar gelmeyecek yeni bir anayasayla taçlandırma arzumuza da sahip çıkacağınıza yürekten inanıyorum.”

Türkiye’nin imkanlarını, potansiyelini, zenginliklerini daha da artırmak için koşturduklarını dile getiren Erdoğan, Türkiye’nin kaynaklarını yine Türkiye’nin ihtiyaçları, 86 milyon vatandaşı, gençleri ve geleceği için seferber ettiklerini, Türkiye merkezli düşünen, üreten, çalışan herkesi de bu mücadelede yol arkadaşı olarak gördüklerini ifade etti.

Millet için çalışan, çabalayan, söz söyleyen, siyaset yapan herkesle aynı hedefe doğru birlikte yol almaktan mutluluk duyacaklarını belirten Erdoğan, “Ama öksüzün, yetimin, işçinin, çiftçinin, emeklinin, tüccarın, sanayicinin, esnafın hakkına el uzatana da zerre miskal merhamet göstermeyiz. Bu konudaki tavizsiz duruşumuzu muhafaza etmekte kararlıyız. Rabb’im yar ve yardımcımız olsun.” dedi.

TBMM’nin 28. Dönem 4. Yasama Yılı’nın hayırlara vesile olması temennisinde bulunan Erdoğan, milletvekillerine yeni yasama yılında başarı diledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasını tamamlaması ve Meclis Genel Kurul Salonu’ndan ayrılmasının ardından TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Genel Kurul’un 2 Ekim Perşembe gündemine ilişkin Danışma Kurulu önerisini okuttu.

Kurtulmuş, önerinin oylanarak kabul edilmesinin ardından birleşimi, yarın saat 14.00’te toplanmak üzere kapattı.