Last Updated on 13 Eylül 2017 by Yaşar Çelik
Hırvatistan kıyıları Avrupalı ve Amerikalı turistlerin yoğun ilgi gösterdiği bir cazibe merkezi haline dönüştü. 2016 verilerine göre 4,5 milyonluk Hırvatistan neredeyse nüfusunun 4 katı büyüklüğünde (16,4 milyon) ziyaretçi aldı. Son yıllarda Türkiye’den de bu destinasyon için yoğun talep aldıkları belirten Cruisera Genel Müdürü Hamza Şahin, talepleri karşılamak ve misafirlerine en iyi hizmeti sunmak için 5 yıldızlı MS Apolon 1 gemisini kiraladıklarını söyledi.
Cruisera, Türk seyahat severler için en güzel dönem olan Nisan, Mayıs ve Eylül için seyir kabiliyeti yüksek, lüks gemi MS Apolon 1 kiralayıp bu büyüleyici adaları misafirlerin beğenisine sundu.
Çok cazip fiyatlarla hizmet sunduklarını belirten Şahin, “Hırvatistan ve Adaları görülmesi gereken doğa ve tarih harikalarıdır. 5 yıldızlı konforu ve yüksek seyir kapasitesi ile MS Apolon 1, bu küçük ve güzel adalar için tasarlanmıştır. Tur gemimiz her gece bir limana yanaşır. Bu sayede misafirlerimiz şirin ve küçük kasabaların gece canlı yaşamlarına tanık olurlar. Gündüzleri seyir halindeyken doğal güzelliklerin ve kıyıların keyfini soğuk ya da sıcak içeceklerini yudumlarken çıkarabilirler. Kıyılar fotoğraf çekmek isteyen misafirlerimiz içinde oldukça güzel karelere sahip. Bu unutulmaz deneyimi Cruisera farkı ile yaşamak için tek yapmanız gereken www.cruisera.com veya https://m.facebook.com/CRUISERA/ adresine tıklamak” dedi.
Cruisera’nın 2018 programında yer alan 7 gece- 8 günlük Dalmaçya Kıyıları turunun detayları:
1.Gün İSTANBUL – DUBROVNIK-SPLIT / HIRVATİSTAN
09.20 Türk Hava Yolları ile Dubrovnik’e hareket.
Split, Hırvatistan’da bir liman kenttir, Akdeniz’in en faal üçüncü limanıdır. Adriyatik Denizi kıyısına çıkıntı yapan dağlık bir burunda yer alır. Korunaklı limanı, gelişmiş hinterland bağlantısıyla, ülkenin Adriyatik kıyısındaki en önemli limanı, deniz üssü canlı bir ticaret, endüstri ve turizm merkezidir.
2.Gün SPLIT – PUCISCA – MAKARSKA / HIRVATİSTAN
Pucisca, Braç’ın kuzey sahillerinde derin bir doğal körfezin sonunda yer alan taştan doğmuş bir köydür. Beyaz kireç taşı ve güzel koyu ile ünlüdür. Avrupa’daki en güzel köylerden biri olarak bilinir. Binaların birçoğu yerel taşlarla inşa edilmiştir ve kenti süsleyen sayısız anıt vardır. Pucisca, Plebeian evleri, Rönesans sarayları ve Braç beyaz taştan yapılmış barok yapıların uyum ve homojenliği ile buraya gelen ziyaretçileri kendine hayran bırakıyor.
Makarska, Biokovo dağının altında popüler bir turistik yer olan Makarska Riviera’sının merkezidir. Split-Dalmaçya ilçesinin bir parçasıdır. Makarska Rivierası boyunca birçok kasaba ve köy bulunur. Makarska dar taş döşeli sokakları olan eski bir kasabadır. Zengin doğası ve iklimi ile Hırvat kıyıları arasında en cazip popüler turistik yerlerden biridir.
3.Gün MAKARSKA – BOL / HIRVATİSTAN
Bol, Hırvatistan’ın Split – Dalmaçya ilçesindeki Braç adasının güneyinde bulunan bir kasabadır. Brac’daki en eski yerleşim yeridir. Burası muhteşem plajlara ve doğal güzelliklere sahiptir. Adanın en yüksek noktasına çıkıp bakıldığında denize doğru uzanmış sahili ve ormanlarıyla bir tatil cennetidir. Batıda Adriyatik’teki en büyük ve en güzel cazibe merkezlerinden biri olan Zlatni fare (Haliç) bulunmaktadır. Burası en popüler plajı Zlatni Rat (Golden Cape) ile ünlüdür.
4.Gün BOL – HVAR / HIRVATİSTAN
Adriyatik’in incisi Hvar Adası. Hırvatistan’a bağlı olan Adriyatik Denizi’nde bulunan Hvar Adası, Dalmaçya kıyısı yakınlarında bulunur. Akdeniz’den yolu geçen denizciler için önemli bir limandır. Hvar adası; doğal güzelliği, denizi, balık ürünleri ve eğlenceli gece hayatı ile dikkat çekiyor. Fransız parfümlerinde kullanılan lavantaların vatanı olan ada, son zamanlarda Avrupa’nın yeni St. Tropez’i olarak anılıyor. Adada yer alan Stari Grad olarak adlandırılan bölge M.Ö Yunanlılar tarafından kullanılmıştır. Stari Grad’ın antik kısmı UNESCO tarafından korunmakta ve Dünya Mirası Sit Alanı sayılmaktadır. Kasabanın içine kadar giren deniz merkezi ikiye bölüyor. Burası güzelliği ve doğası ile büyülüyor.
5.Gün KORÇULA / HIRVATİSTAN
Korçula, Adriyatik Denizi’nde bulunan Hırvatistan’a bağlı bir ada. Burası balıkçı köyleri, muhteşem koyları, plajları, üzüm bağları ve zeytinlikleri olan ufacık bir ortaçağ şehri ve ünlü gezgin Marco Polo’nun doğduğu ada olarak bilinmektedir. Adaya ilk olarak yerleşen Yunanlılar, bitki örtüsünün yoğunluğu ve koyu rengi sebebi ile ‘Korkyra Melaina – Siyah Korfu’ ismini vermişler adaya. Tepede surların içerisinde bulunan eski şehri, taş evler arasında dar sokakları, kemerli köprüleri, katedrali, Gotik ve Rönesans mimarisi ile kiliseler ve sarayları görülmeye değerdir.
6.Gün MLJET / HIRVATİSTAN
Mljet Adası, Hırvatistan’ın orman yoğunluğu en fazla olan adasıdır. Doğal koruma altında olan Mljet Adası, yüzde yetmişi çam ormanları ile kaplıdır ve adanın üçte biri Milli Park’tır. Ada içerisindeki doğal göl görülmeye değer. Manastır tepesinde bulunan eşekler yiyecek sunmanızdan memnun olacaktır. Ayrıca Homeros’un Odesa destanında geçen bir hikâyeye ev sahipliği yapar.
7.Gün DUBROVNİK / HIRVATİSTAN
Dubrovnik ya da eski adıyla Ragusa, Hırvatistan’ın Adriyatik Deniz’i sahilinde bulunan, orta çağdan kalma tarihi eserleri ile ünlü şehir. Hırvatistan’ın 1991’de Yugoslavya’dan ayrılışı sırasında çıkan iç savaşta, saldırıları nedeniyle şehirdeki tarihi eserler önemli ölçüde zarar görmüş. UNESCO’nun başlattığı yenileme çalışmaları ile de 2005 yılı itibarıyla şehir eski görünümüne büyük ölçüde kazanmıştır. Tarihi mirası, plajları, gece hayatı ile ziyaretçiler tarafından ilgiyi hak eden bir şehirdir.
8.Gün DUBROVNIK – İSTANBUL
13.50 İstanbul’a varış
