Semadirek Adası: 5 Seyahat Severin Gözünden Spiritüel Bir Ada

Semadirek Adası
Her daim başı dumanlı Semadirek Adası.

Last Updated on 12 Temmuz 2023 by Turizm Günlüğü

Materyalizmden uzak bir yaşama odaklanmak, ruhunu iyilik ve güzellikle iyileştirmek isteyenlerin hayat felsefesi olan spiritüellik; enerjisi, doğası ve doğallığıyla yüzyıllardır kaşif ve gezginlerin uğrak yeri olan Semadirek’in en önemli özelliklerinden birisi. Peki, Yunanistan’ın bu bakir adası hangi özellikleriyle seyahat severleri kendine bağlıyor? Bu sorunun cevabını benimle birlikte keşfetmeye hazır mısınız? Semadirek adası.

Semadirek Adası
Gökçeada İspirya’dan Semadirek Adası…

BAŞI DUMANLI SEMADİREK (SAMOTHRAKI)

Denizin ortasında bir yanardağ gibi yükselen ve bazen elinizi uzattığınızda dokunabilecek kadar berrak bazen de göz gözü görmeyecek kadar sislerin ardına saklanan Samothraki Adası (Semadirek Adası); tarihi, kültürü ve yerel lezzetleri ile gizemli bir dünyanın kapısını aralıyor. “Büyük Tanrıların Tapınağı”nın yer aldığı adada tinsel gücün varlığına inanan 5 gezgin, Semadirek’teki deneyimlerini şöyle anlatıyor:

Semadirek Adası
Selanik’ten adaya iyileşmeye gelen doğa sever Katerina Dhana ve Marios Morphy, dönüş yolunda feribotta sorularımızı yanıtladı.

BİNLERCE YILLIK ENERJİ

Bir yolculuk yerine 5 farklı yolculuktan aldığım görüşlerle zenginleştirdiğim Semadirek Adası seyahatini, deneyim odaklı seyahat rotaları sunan ‘Dünya Değişmeden’ ile gerçekleştiriyoruz. Semadirek adası.

Kimileri yüksek benliğe ulaşmak için kendini evrene bırakmayı tercih ederek doğanın onu iyileştirmesini ister. İşte Semadirek Adası yolculuğumuzda tanıştığımız genç bir çift olan Marios Morphy ve Katerina Dhana, adaya arınmak için gelenlerden.

Semadirek’in binlerce yıldır ‘Büyük Tanrılar Tapınağı’ ile yüksek bir enerjiye sahip olduğuna inanılıyor.

BÜYÜK TANRILAR TAPINAĞI

İyileşmek için kamp yapmaya geldiklerini ifade eden genç çift, adanın doğasının kendilerine şifa olduğunu belirtiyor. Semadirek’in binlerce yıldır ‘Büyük Tanrılar Tapınağı’ ile yüksek bir enerjiye sahip olduğunu anlatan Marios Morphy ve Katerina Dhana, ana kaynak suyunun çok sağlıklı olduğunu vurgulayarak onu içtiklerini söylüyor.

Dünya Değişmeden’in operasyon ve satış görevlisi Adnan Yaman

SEMADİREK ADASI’NDA MUTLAKA YAPILMASI GEREKENLER

Dünya Değişmeden’in Operasyon ve Satış Görevlisi Adnan Yaman, adanın her yaştan insana hitap ettiğini şu sözlerle dile getiriyor:

“Semadirek Adası’nda diğer popüler adalar gibi belki her şeyden çok fazla yok ama gençler açısından harika bir beach club bulunuyor. Avrupa’dan DJ’ler getiriyorlar. Küçük de olsa festivallerde yapılıyor. Elektronik müzikten Reggae müziğine kadar çeşitli türlerin yer aldığı festivaller bunlar.

Doğa severlerin kamp alanlarından biri.

Sakin ve huzurlu bir tatil yapmak isteyenler için zaten çok uygun bir destinasyon. Çünkü turist sayısı oldukça az. Daha çok Alman ve Yunan turist profili ağırlayan bir ada. Buraya hafta sonu bile geldiğinizde kalabalık bir görüntüyle karşılaşmıyor, sıra beklemiyor ve yüksek fiyatlarla ödemeler yapmak zorunda kalmıyorsunuz.

Şelaleler, yüzmek ve kamp yapmak için oldukça iyi bir seçenek.

‘Dünya Değişmeden’ olarak yapmak istediğimiz şey; bilinmeyenin peşinde olmak. Samothraki’de bu anlamda bilinen bir ada değil. Ayrıca buradaki tek hedefimiz adayı popülerleştirmek de değil. Biz buraya yılda bir-ki defa gelerek adayla iç içe bir seyahat gerçekleştirmek istiyoruz. Böyle yaptığımızda hem yerel bir seyahat deneyimlemiş hem de yerel ekonomiye aracısız katkı sağlamış oluyoruz. Tüm bunları görmek ve deneyimlemek isteyenler için bu seneki ikinci Samothraki Adası turumuz 17-20 Ağustos 2018 tarihleri arasında olacak. Ayrıntılı bilgi almak için web sitemizi dunyadegismeden.com ziyaret edebilirsiniz.”

Adnan Yaman, Dünya Değişmeden olarak Semadirek Adası’nda mutlaka yapılması gerekenleri ise şöyle sıralıyor:

– Sahilde gün batımına karşı Uzo için.
– Samothraki köyünde bir akşam yemeği yiyin.
– Doğaseverler için adanın sahip olduğu şelaleleri gezin.
– Döneminde gerçek Hippilerin merkezi olan Fonyas Nehrinde kamp yapın.

HIRSI VE İHTİRASI OLMAYAN BİR ADA

Adanın en çok doğal yapısını sevdiğini söyleyen Hüseyin Irmak ise adada bulunan ağaçların yaşından, doğanın kendine has dokusundan ve özellikle çağlayanlardan oldukça etkilendiğini bizlere aktarıyor. Geleneksellikle bezeli bir yer olan Semadirek Adası’nın hırssız, ihtirassız oluşunu beğendiğini vurgulayan Irmak; adaya ikinci gelişinin sebebini de böylelikle açıklamış oluyor.

“Buraya geldiğimde hayattan huzur ve keyif alıyorum” diyen Irmak’ın adayı keşfetmek isteyenler için şu önerileri var:

“Çeşitli noktalarda lezzet durakları var. Özellikle keçi etinden yapılan yemekleri mutlaka denemeleri lazım. Çağlayanları ve çağlayanların oluşturduğu gölleri görmeliler. Hem taşlı hem de kumlu olan plajlar mevcut. Kesinlikle hepsinin denenmesi gerekiyor. Ve adadan gitmeden önce Samothraki’nin yerel zeytinyağını almalarını tavsiye ediyorum.”

Sevtap Adası

Semadirek Adası ‘na dair 4 soru 4 cevap

Semadirek Adası seyahatimizin son yolcu deneyimi ise İstanbul’da 28 yıldır mimarlık yapan Sevtap İnsel‘den geldi. İş hayatının yanında 10 yıl kadar tiyatro ve ardından tango, fotoğraf çekme gibi hobilerle ilgilenen İnsel, adaya dair sorularımızı ve kendi seyahat deneyimini şöyle yanıtlıyor:

Semadirek Adası’nın ilk göze çarpan ayırt edici özellikleri sizce neler?

Adaya yaklaşırken tepesi bulutlarla adeta şov yapan yüksek yamaçlardı. Deniz bu kadar sakinken görüş alanımıza girdiği andan varıncaya kadar yaklaşık bir saatte kaç kere farklı şekle girdi bulutlar bilmiyorum. ‘O tepelerde neler oluyor?’ sorusunu sordum, daha sonra şelalelere yürüyüş maceramızda oralarda neler olmuş olabileceğinin izlerini görmek de ayrıca heyecanlıydı. İlk gece sonunda dikkatimi çeken ise sakin, koşuşturmasız, gösterişsiz, huzurlu ruh halinde bir kaya parçasında oturabilmekti.

Adanın spiretüel bir geçmişi ve bu geçmişe inanan bir kitlesi var. Siz bu konuda neler söylemek istersiniz? Sizce de adada böyle bir enerji alanı var mı?

Bu konuda bilgiden daha çok duyum sahibiyim. Seyahat süresince rehberimizin de bahsettiği bilgiler ile çok önemli bir tapınağın buraya yapılmış olmasının  bir enerjinin olabileceğini düşündürüyor. Bizim şimdilerde google aracılığıyla edindiğimiz bilgilere insanların binlerce yıl önce deneyimlerle gerçekten temas ettikleri düşünülürse.

Ben kendi adıma bu durumu hissettiğimi söyleyebilecek zaman ve rituellere sahip değilim. Ada da daha fazla vakit geçirip adanın ruhuma iyice nüfus etmesine zaman tanıyıp deneyimlemek ve bu sorunun yanıtını öyle aramak daha doğru olur sanıyorum. Ancak bu kadar genç insanın bu kadar gösterişsiz (popülist anlamda), sadece doğanın verdiği şeylerle onun izin verdiği şekilde ilgilenmesinin ve vakit geçirmesinin bir nedeni olmalı değil mi?

Semadirek Gökçeada’ya kıyasla yeşili bol bir ada.

Semadirek’in tam karşısında yer alan Gökçeada ile bir kıyaslama yapsanız, neler söylemek istersiniz?

Samothraki için üç temel otantik değer var diye düşünüyorum. Bunlar: DOĞA, ARKEOLOJİ ve ADA’lılık. Buradaki seyahat konseptleri de bunların en otantik haliyle yaşanması üzerine kurulu gibi geldi bana.

Adalılık; yerli, oralı olmak zaten kendiliğinden kendi zamanı, hızı ve tüketim alışkanlıkları, dolayısıyla ekonomik kaynaklarının karşılanma ensturmanları ile ilgili bir ruh yaratıyor. Doğa o kadar önemli bir parametre ki onun kendi akışı ve mekanları şekillendirmesi ile seyahat ve yaşam mutlaka uymak zorunda bu parametreye. Mekan insanlara değilde, insanlar mekanda ne varsa onun için, ona uyumlanarak burada zamanın içinden geçiyor, seyahat ediyor, konaklıyor ve yaşıyorlar. Arkeolojide belli ki bağları kuvvetli tutan bir alan.

Gökçeada‘da ise bu başlıklara tamda Samothraki gibi güçlü ve etkili olarak sahip olmasına rağmen (doğa, adalılık, arkeoloji hariç ki eski Rum köyleri de en az onun kadar güçlü ve etkili olarak günümüze kadar kalabilmiş) bunların hiç birisini otantik koşulları ile değerlendirmeyip, dönüştürme, değiştirme geliştirme (!!!) konsepti ile yaşayan ve gün geçtikçe otantik bütün kıymetlerinden uzaklaşıp şehirleşen bir ada.

Stoa’dan geriye kalanlar…

Sizce Semadirek’te yapmadan dönülmeyecek şeyler neler?

Kesinlikle şelale yürüyüşleri. Mümkünse kaynağa kadar gidilmeli, doğanın izin verdiği ve koşulları sadece onun koyduğu şekilde zaman geçirilmeli. Arkeolojik alan içinde beni de çok etkileyen Stoa’nın olduğu ve Nike Heykeli’nin bulunduğu noktada durup etrafı hissetmek.