Kültür turizminde öncü bir isim: Şerif Yenen

Şerif Yenen, Türkiye seyahat uzmanı, seyahat yazarı, turist rehberi, acenteci, konuşmacı ve turizm filmleri yapımcısı.

Last Updated on 18 Ocak 2021 by Yaşar Çelik

Pandeminin başından bu yana gezilerine sanal ortamlarda devam eden ve büyük talep gören Şerif Yenen’in projelerinin her biri kültür turizmine hizmet ediyor. Turizm yayıncılığında en günceli yakalayan Yenen, devam eden ve yeni projeleriyle sektörde bir öncü ve trend belirleyici.

Pandemi süreci, tüm olumsuzluklar bir yana turizm sektörünün yeni şeyler öğrendiği bir dönem oldu. Turizmin pek çok aktörü bu dönemi ertelediği işleri hayata geçirmek için değerlendirirken bazıları da işlerini yeni boyutlara taşıdı.

GEZİLERİNE SANAL ORTAMLARDA DEVAM ETTİ

İşte Şerif Yenen de pandeminin olumsuzluklarını aşıp, bunlardan yeni boyuta geçebilen turizmcilerden biri. Karantina sürecinde gezilerine sanal ortamlarda devam eden Yenen, ülkemizin yurtdışında tanıtımının yanı sıra, uluslararası arenada turizmin geleceğine imza atacak faaliyetler ve yayınlar için etkin olarak çalışıyor.

Ülkemizde “rehber” deyince akla gelen ilk isimlerden biri olan Şerif Yenen, turizme 1989 yılında İngilizce profesyonel turist rehberi olarak girdi ve şimdi 32. yılında…

32 YILLIK DENEYİM

Turizm sektörü Yenen’i, 12 yıl boyunca yaptığı Türkiye Turist Rehberliği ve İstanbul Rehberler Odası Başkanlığı döneminden çok iyi tanıyor. Hatta Rehberlik Meslek Kanunu’nun çıkmasında en fazla emeği olan kişi. Bu görevlerinden ayrıldıktan sonra butik acenteciliğe yoğunlaşan Yenen, 32 yıllık turizm deneyimini şimdilerde iç pazarda ve yine kültür ve yayıncılık alanında paylaşıyor.

Seyahat uzmanı, yazar, uluslararası konuşmacı ve yayıncı olarak öne çıkan Yenen’in hayata geçen ve çalışmaları devam eden projelerinin her biri kültür turizmine hizmet ediyor.

Yenen’le gerçekleştirdiğimiz röportaj, turizmin geleceğine projeksiyon tutar nitelikte oldu çünkü Yenen’in yaptığı her iş ve yayın, sektörün bir ihtiyacını karşılarken sektördeki yeniliklerin de öncüsü oluyor.

serifyenen.com / serifyenen.com.tr / Instagram / YouTube


Şerif Yenen’in güncel işlerinden bahsederek başlayalım mı?

2015 yılında İstanbul Rehberler Odası Başkanlığı’ndan kendi isteğimle ayrıldıktan sonra yeni kurduğum seyahat acentesine odaklanmamla birlikte meslek hayatımda yeni bir dönem başlamış oldu.

ŞERİF YENEN’DEN İSTANBUL’DA ÖZEL İLGİ TURLARI

O güne kadar Amerikalılar ağırlıklı olmak üzere yurtdışından ülkemize gelen turistlere rehberlik yapan biriydim, acentecilik tarafında ise bu deneyimimi iç pazara taşıdım. İstanbul’da yerli turistlere yönelik özel ilgi turları organize etmeye başladım. “Yeraltı İstanbul’u”, “Gece Ayasofya ve Kariye Müzeleri”, “Sokak Lezzetleri”, “Hanlar”, “Çarşılar”, “Çatılar”, “Arka Sokaklar”, “Surlar” tur başlıklarımdan bazıları oldu.

Tahmin ettiğimden çok daha fazla ilgi görmem beni motive etti. Tur konularıma her geçen gün yenisi eklendi ve eklenmeye devam ediyor. Bu durum bana iş yaparken hep çok yönlü olmak gerektiğini, uzun yıllar sadece yabancı turistlere hizmet veren biri olarak iç pazarı ihmal ettiğimi gösterdi. İç pazara girişim belki geç oldu ama bu açığı hızla kapatmayı başardım.

ŞERİF YENEN KİTAPLARI

Öte yandan yayıncılık tarafında da oldukça üretken bir döneme geçiş yaptığımı söyleyebilirim. Yaklaşık on yıl önce çıkardığım ve her yıl yeni baskılarını yaptığım “Quick Guide İstanbul” kitabımın gördüğü ilgi üzerine, yeni seri kitaplar yapmaya başladım.

“İstanbul”, “Kültür” ve “Türkiye” serilerini İngilizce olarak hayata geçirdim. Bunlar müze, anıt ve kültürel değerlerimizin kitapçıkları ve pek çok illüstrasyon, plan, harika fotoğraf ve yoğunlaştırılmış ve basitleştirilmiş bilgiyle üretildiler. Her şeyden önemlisi, uzun yıllar rehberlik mesleğinden elde ettiğim deneyimler, çağımızın gezginlerinin neye ihtiyaç duyduğunu gösterdi, ben de bu ihtiyaçlara hitap eden yayınlar gerçekleştirdim.

Şimdiye kadar üretilmiş 20-25 kitapçıktan oluşan bu seri, gelecekte yeni başlıklarla büyümeye devam edecek. Quick Guide serisi Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB) ile işbirliği içinde, İstanbul’un önde gelen otelleri başta olmak üzere binlerce otelin odalarında ve resepsiyonlarında yerlerini almış durumda. Bu proje sponsor desteğiyle devam etmekte.

BELEDİYELERE ÖZEL KÜLTÜR HARİTALARI

Turizm yayıncılığı konusundaki çalışmalarım, bazı resmi kurumlarla işbirliği için yeni kapılar da açtı. İstanbul’da turizmden daha fazla pay almak isteyen bazı belediyelerle ortak çalışmalarım oldu.

Örneğin Zeytinburnu Belediyesi ile işbirliği içinde, mevcut İllüstrasyonlu Turistik İstanbul Haritası’nın kapsamını genişleterek; Zeytinburnu’nun tarihi, doğal ve kültürel değerlerini öne çıkaran, Surların Ötesi adı altında bir proje gerçekleştirdik. Surlar boyunca uzanan bir açık hava müzesi niteliğindeki Zeytinburnu, maalesef turizmden hak ettiği payı alamıyor. Yaptığımız harita, Zeytinburnu Belediyesi öncülüğünde yürütülen kültür turizmi projelerine destek oluşturuyor.

Benzer bir çalışmayı Üsküdar Belediyesi ile yaptık. Üsküdar’ın turistik açıdan öne çıkan değerlerini harita üzerinde işaretleyerek tur rotaları haline getirdik.

Üsküdar’a özel; Kuzguncuk, Mimar Sinan Eserleri, Beylerbeyi Sarayı gibi turistik değer taşıyan eserleri içeren altı tane “Quick Guide” kitapçıkları hazırladık; basım aşamasında olan bu kitapçıklar çok yakında dağıtıma çıkacak.

ÇALIŞMALARIMIZ İSTANBUL İLE SINIRLI DEĞİL…

Belediye bu seriyi ilçenin tanıtımında kullanarak bir turizm atağına geçecek. Önümüzdeki günlerde başka belediyelerle de yeni işbirlikleri yapmak istiyoruz, bu yönde çalışmalarımız sürüyor. Çalışmalarımız İstanbul ile sınırlı değil…

ULUSLARARASI KONUŞMACI

Sadece bir rehber ve seyahat yazarı olarak değil, bir konuşmacı olarak da uluslararası arenada ülkemizin tanıtımını gerçekleştiriyorsunuz. Çok yönlü bir sektörün çok yönlü bir temsilcisi olarak yurt dışındaki çalışmalarınızdan da söz eder misiniz?

Evet, uzun yıllar boyunca Amerikalı turistlerle çalışan bir rehber olarak bağlantılarım beni bir dizi seminer yolculuğuna çıkardı.

Yaklaşık 10 yıl önce, Amerika’nın başkenti Washington DC’deki dünyanın en büyük müze ve araştırma kompleksi Smithsonian’dan, Turkish Odyssey isimli kültürel rehber kitabımın içeriğine paralel olacak şekilde, gene Turkish Odyssey adında Anadolu Uygarlıklarını bütün gün sürecek bir sunumla anlatmak üzere davet aldım. Orada yaptığım sunumum büyük yankı uyandırdı ve bu sunumlar sonraki yıllarda da devam etti.

Ayrıca Philadelphia’daki Penn Müzesi, Boston Üniversitesi, Washington Üniversitesi, Amerikan Türk Toplulukları, Boston Kültür Festivali, çeşitli kütüphaneler ve daha pek çok yerde konuk konuşmacı olarak yer aldım ve almaya da devam edeceğim. Araya pandemi girdiği için oralara gidemesem de zaman zaman sanal seminerlere katılarak ülkemizin tarihi ve kültürel değerlerini anlatmaya devam ediyorum.

Konuşma başlıklarım arasında; Anadolu Medeniyetleri ve Anadolu Tarihi, Anadolu’nun Harikaları, İnsanlık Tarihi ve Göbekli Tepe, Bizans’tan İstanbul’a (İstanbul Tarihi), Osmanlı İstanbul, İstanbul Lezzetleri (Sokak yemeklerinden geleneksel yemeklere İstanbul yemeklerinde bir yolculuk) ve Anadolu Lezzetleri gibi konular yer alıyor.

“ISTANBUL UNVEILED” FİLMİ

Öte yandan 2013 yılında yaptığımız İstanbul ve Türk kültürü üzerine İngilizce bir seyahat belgeseli olan “Istanbul Unveiled” filmimiz de bize yurt dışında pek çok kapı açtı.

Amerika, Avrupa hatta Moğolistan’dan bile davet alıp gösterime gittiğimiz bu film, toplamda sekiz uluslararası ödül aldı. Tüm bu gösterimlerde İstanbul’u sunarken Türkiye’nin tarihini, kültürünü ve turizm olanaklarını anlattığımız izleyicilerde ülkemize gelme isteği uyandırdık. Keşke projemize Kültür ve Turizm Bakanlığı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi veya Turizm Geliştirme Ajansı gibi bir kurum sahip çıksa, projemizi milyonlara ulaştırma fırsatı yakalayabilsek.

COVID-19 salgını sürecinde; sadece turist akışı ve davranışı değil, aynı zamanda çalışma şekilleri de değişti. Pandemide turizm kesintiye uğradı evet ama tamamen de durmadı. Sanal turlar, online seminerler ve sohbetler yapılmaya başlandı. Siz de bu süreçte öne çıkan isimlerden biri oldunuz? Neler yaptınız/yapıyorsunuz?

Evet; ben de pandeminin başından beri uzmanı olduğum birçok alanda hem bireysel hem de kurumsal olarak Türkçe ve İngilizce sanal veya uzaktan turlar gerçekleştirdim, hatta bunlara devam ediyorum.

Yukarıda saydığım konuları hem yerel hem de uluslararası ortamlarda sanal seminerlerle anlatıyorum. Başta Göbekli Tepe olmak üzere Anadolu Uygarlıkları, kültür, sanat, tarih, gastronomi gibi pek çok alanda verdiğim seminerlere ilgi oldukça yüksek.

İSVEÇ İÇİN ONLINE GÖBEKLİTEPE SUNUMU

Örneğin geçtiğimiz günlerde İsveç’in başkenti Stockholm’deki Turizm Müşavirliğinin talebiyle online bir Göbekli Tepe sunumu yaptık. Göbekli Tepe’yi dinleyenler şaşırıyor, merak ediyor.

SIRADA AYASOFYA VAR

Göbekli Tepe ülkemize ilgi çekmekte kullanılması gereken çok önemli bir araç. Şimdi Stockholm için sırada Ayasofya var. Kültür ve Turizm Bakanlığımızın yurt dışındaki temsilciliklerinin, bizim gibi profesyonellerden destek alarak ülkemizin tanıtımını pandemi sürecinde sanal ortamlarda devam ettirmesi çok sevindirici. Tabi, bu çok daha fazla etkin hale getirilebilir.

KURUMSAL ŞİRKETLERE ÖZEL ETKİNLİKLER

Öte yandan bu döneme özel, çalışan memnuniyetine önem veren, ancak yüz yüze etkinlik gerçekleştiremeyen kurumsal şirketlerden gelen talepler de yükselişte.

Çalışanlarını motive etmek için sanal turlar veya kültürel seminerler düzenleyen şirketlerin yanı sıra dernekler de etkinliklerimize ilgi gösteriyor. Sanal seminer verdiğim şirketlere her gün bir yenisi ekleniyor; üstelik bu şirketler sadece İstanbul ile sınırlı değil, ülkemizin her tarafından.

Sanal seminerlere başlamamda sosyal medyada yaptığım yayınlar oldukça etkili oldu. Instagram üzerinden gerçekleştirdiğim canlı “Göbekli Tepe” seminerler dizisinin çok ilgi görmesi üzerine, YouTube’a aktarıp bu seminerlerin kalıcı olmasını sağladım; izlenme oranının onbinlerce olması, aldığım yorumlar bizleri çok motive etti.

TURİZM GELİŞTİRME AJANSI İLE İŞBİRLİĞİ

Kültür ve Turizm Bakanlığı – Turizm Geliştirme Ajansı ile işbirliği yaparak müzelerin ziyarete kapalı olduğu aylarda Ayasofya ve Kariye’de çekimler yaptık. Çektiğimiz bu iki film internette paylaşıldı. Her yaptığımız iş bir yenisine kapı açtı ve açmaya da devam edecek gibi görünüyor.

HEM CANLI, HEM SANAL

Sanal turları iki şekilde gerçekleştiriyorum; birincisi canlı yayında diğeri de görseller eşliğinde sanal sunumlar olarak. Yerinden yapılan canlı yayınların elbette cazibesi var ama teknik olarak zorlukları da var; o yüzden evden arşivimdeki kendi çektiğim çok özel fotoğraflar ve çizimler eşliğinde verdiğim sanal seminerleri daha çok tercih ediyorum.

ULUSLARARASI REHBER AĞININ TÜRKİYE TEMSİLCİSİ

Bu arada pandemi öncesindeki iş yoğunluğu nedeniyle yapamadığım bir başka şeye de evde kaldığım günler fırsat oldu. Sanal ortamlar hepimiz için buluşma noktası olurken benim için de ülke sınırları dışına çıkıp başka ülkelerdeki rehber meslektaşlarımla etkileşime girmeye aracılık yaptı. Avrupa’nın değişik ülkelerinde rehberlik mesleğini icra eden yabancı meslektaşlarım Türkiye’den bir temsilci ararken beni buldular.

Onlarla pandemide kendi ülkemde birlikte ne yapabiliriz, turizm hareketini nasıl yönlendirebiliriz gibi konularda beyin fırtınaları yaptık/yapıyoruz. Bu toplantılarda bir araya geldiğim, yaklaşık 25 ülkede çalışan rehberlerin hemen hepsi özel ilgi turizmi yapan uzman rehberler. Aramızda rekabet yok, dayanışma var, hepimiz kendi ülkelerimizde mesleğimizin en iyilerindeniz.

Örneğin Yunanistan’da veya İtalya’da çalışan bir rehber meslektaşımla artık birbirimize iş yönlendirme olanağı yaratabileceğimizi, böylelikle ülkelerimiz için de tanıtım fırsatı olabileceği konularında hemfikir olduk; üstelik bu sadece pandemi sürecinde değil, sonrasında da devam edecek bir işbirliği olacak. Hizmetlerimizi birleştirip güç birliği yapmak için beyin fırtınaları gerçekleştiriyoruz.

“MART AYINDA SANAL FUAR DÜZENLEYECEĞİZ”

Öte yandan bu özel grupla uluslararası bir etkinlik yapmak için de çalışıyoruz. Önümüzdeki mart ayında üç gün sürecek sanal bir fuar yapacağız; 25 ülkenin turizmde ve kültürde önde gelen isimlerinin konuşmacı olarak katılacağı bu toplantılar dizisinin Türkiye tarafındaki organizatörü ben olacağım.

TURİZMİN GELECEĞİ

Peki; pandemi sonrası sanal turların geleceğini nasıl görüyorsunuz?

Pandemiyle hayatımıza giren e-turların gelecek yıllarda turizmin bir parçası olarak devam edeceğine inanıyorum; çünkü insanlar gitmeden ulaşabilecekleri yeni bir gezi türünün farkına vardı, tadını aldı.

Örneğin bir gezgin, normal zamanda yılda iki seyahat rotası planlıyorsa, bunu yapmaya devam edecek, ancak bunlara ek olarak online gezilere de katılacak. Sanal turlarda pek çok güzel görselden oluşan etkileyici bir sunum eşliğinde, dünyanın bir başka ucunu tanıma fırsatı bulanların veya özel bir alanı keşfetmenin cazibesinin tadını alanların beklentileri artacak ve çeşitlenecek. Bu da turizmde birçok yeniliğe yer açacak.

İŞ DÜNYASINDA ONLINE İŞ TOPLANTILARI SÜRECEK

Sadece bireysel seyahatlerde değil, iş gezileri için de bu durum böyle devam edecek; online iş toplantıları sürecek. Uluslararası kongreler, toplantılar yine yüz yüze sürecek ama ek olarak online toplantılarla belki de artık daha fazla etkileşim sağlanacak. Örneğin bir iş insanı, yılda iki kere iki farklı ülkede kongreye katılırken, bundan sonra buna ek olarak iki farklı online çalıştaya da dahil olarak iş ağını daha da geliştirebilecek.

Gelecek planınızda neler var? Sanal turlarda nasıl ilerlemeyi düşünüyorsunuz?

Turizm çok dinamik bir sektör, yıllar içinde bu dinamizm bizi hep içinde bulunduğumuz koşullara hızla uyum sağlayabilme olanağı sağladı; bunu çok çabuk yapabilmeniz gerekiyor, yoksa trendi kaçırırsanız iş yapmanız mümkün olmayabiliyor.

Ben rehberlikle eş zamanlı olarak yayıncılık faaliyetlerimi hep birlikte yürüttüm; teknoloji geliştikçe ilk kullananlardan olmaya çalıştım. Yıllardır birlikte çalıştığım çekirdek bir ekibim var; hepimiz hızlı aksiyon almayı başarabilen ve birbirimizi teşvik eden insanlarız.

Pandemide de hep bu teknolojiyi ve trendi yakalama konusunda hızlı davranabilmenin faydalarını gördük. Turizm evet bir süre duraksamıştı ama başka bir yöne de evrilmeye başlıyordu; biz de bu trendin öncülerinden olmayı başardık. Gelecekte bu dinamizm elbette devam edecek.

SOKAK LEZZETLERİ HARİTASI GELİYOR

Geleceğin turizm trendi sizce ne olacak?

Gastronomi turizmi yıllar içinde hep tırmanışta; her on turistten yedi veya sekizinin yerel lezzetlere özel ilgi gösterdiğini söyleyebilirim. Türkiye bu alanda bir cennet. Bunu doğru kullanabiliyor muyuz tartışılır ama kullanmak adına çok çaba sarf eden birçok kurum, kuruluş var. Ben de bu alanda bir yayın çıkarmak üzere çalışma yapıyorum. İngilizce olarak İstanbul’un Sokak Lezzetleri Haritası hazırladım.

İSTANBUL’UN SOKAK LEZZETLERİ İÇİN SPONSOR ARAYIŞI

Yurt dışından ülkemize gelen turistlere Türk Mutfağını ve özel lezzetlerimizi tanıtan, nerede bulabileceğini anlatan lezzet haritamız için halen sponsor çalışmalarımız sürüyor.

Ülkemize gelen ziyaretçiler bu haritada; “Sokak lezzeti ne demek?”, “Meze ne demek?” “Kahvaltıda ne yenir?”, “Sakatat nedir?” ve bu gibi bilgileri bulurken, yanı sıra bunları nerelerde yiyebileceğini de öğrenecek. Kebapçı, balıkçı, meyhane, kokoreçci gibi pek çok özel alana uzanan oldukça kullanışlı bir haritayla çıkacağız.


Şerif Yenen Kimdir?

Türkiye seyahat uzmanı, seyahat yazarı, turist rehberi, acenteci, konuşmacı ve turizm filmleri yapımcısı. 2002-2015 yılları arasında İstanbul Rehberler Odası Başkanlığı ve Türkiye Turist Rehberleri Birliği Başkanlığı görevini yürüttü. Dört yıl da Dünya Rehberler Birliği Yönetim Kurulu Üyeliği görevini üstlendi. Türkiye üzerine bir Türk tarafından yazılmış ilk gezi rehberi olan İngilizce “Turkish Odyssey” isimli kitabının da yazarı. Buna ek olarak çok sayıda turizm yayını bulunuyor. Önemli kısmı yurt dışındaki akademik çevrelerde olmak üzere, Türkiye’nin tarihi, kültürü ve turizmi hakkında konferanslar veren Yenen’in yayınları üniversitelerde ders kitabı olarak okutulmakta veya kaynak eser olarak kullanılmakta. Uluslararası dergi ve ulusal gazetelerde makaleleri ve köşe yazıları yayımlanıyor. Bilgi Üniversitesi ile Boğaziçi Üniversitesi, Turizm ve Otelcilik Yüksekokulu’nda part-time öğretim görevlisi olarak Türkiye’nin Kültürel Mirası, Anadolu Uygarlıkları ve Turist Rehberliği dersleri verdi. Bir lezzet meraklısı. Gittiği her yerde yeni lezzetler arayışı içinde. Keşiflerini turlarında katılımcılarla paylaşmaktan keyif alıyor.