TÜRSAB’tan Konaklama Vergisi açıklaması

TÜRSAB'tan Afet Bölgesindeki Acentalar
TÜRSAB Genel Merkezi

Last Updated on 26 Aralık 2022 by Turizm Günlüğü

TÜRSAB’tan “Konaklama Vergisi” açıklaması: Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB), 1 Ocak 2023 tarihinde yürürlüğe girecek Konaklama Vergisi hakkında bir açıklama yayınladı.

TÜRSAB’ın konuya ilişkin yayınladığı açıklamada; “Konaklama Vergisi uygulamasının 1 yıl ertelenmesi ve nisbi bir konaklama vergisi yerine konaklama tesisinin niteliğine göre belirlenecek maktu bir vergi usulünün getirilmesi” talep edildi.

YANLIŞ ALGIYA YOL AÇIYOR

Açıklamada diğer yandan; 1618 sayılı Seyahat Acentaları ve Seyahat Acentaları Birliği Kanunu’nda yer alan “paket tur” tanımının Konaklama Vergisi Uygulama Tebliği’nde dikkate alınmadığına dikkat çekilerek; “mevzuatta yer almayan “konsept satış” kavramıyla paket turların seyahat acentası olmayan turizm tesisleri tarafından satılabileceği algısına yol açtığı” belirtildi.            TÜRSAB’tan “Konaklama Vergisi” açıklaması

TÜRSAB tarafından konuya ilişkin yayınlanan açıklamanın tam metni şu şekilde:

KONAKLAMA VERGİSİ UYGULAMA TEBLİĞİ HAKKINDA KAMUOYUNUN DİKKATİNE;

7194 sayılı Dijital Hizmet Vergisi ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 9’uncu maddesiyle 6802 sayılı Gider Vergileri Kanunu’nun yeniden düzenlenen 34’üncü maddesinde ihdas edilen konaklama vergisinin 01.01.2023 tarihinden itibaren gerçekleşecek tüm konaklamalara uygulanacağı, konaklama tesisinin konaklamaya ilişkin tahsil edeceği bedelin % 2’sini konaklayan kişiden alacağı düzenlenmiştir.

Turizm sektörüne pandeminin etkilerini atlatmak için büyük mücadele verilen bu dönemde, yeni bir yük olarak gelen bu verginin nihai olarak turizm ürünlerine yansıyacağı ve turizm ürünlerinden yararlanacak tüketicilerin daha fazla ödeme yapmak zorunda kalacağı açıktır. Kanun’da ve kanunun uygulamasına ilişkin 14 Aralık 2022 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Konaklama Vergisi Uygulama Tebliği’nde belirtilen usul ve esaslar dünyada uygulanan konaklama vergilerinden büyük farklılıklar içermektedir. Dünyada “city tax” olarak tanımlanan vergi uygulaması genellikle maktu ve konaklama tesisinin bulunduğu yöreye göre alınmaktadır. Ayrıca bu vergilerin yerel idare tarafından tahsil edildiği ve o bölge için kullanıldığı da bilinmektedir.

Konaklama vergisinin nisbi olmasının özellikle tur operatörleri ve seyahat acentaları açısından sorunlara yol açacağı bilinmektedir. Yabancı veya yerli tur operatörlerinin konaklama hizmetlerini temin ederken katlandıkları mali ve finansal yükler; ön ödeme, toplu alım, avans, garantili tahsis yükümlülüğü, noshow/iptal risk ve tazminatları gibi unsurlar tur operatörlerinin gerçek maliyetlerini oluşturur. Tebliğ’de yer alan düzenlemeye göre; tur operatörleri ve seyahat acentalarının konaklama hizmeti sattıkları müşterilerden tahsil edecekleri konaklama vergisi matrahının (konaklama temin bedelinin) düzenlenecek faturada açık olarak yer alması durumunda, müşterileriyle tur operatörleri ve seyahat acentaları arasındaki güven duygusu haksız olarak zedelenecek, tur operatörü ve seyahat acentasının gerçek maliyetlerini bilmeyen müşterilerin seyahat acentası satış fiyatları üzerinden yanlış değerlendirmeler yapmalarına neden olabilecektir. Tüketiciye sunulan herhangi bir mal ya da hizmette olmayan alış ve satış fiyatının gösterilme zorunluluğu, Tebliğ’de yer alan düzenlemelerle seyahat acentalarına getirilmektedir.

6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun ve 1618 Seyahat Acentaları ve Seyahat Acentaları Birliği Kanununda düzenlenen “paket tur” tanımı Tebliğ’de dikkate alınmamış, mevzuatta yer almayan “konsept satış” kavramıyla paket turların seyahat acentası olmayan turizm tesisleri tarafından satılabileceği algısına yol açmaktadır.

2022 yılında gerek yurt dışındaki yabancı tur operatörlerince gerekse ülkemizdeki tur operatörü seyahat acentalarınca erken rezervasyonlarına konu olup, 2023 yılında gerçekleşecek konaklama hizmetlerine uygulanacak olan konaklama vergisinin müşteriye ya da tur operatörü ve seyahat acentasına yansıtılması, kimin üstleneceği belli olmayan yeni ve ek bir yük olarak gündeme gelmektedir.

Turizm sektörünün en büyük meslek örgütü olarak talebimiz, öncelikle konaklama vergisi uygulamasının 1 yıl ertelenmesi ve nisbi bir konaklama vergisi yerine konaklama tesisinin niteliğine göre belirlenecek maktu bir vergi usulünün getirilmesidir. Böylece sektörün bu vergiyi ürün satışlarında tüketiciyle bir çatışmaya girmeksizin uygulayabilmesi mümkün olacaktır. Verginin bu haliyle uygulanacak olmasından kaynaklanacak sorun ve iptallerin vergiden beklenen mali faydadan daha büyük bir zara yol açacağı düşünülmektedir.

Kamuoyunun bilgisine sunulur.