Bakan Ersoy’a TBMM’de İstifa Çağrısı: Milletin Vicdanında Mahkûm Oldunuz!

Last Updated on 14 Kasım 2025 by Turizm Günlüğü

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Grand Kartal Oteli’nde 21 Ocak’ta yaşanan ve 12 kişinin hayatını kaybettiği yangın yeniden gündeme geldi. CHP’li vekiller, hiçbir bakanlık yetkilisinin yargılanmamasına tepki göstererek Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’a istifa çağrısında bulundu.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Kültür ve Turizm Bakanlığının 2026 yılı bütçesi görüşülürken, Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Oteli’nde 21 Ocak’ta meydana gelen ve 12 kişinin hayatını kaybettiği yangın sert tartışmalara yol açtı. CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, facianın ardından hiçbir bakanlık yetkilisinin yargılanmamasını eleştirerek Bakan Mehmet Nuri Ersoy’a istifa çağrısında bulundu. “Bu salon bugün bir mahkeme salonudur, hakim milletin vicdanıdır ve siz o vicdanda mahkûm oldunuz” diyen Ağbaba, yaşanan ağır ihmallere rağmen hesap veren kimsenin olmamasını kabul edilemez buldu.

Komisyonda söz alan CHP Antalya Milletvekili Sururi Çorabatır ise yangında hayatını kaybedenlerin yakınlarının TBMM Araştırma Komisyonunda aktardığı ifadeleri okurken birçok milletvekili gözyaşlarını tutamadı. Çorabatır, gecikmiş müdahale, yönlendirme hataları ve koordinasyon eksikliğinin facianın boyutunu büyüttüğünü vurgulayarak, “Bugün bir yangın daha olsa ne yapacağız?” sözleriyle hükümete yanıt bekleyen soruları sıraladı.

TBMM (AA) – TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda milletvekilleri, Kültür ve Turizm Bakanlığının 2026 yılı bütçesi üzerinde görüşlerini dile getirdi.

CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi’ndeki Grand Kartal Otel’de 21 Ocak’ta çıkan yangına ilişkin davada, Kültür ve Turizm Bakanlığından hiçbir yetkilinin yargılanmadığı gerekçesiyle tepki gösterdi.

Yaşananlar nedeniyle istifa eden birinin olmamasını eleştiren Ağbaba, “Bugün grubumuz ilk kez bir bakanı protesto etmedi ve hiç laf atmadı. Bu sizin iyi bir bakan olmanızdan kaynaklı değil. Ölen çocuklara, ailelere olan saygımızdandır. Yine uçak kazasında kaybettiğimiz 20 vatan evladına saygımızdandır.” sözlerini sarf etti.

Bakan Ersoy’a istifa etmesi çağrısında bulunan Ağbaba, “Bugün bu salon da esasında mahkeme salonudur ve siz sanık sandalyesindesiniz. Hakim de hiç şüphe yok ki milletin vicdanıdır ve siz milletin vicdanında mahkum oldunuz.” dedi.

CHP Antalya Milletvekili Sururi Çorabatır, otel yangınında hayatını kaybedenlerin yakınlarının TBMM Kartalkaya Kayak Merkezi’ndeki Otel Yangınını Araştırma Komisyonunda, yaşadıklarına ilişkin anlattıkları ifadeleri okudu. Bu sırada bazı milletvekillerinin gözyaşlarını tutamadığı görüldü.

Kartalkaya’da ölen insanların “kader kurbanı olmadığını”, “geç müdahale, yanlış yönlendirme, koordinasyon eksikliği, yetersiz ekipman ve eğitimsiz personel” nedeniyle yaşamını yitirdiğini ileri süren Çorabatır, eksiklere yönelik bugüne kadar sordukları soruların yanıtsız kaldığını söyledi.

İlgili mevzuatlardaki “eksiklikler” nedeniyle eleştirilerde bulunan Çorabatır, “Bugün bir yangın daha olsa ne yapacağız? Yine aynı şeyleri konuşup mukadderat mı diyeceğiz? O günden bugüne bu devlet ne yaptı? Diğer bakanlıklar bu olayla ilgili neler yaptı? Bu tür olayların bir daha tekrarlanmaması için hangi tedbirleri aldı, hangi mevzuat değişti? Kamuoyu tüm bu sorulara yanıt bekliyor.” diye konuştu.

DEM Parti Van Milletvekili Gülcan Kaçmaz Sayyiğit, kültürel üretim ve sanatsal faaliyetlerin sadece toplumsal zevkleri doyurmadığını, aynı zamanda gelecekteki kuşakların geçmişi daha iyi anlamasına vesile olduğunu anlattı.

Sanatçının özgür olması ve sanatsal üretimin engellenmemesi gerektiğini vurgulayan Sayyiğit, “Sadece belli projelerle değil, genç sanatçılara kamu desteği de sağlanmalı. Çünkü Kürtçe, Süryanice, Çerkezce ve diğer dillerdeki projeleri teşvik etmelisiniz. Sanatsal kuraklık ancak böyle giderilebilir ve ruhsal gıda ancak bu şekilde sağlanabilir.” ifadelerini kullandı.

Tarihi yapıların korunmasının önemine değinen Sayyiğit, Kürt, Türk, Ermeni, Süryani, Rum, Arap ve diğer halkların birlikte oluşturduğu kültürel mirasa sahip çıkılmasının önemine işaret etti.

– “Turizm işletmelerini neden ihracatçı statüsüne almıyoruz?”

İYİ Parti Manisa Milletvekili Şenol Sunat, turizmin Türkiye’nin “nefes borusu”, cari açığı azaltan, istihdam yaratan, hizmet sektörünün lokomotifi durumunda olduğunu söyledi.

Turizmin gerçek bir ihracat sektörü gibi desteklenmediğini belirten Sunat, “Turizm işletmelerini neden ihracatçı statüsüne almıyoruz, alamıyoruz? KDV iadesi verilebilir, yurt dışı tanıtım destekleri sağlanabilir, fuar teşvikleri uygulanabilir.” dedi.

Kültür Yolu Festivallerinin “takdire şayan” olduğunu ancak şeffaf olmadığını kaydeden Sunat, “Yerel aktörleri dışlıyor, ihale süreçleri belirsiz, sanatçı ödemeleri açıklanmıyor. Bu festival, bir kültür projesi midir yoksa belli şirketlere aktarılan bir para mekanizması mıdır?” diye sordu.

Yeni Yol Partisi Samsun Milletvekili Mehmet Karaman, kültürün rakamla, ölçüyle değil, kalplerde yer edindiği ölçüyle taşınabileceği yorumu yaptı.

Kaynakların dağılımını eleştiren Karaman, “Kültüre pay az, tanıtıma pay gizli yapılmaktadır. Bütçenin yüzde 75’inin kültür faaliyetlerine ayrıldığı ifade edilse de bu tablo gerçeği yansıtmamaktadır. Çünkü turizm tanıtımlarının büyük bölümü merkezi bütçeye dahil olmayan Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı tarafından yürütülmektedir.” diye konuştu.

Anadolu’da yüzlerce genç tiyatrocu, yönetmen, ressam ve senaristin emeğiyle kültür üretmek isterken Bakanlık kapılarından geri çevrildiğini ileri süren Karaman, “Sanat belli bir zümrenin mülkü ve tekelinde değildir. Bu milletin vergiyse oluşturulan fonlar, bu milletin evlatlarına eşit paylaştırılmalıdır. Sanat ehline zimmetli bir emanettir. Emanet ehline verilmediğinde bozulur, ceremesini de bugünün ve yarının nesli çeker ki çekiyoruz da.” ifadelerini kullandı.

– “Stratejik bir vazife”

MHP Grup Başkanvekili Filiz Kılıç, Kültür ve Turizm Bakanlığının yürüttüğü her faaliyeti, sadece bir idari süreç değil, milli kimliğin korunması, yüceltilmesi ve geleceğe taşınması için “stratejik bir vazife” olarak niteledi.

MHP olarak kültürün, milletin hafızası, turizmin ise o hafızanın dünyaya açılan penceresi olduğuna inandıklarını ifade eden Kılıç, milli değerlerin korunması, yerel potansiyellerin en verimli şekilde değerlendirilmesini asli görevleri kabul ettiklerini dile getirdi.

Kültürün yerel dokusuna, milli ruhuna, ahlaki ve manevi değerlerine sahip çıkmanın, ülke kalkınmasının asli unsuru olduğunu vurgulayan Kılıç, “Turizm sektöründeki yapısal sorunları gidermek için, sektörde yaşanan gelişmelere uygun dinamik bir turizm çerçeve kanunu çıkartılmalı, serbest sağlık bölgeleri oluşturularak, sağlık turizminden daha fazla pay alınmalı ve sağlık turizmini geliştirici mekanizmalar oluşturulmalıdır.” değerlendirmesinde bulundu.

Kılıç, turizmin çeşitlenmesiyle her bölgenin kendi kültürel, doğal ve tarihi değerleriyle öne çıktığı bütüncül bir turizm anlayışına ulaşılması gerektiğini de sözlerine ekledi.

AK Parti Bursa Milletvekili Ahmet Kılıç, 2026 yılı bütçesinde kütüphanelere ayrılan kaynağın sadece fiziksel mekan değil, bilginin, üretimin ve yaratıcılığın desteklenmesi olarak görülmesi gerektiğini söyledi.

Sadece büyükşehirlerde yapılabilen sanat etkinliklerinin artık kamyon tiyatro, vagon sahne ve genç sahne projeleriyle Anadolu’nun dört bir yanına taşındığını aktaran Kılıç, bu sayede binlerce çocuğun ilk kez tiyatro, bale ve opera ile tanıştığını anlattı.

“Sanatta ulaştığımız mesafe sadece sayısal artışla değil, kalite, erişim ve toplumsal etkiyle ciddi manada ölçülmektedir.” diyen Kılıç, kültürde sadece yeni eser üretmekle sınırlı kalmadıklarını, atadan miras kalan yerleri koruma ve gelecek nesillere taşımanın da kültür politikasının merkezinde olduğunu bildirdi.

Kültürün artık sadece bir estetik alan değil, bir ekonomik güç, bir stratejik değer haline geldiğine dikkati çeken Kılıç, “yaratıcı endüstriler” olarak adlandırılan bu alanda yaptıkları çalışmaları anlattı.

AK Parti iktidarları döneminde attıkları her adımın sadece bir sektörü değil, bir medeniyeti, kimliği ve geleceği inşa etme adımı olduğunu ifade eden Kılıç, şunları kaydetti:

“Kültür bize hem kim olduğumuzu hem de nereye gideceğimizi gayet iyi gösteriyor. Biz millet olarak geçmişinden güç alarak geleceğini kendi elleriyle şekillendiren ve bu noktada ciddi tecrübeleri olan bir medeniyetiz ve bu geleceğin adını da Türkiye Yüzyılı olarak ifade ediyoruz. Kültürü süs, turizmi sadece bir sektör olarak görmüyoruz. Biz ikisini de milletimizin iradesinin ve medeniyetimizin en güçlü ifadesi olarak görüyoruz, kabul ediyoruz. Bu vizyon, köyünde kütüphaneye adım atan çocuğun, sahnede ilk perdeyi açan gencin ve dünyanın dört bir yanında Türkçe kelime ile tanışan her bir bireyin hikayesidir.”