Bağlıkaya 8 Yıldır Çözemediği Sorunlar İçin Tekrar Aday Olduğunu Açıkladı!

Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Başkanı Firuz Bağlıkaya

Last Updated on 16 Kasım 2025 by Turizm Günlüğü

Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) 26. Olağan Genel Kurulu için geri sayım başlarken, mevcut Yönetim Kurulu Başkanı Firuz Bağlıkaya, üç dönemdir yürüttüğü başkanlık görevine yeniden aday olduğunu duyurdu. Bağlıkaya, adaylığını “8 yıldır malum sebeplerden çözemediği sorunları çözmek için” koyduğunu belirterek, sektörün içinden geçtiği “geçiş sürecini” gerekçe gösterdi.

TÜRSAB 26. Olağan Genel Kurulu, 22 Kasım 2025 Cumartesi günü WOW İstanbul Hotel Convention Center’da başlayacak ve seçimler 23 Kasım 2025 Pazar günü gerçekleştirilecek.

“Kaptan Gemi Limana Ulaşana Kadar Gemiyi Bırakmaz”

Başkan Bağlıkaya, canlı yayında yaptığı açıklamalarda, normalde iki dönemin yeterli olduğu fikrini hala koruduğunu ancak mevcut koşulların farklı olduğunu vurguladı. Sektörün yasal düzenlemelerinin tamamlanmadığı bir “geçiş süreci” yaşandığını belirten Bağlıkaya, “Geçen seçimde de net olarak paylaştım. Eğer yasal çalışma biterse biz aday değiliz dedim. Gemi sağ salim limana ulaşana kadar kaptan gemiyi bırakmaz dedim,” ifadelerini kullandı.

Bağlıkaya, geminin rotasının “seyahat acentaları birliğinin itibarlı, güvenilir ve güçlü bir kurum olması” ve “üyelerinin yasal engellemeler olmadan işlerini yapabilmesi” olduğunu belirtti. Bu hedefe, yani “güvenli limana” ulaşana kadar göreve devam etme niyetinde olduğunu açıkladı.

Seçime Götürülen Sorunlar: Ulaşım ve Adil Yarış Tartışmaları

Bağlıkaya’nın yeniden adaylığını açıkladığı bu süreç, beraberinde mevcut yönetimin çözemediği veya eleştiri konusu olan sorunları da genel kurul gündemine taşıyor. En sıcak tartışma başlığı ise seçime katılımın finansmanı ve “adil seçim” iddiaları.

Konaklama Evet, Uçak Hayır

Başkan Bağlıkaya, diğer adayların “kendi seçmenlerini taşıdığı” yönündeki eleştirilerine yanıt verdi. TÜRSAB’ın üye katılımı için harcama yapmasının yasal ve bütçesel olarak doğru olmadığını, bu durumun 2018’deki genel kurulda verilen bir önergeyle “yok hükmünde” bir karar olarak başladığını belirtti.

Buna rağmen, Bakanlık ile istişare ederek ve özel izin alarak üyelere destek olduklarını ifade etti:

Konaklama Desteği: Genel kurula katılan üyelere 8.000 TL’ye kadar konaklama faturası desteği veriliyor. Bu rakamın, 2018’deki 3.000 TL’lik desteğin enflasyona göre güncellenmiş hali olduğu belirtildi.

Otobüs Transferi: Otobüsle gelen üyelerin transferleri karşılanıyor.

Uçak Bileti Yok: Bağlıkaya, uçak biletlerinin “hem bütçenin çok üstünde” hem de “operasyonel olarak” mümkün olmadığını kesin bir dille ifade etti. “TÜRSAB hiç kimseye uçak bileti almıyor, almayacak da,” dedi.

Bağlıkaya, bu desteğin Bölge Temsil Kurulları (BTK) başkanlarıyla yapılan istişareler sonucu belirlenen kontenjanlara göre organize edildiğini, ancak liste dışında kalan veya BTK’ya ulaşamayan acentaların da bireysel olarak gelip faturalarını ibraz edebileceğini söyledi. Ayrıca, “Aday olan arkadaşlarımızın ‘şu listede eksik var’ dedikleri listeleri varsa göndersinler, onların da rezervasyonlarını yapalım,” diyerek rakiplerine çağrıda bulundu.

“16.000 Üyenin 12.500’ünün Hakkını Yiyoruz”

Bağlıkaya, bu destek yöntemini savunmakla birlikte, sistemin kendisinin yanlış olduğunu da itiraf etti. “Bizim 16.000 üyemiz var. Dışarıdan gelen 3.000 – 3.500 kişinin ücretini veriyoruz. Peki, gelmeyen 12.500 tanesinin hakkını yiyoruz orada. Onların parasından harcıyoruz,” diyerek bütçenin asıl amacının mesleki faaliyetler ve pazarlama olması gerektiğini vurguladı.

“Bu Seçim Sistemi Doğru Değil”: Delege Önerisi

Bağlıkaya’nın çözülemeyen sorunlar arasında gösterdiği bir diğer önemli başlık ise TÜRSAB’ın seçim sistemi oldu. 16.000 üyenin tamamının oy kullanmak için İstanbul’a gelmek zorunda olmasının “doğru bir sistem olmadığını” net bir dilde ifade etti.

“İstanbul dışında 10.000’in üzerinde acenta var. Yalvarsanız yakarsanız buraya gelecek acenta sayısı 3.500’ü geçmiyor,” diyen Bağlıkaya, rakiplerinin “az katılım Bağlıkaya’nın işine yarıyor” iddiasının tam tersine, kendisinin daha fazla katılım için uğraştığını savundu.

Çözüm olarak ise “delege sistemine” geçilmesi gerektiğini belirten Başkan, bu konuda bir öneri hazırladıklarını ve Bakanlığa sunacaklarını açıkladı. Bu sistemde, herkesin kendi bölgesinde delegesini seçip İstanbul’a göndermesi ve sadece delegelerin masraflarının karşılanması öngörülüyor.

Saha Ziyaretleri ve Bütçe Eleştirileri

Bağlıkaya, “seçim yaklaşırken çizmeleri giydi” ve “sahaya indi” şeklindeki eleştirilere de yanıt verdi. Bu eleştirileri yapanların, kendileri aday olmadan önceki süreci takip etmediklerini iddia etti.

BTK Ziyaretleri: Ekim ayında yeni seçilen BTK’lara “hayırlı olsun” ziyaretleri yapıldığını, bu ziyaretlerde “bize oy verin” imasında dahi bulunulmadığını savundu.

Acenta İletişim Departmanı: Üye iletişimindeki eksikliği gidermek için kurulan bu departmanın, üyenin ayağına hizmet götürdüğünü ve personelin “siyaset konuşmama” taahhüdü imzaladığını belirtti.

Bütçe Kullanımı: Galataport’a durak yapılmasının kruvaziyer yolcularının taşınması için (Valilik talimatıyla) acentalara kolaylık sağladığını, Burdur’daki balon uçuşunun ise bölgesel turizmi canlandırma projesi olduğunu söyleyerek bütçe eleştirilerini yanıtladı.

ANALİZ: Bağlıkaya; Deneyimli ama yıpranmış bir lider profili çizdi!

Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Başkanı Firuz Bağlıkaya

Türkiye Seyahat Acentaları Birliği’nin (TÜRSAB) 26. Olağan Genel Kurulu yaklaşırken, üç dönemdir başkanlığı yürüten Firuz Bağlıkaya, yeniden adaylığını “8 yıldır çözemediği sorunları çözmek için” koyduğunu açıkladı. Yaptığı detaylı açıklamalar, Bağlıkaya’nın seçime giderken bir yandan 8 yıllık görev süresinin getirdiği tecrübeyi ve kurumsal hafızayı bir güç olarak kullanırken, diğer yandan bu uzun dönemin biriktirdiği eleştiriler ve çözülemeyen sorunlar karşısında savunmada kalan, “yıpranmış” bir lider profili çizdiğini ortaya koydu.

“Kaptan” Deneyimine Sığınıyor

Bağlıkaya, “deneyimli” lider kimliğini, kendisini “gemiyi limana sağ salim ulaştıracak kaptan” olarak konumlandırarak pekiştirdi. Normalde iki dönemin yeterli olduğu fikrini koruduğunu ancak sektörün “yasal düzenlemelerinin tamamlanmadığı bir geçiş süreci” yaşadığını belirterek, “Gemi sağ salim limana ulaşana kadar kaptan gemiyi bırakmaz” sözleriyle mevcut adaylığını bir tercih değil, bir zorunluluk olarak sundu.

Rakiplerine yönelik kullandığı dil de bu deneyimden gelen özgüveni yansıtıyordu. Rakiplerinin “iki dönem” kuralını sürekli gündeme getirmesini, “Kendi seçilme imkanlarını benim aday olmamama bağlıyorlar. Bu da beni içten içe gururlandırıyor,” sözleriyle yorumladı. Bu ifadeler, Bağlıkaya’nın rakipleri karşısında kendini alternatifsiz gördüğü ve tecrübesini temel bir argüman olarak öne sürdüğünü gösterdi.

8 Yılın Getirdiği Yük: Savunma ve Gerekçeler

Ancak bu deneyim, madalyonun “yıpranmış” yüzünü de beraberinde getirdi. Bağlıkaya, açıklamalarının önemli bir bölümünü, 8 yıllık başkanlığı süresince biriken ve rakipleri tarafından eleştirilen konuları savunmaya ayırmak zorunda kaldı.