Öncü TÜRSAB, Büyük Türkiye: Mehmet Nezih Hacıalioğlu Başkan Adaylığını Açıkladı

SAB DMC Yönetici Ortağı Mehmet Nezih Hacıalioğlu

Last Updated on 24 Eylül 2025 by Turizm Günlüğü

TÜRSAB (Türkiye Seyahat Acentaları Birliği), 26. Genel Kurul ve seçimleri öncesinde kritik bir açıklamaya sahne oldu. SAB DMC Yönetici Ortağı Mehmet Nezih Hacıalioğlu, bugün The Marmara Taksim Opera Salonu’nda düzenlenen basın toplantısında TÜRSAB Başkan Adaylığını kamuoyu ile paylaştı.

“Öncü TÜRSAB, Büyük Türkiye” sloganıyla konuşmasını yapan Hacıalioğlu, hem geçmişe dönük eleştirilerini hem de yeni döneme dair çözüm önerilerini detaylı bir şekilde açıkladı.

“Koltuk İçin Değil, Üyeler İçin Adayım”

1978 Safranbolu doğumlu, evli ve iki çocuk babası olan Mehmet Nezih Hacıalioğlu, 1997’de başladığı turizm yolculuğunu 25 yıldır TÜRSAB üyesi olarak sürdürüyor.

Toplantıda adaylık gerekçesini şu sözlerle özetledi:

“Benim adaylığım koltuk için değil, üyelerimizin hak ve hukukunu savunmak içindir. Sorunun değil, çözümün parçası olmak için yola çıktık.”

Aidatlar Düşecek, İsraf Bitecek

Hacıalioğlu, mevcut yönetimi yüksek aidatlar, plaka ve pul israfı üzerinden sert şekilde eleştirdi.
“Bugün üyeler, olması gerekenin beş katı aidat ödüyor. 15 liraya üretilebilecek bir plaka, 2 bin liraya satılıyor. Üyeler müşteri gibi görülüyor. Biz bu düzeni değiştireceğiz. Aidatlar düşecek, plaka ve pullar maliyetine verilecek, pul yenileme zorunluluğu kalkacak” dedi.

“Masada Olmazsanız Hak Kaybedersiniz”

Hacıalioğlu, TÜRSAB’ın Bakanlıklarla ilişkilerinde yaşanan sorunlara değinerek iş birliği mesajı verdi:
“Bizim olmadığımız masalarda üyelerimizin geleceğini etkileyen kararlar alınıyor. Sağlık turizmi, ulaştırma ve konaklama bunun en açık örnekleri. Masada olmazsanız haklarınızı kaybedersiniz. Biz masada olacağız, üyelerimizin hakkını savunacağız. Soğuk savaş değil, diyalog ve iş birliği içinde hareket edeceğiz.”

Katılımcı ve Şeffaf Yönetim Modeli

Başkan adayı Hacıalioğlu, 15 bini aşkın üyesi bulunan TÜRSAB için katılımcı ve şeffaf bir yönetim modeli vaat etti:

  • Bölge Temsil Kurulları özgür olacak ve kendi bütçeleriyle çalışabilecek.
  • İhtisas Başkanlıkları (sağlık, spor, ulaştırma, kültür vb.) kurulacak.
  • Dijital destekler sağlanacak, TGA ile ortak projeler hayata geçirilecek.
  • TÜRSAB, izleyen değil izlenen bir kurum olacak.

“Ayrıştıran Değil, Birleştiren TÜRSAB”

2018 seçimlerine değinen Hacıalioğlu, farklı gruplar arasındaki geçmiş kutuplaşmalara dikkat çekerek, “Biz masadan kalkan değil, masada oturan olacağız. Farklı yollar izlesek de hepimiz aynı yere gidiyoruz. Ayrıştıran değil, birleştiren TÜRSAB’ı birlikte kuracağız” dedi.

Üyelere Mesaj

Toplantının sonunda basın mensuplarına teşekkür eden Hacıalioğlu şu mesajı verdi:
“Bu seçim sadece bir koltuk yarışı değil; mesleğimizin, geleceğimizin ve ülkemiz turizminin geleceği için bir dönüm noktasıdır. Üyelerimizin çığlığının sesi, umutlarının ışığı olmak için yola çıktık. Tüm sivil toplum kuruluşları, üniversiteler ve paydaşlarla iş birliği içinde olarak, üyelerimizin hak ve hukuklarını koruyacak, onları geleceğe en iyi şekilde hazırlayacak bir yol açacağız.

Konuşmamı tamamlarken, 1–7 Ekim tarihleri arasında yapılacak Bölge Temsil Kurulu seçimlerinde yarışacak tüm aday arkadaşlarıma başarılar diliyorum.

Ve bu vesileyle, Kasım ayının sonunda gerçekleşecek olan 26. Türkiye Seyahat Acentaları Birliği Genel Kurulu ve seçimlerinde sizlerin huzurunda TÜRSAB Başkan Adaylığımı açıklıyorum.”

İşte Toplantıda Öne Çıkan Açıklamalardan Bir Kesit:

TÜRSAB’a Yönelik Eleştiriler

TÜRSAB, 1972 yılında üyelerinin mesleki gelişimini sağlamak, dayanışma kültürünü geliştirmek ve ülkemizin turizm hizmetlerini artırmak için kuruldu.
Ne yazık ki bugün geldiğimiz noktada TÜRSAB, kapalı bir kutu gibi, sadece kendi varlığını korumaya odaklanmış bir yapı haline gelmiştir.

  • Üyelerin aidatları ve masrafları yüksek, ancak bu kaynaklar üyelerin faydasına kullanılmıyor.
  • İsraf projeleri (örneğin Burdur’da balon denemeleri, Galataport’ta durak projeleri, danışmanlık adı altında ödenen şişirilmiş harcamalar) sektöre katkı sağlamıyor.
  • Seçim odaklı yönetim anlayışı 8 yıldır kronikleşmiş sorunları çözmek yerine aynı şikayetleri tekrar tekrar dinliyor.
  • Bölge Temsil Kurulları baskı altına alınıyor, muhalif olanlar kapatılıyor. Bu durum, üyelerin özgür iradesine gölge düşürüyor.

Çözüm ve Vizyon

Biz bu seçim sürecine, bir kavga için değil; çözüm üretmek, üyelerimizin sesi olmak için çıktık.
Amacımız çatışan değil çalışan, konuşan değil üreten, üyelerini bölen değil birleştiren bir TÜRSAB yaratmaktır.

Öncelikli hedeflerimiz:

  • Yasa Reformu: 1972 model bir yasayla sektör yönetilemez. Yeni yasada masada olacağız. Bu süreç şeffaf olacak ve üyeler elektronik oylamalarla görüş bildirecek.
  • Aidatlar ve Masraflar: Aidatlar düşürülecek. Plaka ve pul satışları üyelerin sırtında yük olmaktan çıkarılacak, maliyetine verilecek.
  • Genel Kurul Kararlarının Uygulanması: İstanbul dışından gelen delegelerin ulaşım ve konaklamalarının TÜRSAB tarafından karşılanması yönündeki karar derhal uygulanacak.
  • Bağımsız Bölge Temsil Kurulları: Her bölge kendi bütçesi ve özgün projeleriyle çalışabilecek. Genel merkez, denetleyen değil destekleyen olacak.
  • İhtisas Başkanlıkları: Ulaştırma, havayolu, sağlık turizmi, spor turizmi gibi farklı alanlarda uzmanlık başkanlıkları kurulacak.
  • Tanıtım ve Pazarlama: Üyelerimize dijital destek sağlanacak, iç turizmi geliştirmek için TGA ile iş birlikleri yapılacak.
  • Şeffaf ve Katılımcı Yönetim: TÜRSAB’ı tek kişinin vizyonu değil, üyelerinin ortak aklı yönetecek.

Bizim anlayışımız, sorunun değil çözümün parçası olan; izleyen değil izlenen, takip eden değil takip edilen bir TÜRSAB yaratmaktır.

TÜRSAB ve Bakanlık Arasındaki İlişki

Değerli arkadaşlar,

Bugün turizm sektörünü derinden etkileyen bir meseleyle karşı karşıyayız: TÜRSAB ile Turizm Bakanlığı arasındaki soğuk savaş. Bu durum hem mesleğimizi hem de sektörümüzün geleceğini olumsuz etkiliyor.

Ben 21 yıldır TÜRSAB üyesiyim, toplamda ise 26 yıldır bu mesleğin içindeyim. Hayatım boyunca tek işim bu oldu. Mesleğim benim kimliğim, motivasyon kaynağım. Eğer ortada bir pasta varsa, o pasta üyelerimizin pastasıdır. Bizim tek motivasyonumuz da bu pastadan üyelerimizin hak ettiği payı almasını sağlamaktır.

Beni tanıyanlar iyi bilir: Benim için itibar, yönetim koltuğu demek değildir. Benim istediğim, “Ben TÜRSAB üyesiyim” dediğinizde kapıların açılmasıdır. Bugün geldiğimiz noktada ise ne bir mesleki lokalimiz, ne bir misafirhanemiz var. Oysa TÜRSAB’ın bu imkânları yaratacak gücü mevcut.

Bunun yerine, TÜRSAB kaynakları farklı vakıflara aktarılıyor. Bu konudaki hukuki süreçlerle ilgili çalışmalarımız sürüyor. Zaten uzun zamandır bu sorunları dile getiren yazılar kaleme alıyorum. Bu sayede meslektaşlarımız bilinçleniyor, farkındalık artıyor.

Bir diğer önemli mesele de şudur: “Tarlada izi olmayanın harmanda sözü olmaz.” Bizim olmadığımız masalarda, bizimle ilgili kanunlar çıkıyor. Bizim olmadığımız masalarda üyelerimizin geleceğini etkileyecek kararlar alınıyor. Bu kabul edilemez. En basit örnek, sağlık turizmi. Sağlık turizmi yapan birçok üyemiz var ama ilgili düzenlemelerde TÜRSAB’ın adı bile geçmiyor.

Biz bu anlayışı değiştireceğiz. TÜRSAB üyeleri masada olacak, sözü olacak ve hakkını alacak.

TÜRSAB Başkan Adayı M. Nezih Hacıalioğlu Seçim Manifestosunu:

“Öncü TÜRSAB, Büyük Türkiye”

Türkiye’nin turizm sektöründeki seyahat acentalarını temsil eden TÜRSAB’ta, Kasım ayında gerçekleşecek 26. Genel Kurul öncesi hareketlilik başladı. Turizm sektörünün, özellikle TÜRSAB camiasının çok yakından tanıdığı M. Nezih Hacıalioğlu, 23 Eylül Salı günü İstanbul’da düzenlediği basın toplantısında TÜRSAB Başkan Adaylığını geniş kapsamlı bir açıklamayla kamuoyuna duyurdu.

“1997’de Başlayan Sektör Yolculuğum, Bugün Bir Değişim İçin Yola Çıkıyor”

Basın mensuplarıyla bir araya gelen M. Nezih Hacıalioğlu, sektördeki deneyimini şu sözlerle ifade etti: “Balıkesir Üniversitesi Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik Yüksek Okulu’nda 1997 yılında başladığım eğitim hayatımdan bu güne kadar sektörün farklı alanlarında aktif olarak yer aldım. 1999 yılında transferman olarak Marmaris’de başlayan seyahat acentacılığı deneyimim; 2005 yılında ortağımla kurduğumuz TÜRSAB üyesi seyahat acentamızda halen başta sejour operasyonu ve kültür turları olmak üzere seyahat acentacılığının farklı konularında halen faaliyet gösteriyor. TÜRSAB’da 23.Dönem Yönetim Kurulu Üyesi olarak ülkemizin dört bir yanında TÜRSAB’ın teşkilat yapısının omurgasını oluşturan Bölge Temsil Kurullarından gurur duyarak görev yaptım.”

“TÜRSAB bir aile şirketi değildir”

Hacıalioğlu, başkanlık vizyonunu, eleştirilerini ve çözüm önerilerini basın mensuplarıyla paylaşırken, TÜRSAB’ın mevcut yönetim anlayışının sektörden ve üyelerden koptuğunu, acentaların ve üyelerin artık bu yapıya güvenmediğini ifade etti. M. Nezih Hacıalioğlu “TÜRSAB bir aile şirketi değildir. Bugün, Firuz Bağlıkaya’nın mevcut yönetim anlayışı, TÜRSAB’ın temel misyonundan oldukça uzaklaşmış, Birlik; üyesine destek sağlayan, yol gösteren, onların gücünü artıran bir kurum olmaktan çıkmış, aksine kendi çıkarlarını sürdürmeyi birincil hedef haline getiren, üyelerden kopuk bir yapıya evrilmiştir” sözleriyle mevcut durumu sert bir dille eleştirdi.

“TÜRSAB Üyesine Yabancılaştı, Çözümden Uzaklaştı”

Hacıalioğlu adaylık açıklamasında TÜRSAB’ın mevcut yönetimini şu sözleriyle eleştirdi: “Her yıl kurulan bine yakın acentanın kayıt ücretleri, üyelerin ödediği yıllık aidatlar, TÜRSAB plakasına ödenen fahiş rakamlar üyelerin menfaatine kullanılmak yerine Burdur’da balon uçurmak, Galataport’a tramvay durağı yapmak gibi üye için hiçbir şey ifade etmeyen, sürdürülemeyen, üyelerin parasını israf eden anlamsız projelere harcanmaktadır. Aynı kişilerin katıldığı adı ‘info turu’ olan etkinliklere, Turizm Bakanlığının katıldığı fuarlarda Bakanlıkla bir yarış içinde olduğu belli olan standlara, ‘danışmanlık’ adı altında yapılan ödemelere harcanmıştır.”

“TÜRSAB’ üyelerin zamanını çalan, işlevsiz bir yapıya dönüştü”

TÜRSAB’ın artık işlevsiz bir yapıya dönüştüğünü ifade eden M. Nezih Hacıalioğlu: “15.000 değerli TÜRSAB üyesi meslektaşımız tecrübelerini hiçbir menfaat beklemeden TÜRSAB’a sunmak için beklemekten bıktı. Beceriksiz yönetim anlayışı, sorun çözmekten uzak, yetersiz, sürekli aynı sözleri tekrarlayan bir duruma geldi. Bağlıkaya ve ekibinin yönetim anlayışından memnun olan kimsenin olmadığını hepimiz biliyoruz. Bugün TÜRSAB, koltuk hırsıyla, kişisel menfaatler ve ilişkiler üzerine kurulmuş sağlıksız bir yönetim anlayışıyla üyelerinin sorunlarını anında çözen, projeler üreten, geleceğe ışık tutan bir yapıdan uzaklaşarak adeta bir dernek lokali gibi üyelerimizin zamanını çalan bir havaya büründü. İşte bu yüzden yola çıkma kararı aldık” dedi. Hacıalioğlu, konu yıllarını adamış binlerce emekçi üyemizin geçim derdi, geleceği olunca, hiç bir isim TÜRSAB’ın herhangi bir üyesinden daha büyük olmaz, onun tekeline bırakılamaz diyerek sözlerine devam etti.

“Türkiye turizm endüstrisinin temel taşı TÜRSAB, kimsenin tekeline bırakılamaz.”

Dünya çapında 1,5 milyara yakın uluslararası seyahatin gerçekleştiği, küresel ölçekte yaklaşık 10 trilyon dolarlık ekonomik hacim yaratan turizm sektöründe ülke olarak dünyada ilk 5 destinasyon arasında yer aldığımızı ifade eden TÜRSAB başkan adayı Hacıalioğlu, sözlerine şöyle devam etti. “Hepinizin bildiği gibi bugün 15.000’e yakın üyesiyle, Türkiye’nin turizm endüstrisinde kritik bir rol üstlenen TÜRSAB, sektörün gelişimi, düzenlenmesi ve uluslararası temsili açısından merkezi bir kurum konumundadır. Bugün geldiğimiz noktada bu kadar stratejik önem taşıyan kurumumuzu mevcut yönetim gibi gelişmelere seyirci kalan yapıdan kurtarmak durumundayız. TÜRSAB yönetimi kendisine verilen kredisini çoktan bitirmiş, verilen son şansı da heba etmiştir. Üye artık beklemekten de zaman kaybından da bıkmıştır. Bundan sonra kaybedilecek 1 dakikamız verilecek 1 kuruşluk kredimiz yoktur. TÜRSAB kimsenin tekeline bırakılamayacak kadar yüksek öneme sahip bir kurumdur.”

TÜRSAB’ta 26. Dönem Seçimleri, Kasım ayında İstanbul’da gerçekleştirilecek
M. Nezih Hacıalioğlu, bu seçimlerde önümüzdeki üç yıl boyunca birliği yönetecek olan yeni yönetim belirleneceğini, turizm sektörünün geleceği adına stratejik kararlar alacağını söyleyerek bu seçimin önemini vurguladı. TÜRSAB Başkan Adayı Hacıalioğlu: “Kurumumuzun önemli kronikleşmiş temel sorunları var, bunları nasıl çözeceğimizi çok iyi biliyoruz. Üyelerimiz, saha ne istiyor iyi biliyoruz. Üye icraat istemektedir. Üye verdiği aidatın hakkını, sahip çıktığı kurumun projeler üretmesini, önünü açmasını beklemektedir” dedi.

“Tüm Kronik Sorunlara Net Çözümlerimiz Var”

TÜRSAB Başkan Adayı M. Nezih Hacıalioğlu, yaklaşan genel kurul öncesinde kapsamlı çözüm önerilerini kamuoyuyla paylaştı. Mevcut yönetimi eleştiren Hacıalioğlu, “Üyeyi müşterisi gibi gören değil, bu yapının gerçek sahibi olarak kabul eden bir TÜRSAB vizyonu için adayız” diyerek, göreve gelmeleri halinde ilk etapta hayata geçirecekleri projeleri sıraladı.

✔ Yeni Yasa, Şeffaf Süreçle Hazırlanacak

TÜRSAB yasasının yenilenmesinin şart olduğunu vurgulayan Hacıalioğlu, yeni düzenlemelerin üyelerin talepleri dikkate alınarak, birlikte yapılacağını belirtti.

✔ Aidatlar 30 Günde Tarih Olacak

Üyelerden gelen en yoğun şikâyetlerden biri olan yüksek aidatlar konusunda net konuşan Hacıalioğlu, “Aidat sorununu ilk 30 gün içinde çözeceğiz. Bu konuda hukuki ve idari altyapımız hazır” ifadelerini kullandı.

✔ Fahiş Plaka ve Pul Ücretleri Kaldırılacak

Tur ve transfer araçlarında kullanımı zorunlu olan TÜRSAB plakası ve pullarına ödenen yüksek bedellerin kaldırılacağını belirten Hacıalioğlu, “Plakalar ve pullar artık maliyetine verilecek. TÜRSAB, üyesinin cebine elini uzatan bir kurum olmaktan çıkacak. Üye TÜRSAB’ın müşterisi değil, gerçek sahibidir” dedi.

✔ Her Üyeye 20.000 TL Destek

2019 yılında alınan ancak bugüne kadar uygulanmayan Genel Kurul ulaşım ve konaklama desteği kararını hayata geçireceklerini söyleyen Hacıalioğlu, şunları ifade etti: “Mazbatayı aldıktan sonra ilk yönetim kurulu toplantımızda bu kararı uygulamaya koyacağız. İstanbul dışından oy kullanmak için gelen her üyemizin hesabına 20.000 TL yatırılacak.”

✔ Bölge Temsil Kurulları Özgürleşecek

BTK’ların üzerindeki baskıların kaldırılacağını ve yeniden aktif hale getirileceğini açıklayan Hacıalioğlu, “Farklı görüşlere sahip olduğu için baskı gören, kapatılan ya da mobbing uygulanan hiçbir BTK kalmayacak. BTK’lar, üyelerle genel merkez arasında güçlü bir bağ kuracak. Hiçbir başkan düşüncesinden ötürü görevden alınmayacak” dedi.

✔ İhtisas Başkanlıklarına Bütçe ve Yol Haritası

Mesleki alanlardaki uzmanlaşmanın önemine değinen Hacıalioğlu, “Tüm ihtisas başkanlıklarının bütçesi, planı ve çözüm takvimi olacak. İlgili projelerin önü yasal düzenlemelerle açılacak. Bu başkanlıklar, dünya ile rekabet edecek nitelikte çalışacak” dedi.

✔ Tanıtım, Pazarlama ve Dijital Dönüşüm Hamlesi

Yeni dönemde dijitalleşme ve tanıtım faaliyetlerine ağırlık verileceğini belirten Hacıalioğlu, şu açıklamalarda bulundu: “Dijital dünyaya, yeni trendlere ve genç kuşaklara uyum sağlamak için tüm üyelerimize eğitim ve altyapı desteği vereceğiz. Yeni pazarlar yaratacağız, fuar katılımlarını destekleyeceğiz. Türkiye’yi sadece beş şehirden ibaret göstermeyeceğiz; 81 ilin turizm potansiyelini ortaya çıkaracak projeler geliştireceğiz.” Ayrıca her yıl TGA’ya 20 büyük proje sunacaklarını belirten Hacıalioğlu, iç turizmi ülke geneline yaymak için de özel çalışmalar yürütüleceğini vurguladı.

“TÜRSAB’ı Tek Adamın Değil, Üyenin Birliği Haline Getireceğiz”

TÜRSAB Başkan Adayı M. Nezih Hacıalioğlu: “Bu kurumu yeniden güçlü, üretken ve saygın hale getirmek için geliyoruz. Önümüzdeki süreçte başta üyelerimizin hak ve hukuklarını koruma odaklı projelerimizi olmak üzere; seyahat acentacılığı mesleğinin farklı branşları ile ilgili projelerimizi, ülke ve bölge turizmini geliştirme ile ilgili projelerimizi ve TÜRSAB’ın itibarını ve gücünü gerek ülke içinde gerekse uluslararası arenada arttırmaya yönelik projelerimizi de detaylarıyla açıklayacağım. Çıkış mottomuz, ‘ÖNCÜ TÜRSAB, BÜYÜK TÜRKİYE’dir. Ülkemizin petrolü turizmdir. TÜRSAB’da turizmin lokomotifi olarak Büyük Türkiyemizin öncüsü, vazgeçilmez parçasıdır. TÜRSAB üyeleri turizm ve seyahat faaliyetinin tüm halkaları ile doğrudan iç içedir, bu aktörlerin bir araya gelmesini sağlayan, koordinasyonu kuran ve ticarî ilişkilere aracılık eden merkezi kuruluştur. İlgili tüm kurum ve kuruluşlarla uyum içinde üyelerimizin hakları ve geleceği için çalışacağız. Bu vesile ile Kasım ayında gerçekleşecek olan 26.TÜRSAB Genel Kurulu’nda yapılacak olan seçimlerde; TÜRSAB’ın kronikleşmiş sorunlarını çözmek, yeni bir vizyon çizerek üyelerin TÜRSAB üyesi olmaktan gurur duyduğu, çağdaş bir birlik haline getirmek için huzurlarınızda TÜRSAB Başkanlığına adaylığımı üyelerimize ve kamuoyuna en içten saygılarımla açıklıyorum.” dedi.