
Last Updated on 20 Eylül 2025 by Turizm Günlüğü
Günlük hayatın tekrarı, bitmeyen iş temposu ve yakın çevrenin tanıdık yüzleri ruhunu sıkıştırıyorsa, çözüm belki de çok uzakta. Farklı coğrafyalar, yabancı diller ve bilinmedik sokaklar sadece bedenini değil, zihnini de yenileyebilir. Bu tatilde rotanı alıştığın yerlerden uzağa çevir. Belki de gerçek dönüşüm, gerçekten uzaklaşmakla başlar.
Uzaklara Giden Yol
“Kaybolmak kolaysa uzaklar niye var? İnsan niye uzak başkalarında, kendinden bile yakını arar?”
— Montaigne
Her sabah aynı alarm sesiyle uyanmak, aynı yüzleri görmek, aynı yollardan geçip aynı masaya oturmak. Her gün tekrar eden bu rutinde, fark etmeden kendimizi bir döngünün içine hapsolmuş buluyoruz. Bazen kahvemizi bile aynı kafenin aynı köşesinde içiyoruz. Ve bir noktada, ne kadar uğraşırsak uğraşalım, içimizde bir şey eksik kalıyor. İşte o zaman başlıyoruz uzakları düşünmeye…
Yakınlar, Kapatamadığımız Döngüler
Yakın olan, güvenli olandır. Ama aynı zamanda alışılagelmiş, tahmin edilebilir, sıradan. Gittiğimiz her “yakın” rota — hafta sonu kaçamakları, şehirden biraz uzak sahil kasabaları, hatta ülke içinde yapılan kültürel turlar — bir noktadan sonra birbirini tekrar etmeye başlıyor. Tanıdık mimariler, benzer yemekler, aynı dili konuşan insanlar. O kadar tanıdık ki, yeni bir yere değil, daha önce çözemediğimiz sorunlara geri dönmüş gibi hissediyoruz.
Belki de bu yüzden dönüş yolunda içimiz hâlâ dolu. Hâlâ kırgın, hâlâ yorgun, hâlâ uzak.
Bu Kez Gerçekten Uzaklara Gidin
Bir düşünün: Bu sefer rotayı binlerce kilometre uzağa çevirseniz nasıl olurdu? Hiç bilmediğiniz bir alfabeyle yazılmış tabelaların altında yürümek, adını bile söyleyemediğiniz yemekleri tatmak, dilini bilmediğiniz insanlarla göz temasıyla anlaşmak… Yani gerçekten “kaybolmak”.
Çünkü bazen kendini bulmanın ilk adımı, bilinçli bir şekilde kaybolmayı seçmektir. Uzak ülkeler, bize tanıdık olmayan kültürler, içimizde yıllardır bastırdığımız sorulara başka bir yerden cevap getirebilir. Belki bir Japon tapınağının avlusunda, belki bir Endonezya köyünde ya da belki Patagonya’nın sessizliğinde… Uzaklarda, sesimizi bastıran şehir uğultusu yoktur. Düşüncelerimiz, ilk kez yankı bulacak kadar serbesttir.
Neden Uzaklar Daha İyileştirici Olabilir?
- Çünkü kimse sizi tanımıyor, siz de kendinizi baştan tanıma fırsatı buluyorsunuz.
- Yeni yerler, yeni bakış açıları getirir.
- Uzakta kurulan dostluklar, yakınlardaki yorgunlukları unutturur.
- Kaybolmak, sizi daha cesur yapar.
- Uzak, sandığınız kadar uzak değil. Bir karar mesafesinde.
Bu Tatilde Cesur Olun
Bu yıl gideceğiniz tatil, sadece yeni bir yer görmek için değil, kendinize yeniden yaklaşmak için olsun. Ertelediğiniz o uzak rotaya bilet alın. Bavulunuza sadece kıyafet değil, beklentisizlik, merak ve biraz da cesaret koyun. Kim bilir… Belki de gerçekten uzaklarda, kendinize çok daha yakın olacaksınız.
Unutmayın:
Bazen kendinizden uzaklaşmak için uzaklara gitmek gerekir. Ve bazen, en iyi dönüşler, en uzak yollardan geçer.