VAHATUDER Başkanından Van Gölü Havzası İçin Markalaşma Çağrısı

Vangölü Havzası Turizm Derneği (VAHATUDER) Başkanı Abdullah Tunçdemir,

Last Updated on 20 Aralık 2025 by Turizm Günlüğü

Vangölü Havzası Turizm Derneği (VAHATUDER) Başkanı Abdullah Tunçdemir, Van’ın turizmde hak ettiği noktaya ulaşabilmesi için Van Gölü Havzası adı altında bölgesel bir markalaşmaya gidilmesi gerektiğini söyledi. Van’ın tek başına bir günlük ziyaretlerle sınırlandırılamayacak kadar zengin bir destinasyon olduğuna dikkat çekti.

Pilot şehir olarak Van’ın merkez alınacağı, ‘Van, Bitlis, Muş, Hakkari ve Ağrı’ illerini kapsayan en az bir haftalık tur paketlerinin hazırlanması gerektiğini vurgulayan Tunçdemir, bu yaklaşımın hem Van’a hem de çevre illere ekonomik ve turistik açıdan önemli katkı sağlayacağını belirtti.

Başarılı Markalaşma Örneklerini Hatırlattı

Kapadokya, “Dünyanın En Güzel Gün Batımı Noktası” Seçildi

Türkiye’de bazı bölgelerin belirli isimler altında markalaştırılarak turizmde öne çıkartıldığını hatırlatan Tunçdemir, “GAP, Karadeniz ve Kapadokya gibi örnekler bölgesel markalaşmanın turizme sağladığı katkıyı açıkça göstermektedir. Van Gölü Havzası markasıyla Van ve çevresindeki dört il ortak bir destinasyon olarak pazarlanabilir. Bu sayede bölgenin turizm potansiyeli ortaya çıkarılarak daha etkin kullanılabilir” dedi.

Tur Programlarında Sınırlı Güzergâh Eleştirisi

Van – Akdamar Adası

Van’ın zengin tarihi, doğal ve kültürel mirasına rağmen mevcut turizm turlarında kentin yalnızca sınırlı noktalarının gezdirilmesi eleştirilere yol açıyor. Bu durum Van turizminin gelişimini de olumsuz etkiliyor. Mevcut tur programlarında Van’ın adeta bir-iki noktadan ibaretmiş gibi sunulduğunu dile getiren Tunçdemir ise bu yaklaşımın kentin gerçek potansiyelini gölgelediğini ve turizm gelirlerini de sınırladığını ifade etti.

Van’ın Turizm Değerleri

Muradiye Şelalesi, Van

Van’ın sahip olduğu turizm değerlerini; Akdamar Adası ve Kilisesi, Muradiye Şelalesi, Hoşap Kalesi, Çavuştepe Urartu Alanı, Van Kedi Evi, Urartu Müzesi, Toprakkale, St. Bartholomeus Kilisesi, Başkale Travertenleri, Eski Van Şehri, Ayanıs Kalesi, Edremit Kız Kalesi Seyir Terası, Çarpanak ve Adır Adası koyları gibi çok sayıda değerle örnekleyen Tunçdemir, bu alanların her birinin ayrı bir tarih ve hikâye barındırdığının da altını çizdi.

Turizm Acentelerine Çağrı: “Tur Süreleri Kısa Tutuluyor, Van Bir Günde Gezilemez”

Bu kadar zenginliğe sahip bir şehirde tüm noktaların bir günde gezilemeyeceğini belirten Tunçdemir, mevcut paket turların kısa tutulduğunu hatırlatarak tur programlarının en az 7 günü kapsayacak şekilde hazırlanması gerektiğini söyledi.

Programların 4 gün 3 gece, 5 gün 4 gece, 6 gün 5 gece ve 7 gün 6 gece seçenekleriyle yeniden planlanması için seyahat acentelerine çağrıda bulundu. Tunçdemir, ayrıca yetkililere seslenerek Van’ın yalnızca geçiş noktası olmaktan çıkarılması gerektiğini ifade etti.

Sürdürülebilir Turizm İçin Uzun Süreli Turlar

Akdamar Adası ve Kilisesi (Ermeni Kutsal Haç Katedrali) / Van – Görsel: Depositphotos

Tur paketlerinde Van’ın daha fazla turizm noktasına yer verilmesinin hem tanıtım hem de sürdürülebilir turizm açısından kritik olduğuna dikkat çeken Tunçdemir, Doğu turları kapsamında Van’a yapılan bir günlük ziyaretlerin yetersiz kaldığını net bir şekilde ortaya koydu.

Ayrıca Van’da daha uzun süre kalan turistlerin konaklama, yeme-içme ve alışveriş harcamalarının artacağını belirten Tunçdemir, bunun yerel esnaf ve işletmelere doğrudan ekonomik katkı sağlayacağını da söyledi.

“Bölgesel ve Planlı Bir Turizm Anlayışına İhtiyaç Var”

Van Gölü Havzası’nın Doğu Anadolu’nun en önemli turizm bölgelerinden biri olduğuna işaret eden Tunçdemir, yerli ve yabancı turistlerin çoğunlukla Doğu turları kapsamında bir günlük programlarla Van’a getirildiğini, bu sürede ise yalnızca sınırlı sayıda turistik alanın gezdirildiğini kaydetti. “Van gibi köklü bir tarihe ve eşsiz doğal güzelliklere sahip bir şehrin bir günde gezilmesi mümkün değildir. Bu potansiyeli ortaya çıkarmak için bölgesel ve planlı bir turizm anlayışına ihtiyaç var” dedi.

Yeni Pazarlar Hedeflenmeli

Markalaşmanın yalnızca ziyaretçi sayısını değil, pazar çeşitliliğini de artıracağına dikkat çeken Tunçdemir, iç pazar kültür turlarının yanı sıra Avrupa (Ermeni diasporası ve Urartu mirası), Uzak Doğu, Ermenistan ve Irak gibi yeni pazarların hedeflenmesinin büyük önem taşıdığını vurguladı.

Havza İllerinin Güçlü Potansiyeli

Van Gölü Havzası’ndaki diğer illerin de güçlü turizm değerlerine sahip olduğunu aktaran Tunçdemir, “Ahlat Selçuklu Mezarlığı, Nemrut Krater Gölü, Adilcevaz Kef Kalesi, Süphan Dağı, İshak Paşa Sarayı, Ağrı Dağı, Cilo Buzulları, Berçelan Yaylası, Zap Suyu, Muş Ovası ve Muş Lalesi gibi değerler havzanın markalaşmayı hak ettiğini açıkça gösteriyor” dedi.

Ortak Hareket Vurgusu

Tunçdemir, sözlerini Van, Bitlis, Hakkari, Muş ve Ağrı’daki tüm paydaşların; valilikler, turizm müdürlükleri, siyasetçiler, STK’lar, tur operatörleri ve acentelerin ortak hareket etmesi gerektiğini vurgulayarak tamamladı.

Alternatif Turizm Türleri Geliştirilmeli

Öte yandan turizmciler ise bölgede doğa, kültür, inanç, fotoğraf, kuş gözlem, yayla, botanik, rafting ve kayak gibi alternatif turizm türlerinin geliştirilmesiyle Van Gölü Havzası’nın 12 ay boyunca, dört mevsim ziyaret edilebilecek sürdürülebilir bir destinasyon haline gelebileceğine dikkat çekiyor.