
Last Updated on 8 Ağustos 2022 by Yaşar Çelik
Antalya turizmi, iki yıllık pandemi sürecinin ardından temmuz ve ağustos aylarında tarihin en iyi dönemi 2019 yılı sayılarına ulaştı. Turizmci Recep Yavuz, Antalya’daki otellerin ağustos ve eylül ayı ortasına kadar tamamen dolu olduğunu, bazı otellerde boş yastık bile kalmadığını açıkladı. Bu yıl ilk defa ana pazar çeşitliliği de artış gösterdi. Otellerde boş yer yok
Dünyanın önemli Turizm destinasyonlarından Antalya’da, iki yıllık pandemi sürecinin ardından hem yabancı hem de yerli turist akını yaşanıyor. Turizm sektörü temsilcileri, özellikle beş yıldızlı ve ‘deluxe’ otellerde ağustos ayı rezervasyonlarının tamamen dolduğunu, eylül ayı ortalarına kadar da doluluğun sürdüğünü, yer bulmanın çok zor olduğunu açıkladı.

YABANCI TURİST SAYISI 7 MİLYONU AŞTI
Antalya’ya, temmuz sonu itibarıyla sadece hava yoluyla 7 ayda, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 97 artışla 6 milyon 711 bin yabancı turist geldi. 4 Ağustos itibarıyla toplam yabancı ziyaretçi sayısı ise 7 milyon 12 bine ulaştı.
GÜNLÜK 80-90 BİN GİRİŞ
Kentteki turizm hareketliliğiyle ilgili 50’nin üzerinde otelle görüşerek araştırma yapan turizmci Recep Yavuz, Antalya’da günlük girişlerin 80-90 binleri bulduğunu kaydetti. Avrupa, Rusya, Orta Doğu, İskandinav pazarlarından ciddi yoğunluk yaşandığını belirten Yavuz, “Yurt dışından gelişlere, yerli tatilcilerin de katılımıyla Antalya otellerinin özellikle ağustos ayında tamamen dolu olduğunu söyleyebiliriz. Hatta 5 yıldızlı, ‘deluxe’ otellerin eylül ayında dahi kontenjan veremediğini görüyoruz” dedi.
İşte turizmci Recep Yavuz‘un kendi bloğunda paylaştığı yazısının tamamı…
BIRAK ODAYI BOŞ YASTIK BİLE YOK !…
‘Çok ilginç bir sezondan geçiyoruz’ demiştim. Koronada sıkışan talep barajın kapakları açılırcasına Akdeniz’e, oradan da Antalya’ya doğru akmaya başladı. Haziranda günde ortalama 60.000, temmuz da 70.000 bin turist gökten Antalya ‘ya yağdı. Ağustos da 75.000 ortalama ile devam edecek gibi. 4 Ağustos itibarı ile 7 milyon turist sayısını geçti Antalya. Bu yoğunluk, Antalya Kundu’dan başlayarak, Belek, Side , Kemer ve Alanya’ya doğru dağılıyor. Otellerin çoğu Ağustos sonuna kadar tıka basa dolu. Hele De Luxury oteller Eylül ve Ekimde de silme dolu.
Şu ara otelcilerin en çok kullandıkları kelime ‘short’... Zira çoğu kapasitesinin üzerinde rezervasyonla gidiyor ve yatıracak boş oda yok. Bir acentacı dostum bugün , ‘odayı geçtim, boş yastık bile yok ! ‘ dedi. Son haftalarda görüştüğümüz onlarca otelci beklemedikleri bir taleple karşı karşıya kaldıklarını itiraf ediyorlar. Hemde fiyatların yükselmesine rağmen.
Antalya’ya turistlerin çoğu yurt dışından direk veya İstanbul aktarmalı geliyorlar. Alman, Rus, İngiliz, Polonyalı, Hollandalı, Kazakistanlı, Romanyalı, İsrailli, Danimarkalı, Çekyalı turistler ilk 10 da.
Savaşa rağmen yılbaşından bugüne 1 milyon 300 bin Rus ve 65.000 Ukraynalı turist havayolu ile Antalya’ya geldi.
Batı Avrupalıların Türkiye’ye ayak sürümesi de artık bitmiş gibi gözüküyor. Almanya, İngiltere, Hollanda, Fransa, İsviçre, Avusturya son 5 yılın kendi rekorlarını kırdılar. Öyle ya ilk 5’in 4’ü Batı Avrupa ülkelerinden.
Antalya’yı diğer Akdeniz destinasyonları ile her gün kıyaslıyorum. Aslında sadece tek bir rakip var: Mayorka. Haziranda kafa kafaya giderken, yaz tatilinin başlaması Antalya araya açmaya başladı. Temmuz’da Antalya’ya Mayorka’dan 350 bin daha fazla turist geldi. Mayorka neredeyse sadece Batı Avrupa’dan besleniyor, Antalya ise dünyadan…
Turizm bakanı Türkiye’ye gelecek turist sayısını 47 milyon olarak revize etti. Sanırım Antalya’yı 12-13 milyon aralığında öngördü.
Bunlar tabii ki sevindirici gurur veren sayılar. Ben bu sayıları bir kaç kaynaktan karşılaştırarak çalışıyorum. Tahmin değil, gerçekleşen sayılar. Böyle zor dönemde Turizm, içimize bir bardak soğuk su gibi. Ancak, bu sonuçlar ayaklarımızı yerden kesmemeli. İçimizde bu başarıyı taşıyamayanlar, geçmiş zor dönemleri unutup işlerin her zaman böyle iyi gideceğini sanarak rotasını şaşıranlar olabilir. Yazık olur.
Geçen yazmıştım bir daha tekrar edeyim, şu andaki bütün rakamlar iki yıllık bir yığılmanın sonucudur. Normal bir sezon sayıları ve rakamları değil önümüzdekiler. Yarın herşey normalleşir ve yine kalırız bizbize.
Aman dengemizi kaybetmeyelim!…