Sizi kendine hayran bırakacak 15 ekoturizm merkezi

Kaz Dağları

Last Updated on 4 Eylül 2019 by Turizm Günlüğü

Doğal yaşamın bir parçası olmak, hatta doğaya kendinizden bir parça bırakmak isteyeceğiniz 15 ekoturizm merkezini merak ediyor musunuz? Hadi o zaman buyurun okumaya…

Doğal alanları koruyup, yerel halkın ekonomik kalkınmasını sağlayan ekoturizmde bozulmamış doğal alanlar ziyaret edilirken; çevreye karşı oluşabilecek en ufak olumsuz etkiden bile sakınılır. Ekoturizm genelde küçük grupların ailelerin işlettiği küçük tesislerde ağırlanması şeklinde gerçekleşir. Ülkemiz, doğal zenginlikleriyle ekoturizm için potansiyel bir cennet. Mağara turizmi, dağ turizmi, yayla turizmi, kuş gözleme turizmi, akarsu sporları turizmi, foto safari turizmi, çiftlik turizmi, botanik turizmi, kamp karavan turizmi gibi başlıklar altında inceleyebileceğimiz yüzlerce ekoturizm merkezi ülkemizde bulunuyor.

Biletall blog son blog yazısında 15 ekoturizm merkezini sizler için listeledi.

#TGilekeşfet önerisi: Ellerinizin doğaya değeceği 10 ekolojik otel ve yaşam çiftliği yazımızı okumak için tıklayın.

Buzluk Mağarası, Elazığ

Mağara yazın içinde buz oluşması, kışın ise oluşmamasıyla dikkat çeker. Derinliği 150 – 200 metre olan mağarada, yer altı hava akımı dolayısıyla kışları sıcak, yazları ise dondurucu derecede soğuktur.

Ağrı Dağı, Ağrı

Türkiye’nin en yüksek dağı olan dağ, yürüyüş sporları ve dağcılık için ideal bir yerdir. Zirvesindeki kar dört mevsim boyunca erimeyen Ağrı Dağı, Büyük Tufan’dan sonra Nuh’un Gemisi’nin karaya oturduğu düşünülen bir noktadır.

Ayder Yaylası, Rize

Çamlıhemşin’e 19 kilometre mesafede bulunan yaylada, güzel manzaranın keyfini çıkarabilir, doğa yürüyüşüne çıkabilir ve rafting de yapabilirsiniz. Ulaşımın da kolay olduğu yayla bol oksijen alınabilecek bir noktadır.

Göksu Deltası, Mersin

Kuşların göç yolları üzerinde yer almamız ve zengin sulak alanlarımız sayesinde önemli bir kuş zenginliğine sahibiz. Göksu Deltası, nesli tükenmekte olan, nadir olan birçok kuşun yaşama, konaklama alanı olduğu gibi endemik birçok bitkiye de ev sahipliği yapıyor.

Çoruh Nehri, Artvin

Mescit Dağları’ndan doğup 466 kilometre kat ettikten sonra Gürcistan’da Karadeniz’e dökülen nehir, zengin flora ve faunaya sahiptir. Çoruh Nehri, dünyanın en hızlı akan nehirlerden biri olarak rafting, nehir kayağı, kano gibi akarsu sporlarına elverişlidir.

#TGilekeşfet önerisi: Türkiye’nin keşfedilmeyi bekleyen en güzel 10 köyü yazımızı okumak için tıklayın.

Gödet Vadisi, Karaman

Vadi boyunca Gödet Mağaraları ve Gödet Çayı’nın eşlik edeceği gezinizde, doğadan eşsiz kareler yakalamak mümkün. Kamp için eşsiz bir vadi olan Gödet Vadisi’nde her bölgede kamp yapılabilir.

Narköy Çiftliği, Kandıra, Kocaeli

Çiftlikte gönüllü bilgi ve tecrübe takası yapılıyor. İnsanlar ürettiklerini, topladıklarını yiyor ve çiftlik hayatına dair unutulmaz bir tecrübe ediniyor. Organik ürünlere daha çok yöneldiğimiz bu günlerde yapacağınız en organik tatil olabilir.

Kaz Dağları, Çanakkale

Avrupa – Sibirya ve Akdeniz’in kesiştiği alanda olması sebebiyle ülkemizde bitki çeşitliliği oldukça fazladır. Kaz Dağları, çok sayıda endemik bitki türünün görülebileceği bölgelerden biridir. Mitolojide de geçen bu dağlarda Ege’nin yakıcı güneşinden kaçabilir, şelale ve kuş sesleri arasında mutluluk ve huzur bulabilirsiniz.

Soğuksu Milli Parkı, Ankara

Günlük 8 bin ziyaretçinin ihtiyacına yetecek donanıma sahip olan Soğuksu Milli Parkı, çam havası eşliğinde doğanın keyfinin çıkarılabileceği noktalardan biri. Şehir merkezine yakın olan milli park, piknik, kampçılık, doğa fotoğrafçılığı için mutlaka gidilmesi gereken bir yer.

Sarıkaya Mağarası, Düzce

Batı Karadeniz Bölgesi’nin en büyük mağarası olan Sarıkaya’nın toplam uzunluğu 717 metre. Aynı zamanda bir su geçiş yolu olan mağaranın salonunda, fosil ve genç damlataş şekilleri bulunuyor. Girişi sarmaşıklarla kaplı olan mağara, kaya tırmanışı ve çadır kampı için uygun.

Bey Dağları, Antalya

3069 metre yüksekliğindeki Bey Dağları, yılın her mevsimi tırmanışa uygundur. Değişik orman örtüleri ile kaplı olan dağlar, genellikle kalker kayalardan oluşmaktadır. Üstünde pek çok kent antik kent, antik çiftlik ve garnizon kalıntısı bulunmaktadır.

Çambaşı Yaylası, Ordu

Deniz seviyesinden 1850 metre yükseklikte olan yayla, bütün doğa sporlarını yapmaya elverişlidir. Bölgede kayak merkezi de bulunmaktadır.

#TGilekeşfet önerisi: Yayla tatili için en iyi 10 otel tavsiyesi yazımızı okumak için tıklayın.

Bulanık Ovası, Muş

Sazlıklardan oluşan alan, artık nadir görülebilen turnaları görmek için gidilebilecek birkaç yerden biri. Ayrıca karakanatlı bataklık kırlangıcı, sürmeli kız kuşu gibi özel türler de Bulanık Ovası’nda gözlemlenebilir.

Fırtına Deresi, Rize

23 kilometrelik parkuru olan Fırtına Deresi, aşırı yağmurların olduğu dönemler de tehlikeli olabilen bir alan. Fırsat bulabilirseniz, çay yetiştirilen bahçeleri de görebileceğiniz Fırtına Deresi, Dünya Doğayı Koruma Vakfı tarafından korunması gereken yerler kategorisine alınmış.

Akseki-İbradı Havzası, Antalya

Özellikle çiçeklenme dönemlerinde gidilmesi gereken bu havza, bitki çeşitliliği açısından çok zengin. Bölgede yapılacak botanik turu, turizm cenneti Antalya’da deniz turizmine en güzel alternatiflerden biri.