Türk Tabipler Birliği ve TÜRSAB!

Last Updated on 16 Mart 2019 by Yaşar Çelik

Türk Tabipler Birliğinin hazırladığı bildiri üzerine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğanın artık birliklerin isimlerinin başındaki Türk, Türkiye gibi sıfatların kaldırılacağını, aynı meslek gurubunda birden fazla kuruluşun faaliyete geçmesinin önünün açılacağını söylemesine üzerine bir yazı kaleme alan Deniz Tüfekçi, “Bu genel kurul TÜRSAB, yani TÜRKİYE SEYAHAT ACENTALARI BİRLİĞİ adı altında yapacağımız son genel kurul olabilir. Ehh artık “Türkiye” kelimesi birliğimizin başından kaldırılınca ortaya Seyahat Acentaları Birliği yani SAB kalacaktır” dedi.

Deniz Tüfekçi’nin “TÜRSAB’ın ruhuna fatiha…” başlıklı yazısı şöyle:

“İşgal altındaki ülkenin genel valisi konumundaki Sir Mr. Longman kızdı köpürdü, bundan böyle Türk, Türkiye kelimeleri kullanılmayacak, birlik filan da olmayacak …neymiş Türkiye, Türk… unutun bunları artık, unutun hepsini artık ayaklar altına aldım bu kelimeleri.. Adınız bundan böyle millet sürüsü, yeter de artar size..

Kabus görüyormuşum.. Titreyerek kendime gelmem kolay olmadı… Ter içinde uyandım. Camdan baktım, neyse işgal filan yok, yabancı askerler filan görmedim… Derin bir ohhh çektim ama sabaha kadar da uyuyamadım.

Televizyonda haberleri izlemeye başladım, sanki rüyam tekrarlanıyor, Türk ,Türkiye isimleri artık kullanılmayacak… Birlik filan da yok,tek yetkililik, zorunlu üyelik de yok. Her ne kadar tabiplerden filan da bahsetse, benzer 40 civarındaki kuruluşun da aynı uygulamaya tabi olacağı söyleniyor..

Haberleri dinlerken birden havaya zıpladım sevinçten!!!

Müjdemi isterim. Bu Türsab’ın son kongresi olacak. Birileri zil takıp oynayabilir.

1972 yılında kurulup, 1618 sayılı yasa gereği tüm seyahat acentalarının belge almak için zorunlu olarak üye olduğu birliğimiz hazırlanmaya başlayan kanun ile artık tekel olmayacak.

Biliyorsunuz Türk Tabipler Birliği`nin hazırladığı bildiri üzerine sayın Cumhurbaşkanı artık birliklerin isimlerinin başındaki Türk, Türkiye gibi sıfatların kaldırılacağını, aynı meslek gurubunda birden fazla kuruluşun faaliyete geçmesinin önünün açılacağını söyleyerek gerekli işareti vermiştir.

Bu genel kurul TÜRSAB, yani TÜRKİYE SEYAHAT ACENTALARI BİRLİĞİ adı altında yapacağımız son genel kurul olabilir. Ehh artık “Türkiye” kelimesi birliğimizin başından kaldırılınca ortaya Seyahat Acentaları Birliği yani SAB kalacaktır. Hemen öyle itiraz edip yahu Almanların birliği DRW Alman seyahat acentaları, İngilizlerin birliği İngiliz seyahat acentaları ABTA yani AssocIatIon of BrItIsh Travel AgencIes.. Oluyor da bizim neden Türkiye… Olmuyor?

Bundan böyle tekel olmayacağı için ivedilikle yeni birlikler kurulacaktır. TÜRSAB eğer ortada TÜRSAB kalırsa tabii ki isminin açılımını TURizm Seyahat Acentaları Birliği olarak yenileyebilir. U’nun üzerindeki iki noktayı kaldırınca yani Ü’yü U yapınca logo masrafı da olmaz.

Türk ya da Türkiye kelimesi konamayacağı için yerine tek millet, tek devlet ibaresi getirilen yeni kurumlar kurulacaktır. Biliyorsunuz artık Türk, Türkiye kelimeleri gereksiz, Allah’ın izniyle bundan böyle yaşadığımız toplumu ve toprağı böyle tarif edeceğiz.

Tek devlet, Tek millet kelimelerindeki TEK kelimesinin yanına Seyahat Acentaları yani “SA” harfleri getirilecek, birlik kelimesi de artık başka şeyler ifade edeceği için Sürü kelimesi daha uygun olacağı için yeni kurulacak yapının adı TEKSAS (Tek devlet, tek millet seyahat acentaları sürüsü) olarak tescil edilecektir. Sürü kelimesi bir hakaret amacıyla değil, sayının çokluğu olarak konmuş olmanın yanında biraz da zorunluktan dolayı eklenmiştir… Bir sürü seyahat acentası var anlamında..SAbancı gurubu ile de karışmaması lazım TEKSA yazarak. Anlatabildim mi neden TEKSAS olması gerektiğini? Tabii ki TEKSAS düzeni de aynı bir zamanların Amerika’sının TEKSAS düzenini aratmayacaktır. Gücü gücüne yetenin, paranın konuştuğu (pardon Sermaye gücü diyecektim) düzeni…

Aynı meslek kolunda birden fazla kuruluşun kurulabilmesinin kapısı açıldığı için bir başka kuruluş, örneğin İslami esaslara uygun turizm yapacak kuruluşları çatısı altına alacak İEUSAS (İslami Esaslara Uygun Seyyah Acentaları Sürüsü) genel kurulları kuran okunarak açılacak, ancak bu guruba üye acentalar İslam ülkelerinden gelen seyyahlara hizmet verebilecek, hac, umre organizasyonu yapabilmek için bakanlıklar arası hac komisyonu kararı olarak sadece İEUSAS üyeleri bu hizmetleri verebilecektir. Karar tabii ki torba yasa ile alınıp resmi gazetede yayınlanacaktır.

Tur Operatörleri!!! Bu furyadan tabii ki kendine düşeni yapacak, toplam 50 civarındaki tur operatörü giriş aidatı 100 bin dolar, yıllık aidatı 8000 dolar olarak bu gurubu oluşturacak, tahsis bedava yakıt, yolcu başına şu kadar dolar teşvikleri bunlara yönlendirilecektir.. Adı TUROP, TURTOP,  NURTOPU hatta YAKARTOP olabilir.

Neyse, artık üyelik mecburi değil, Aidatları da ödemeyebilirsiniz. İstifa edip çeker gidersiniz… İsteyen bir sürüye üye olmadan da Bakanlıktan işletme belgesi alabilir. Ya da biz şimdilik öyle sanıyoruz. Artık aidat filan da mecburi değil, her sürü kendi aidatını kendisi belirleyecek, ya da aidat filan yok diyecek.

Bu tür sürüler için yeni merkezler oluşacak olsa da bazı “Sürüler” için Bakanlık binalarında yerler açılacak, işlemler bağış karşılığında yapılacak. Öyle genel kurul filan da yapılmayacak. TÜRSAB binası filan zaten satılmış ya da bakanlık tarafından borçları karşılığı alınacak, Turizm Bakanlığı binası olarak hizmete devam edecek.

Şaka mı yapıyorum.

Evet şaka şaka, hiç böyle bir şey olabilir mi. Biz bilgili, bilinçli, dünyayı görmüş, gezmiş, her birimiz en az bir yabancı dil bilen, son kırk yılda bire kırk sektörü büyütmüş insanlar ve kurumlarız. Bütün bu noktaya gelişimizin sevabı bizimdir. Hiç bir şey gökten zembille inmedi.

TÜRSAB bitsin, gitsin mi?

Peki, böyle olmasına izin verecek miyiz?

İzin isteyen kim, yapıyorlar oluyor diyeceksiniz, sürü değil miyiz?

Değiliz diyenler el kaldırsın.

Yoksa, Başaran Bey’e helva kavurup dağıtmasını söyleyeceğim.

Türsab’ın ruhuna fatiha …

Deniz Tüfekçi”

NOT: İngiliz elçiliğinden bu sabah bir açıklama aldım;

Açıklama aynen şöyle:

“1918-1922 yılları arasında İngiliz İşgal Komutanlığı kayıtlarında Türk toplumundan ‘Rüyanızda gördüğünüz’ Türk ve Türkiye isimlerinin kullanılması’nın yasaklandığını gösteren her hangi bir kayıt yoktur.İşgal de etmiş olsak bir ülkenin kimliğini yasaklama gibi bir düşmanlık yapamayız.Rüya bile olsa bu tür bir suçlamayı kabul edemeyiz.”