Yeni yasanın içeriği netleşiyor

Turizm Sektöründe Yeni Dönem: 1618 Kanununun İyi ve Kötü Yönleri Üzerine Cem Polatoğlu'nun Değerlendirmesi
Turizm Sektöründe Yeni Dönem: 1618 Kanununun İyi ve Kötü Yönleri Üzerine Cem Polatoğlu'nun Değerlendirmesi

Last Updated on 16 Şubat 2019 by Turizm Günlüğü

Tur Andiamo Yönetim Kurulu Başkanı Cem Polatoğlu, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un başkanlığında düzenlenen yeni yasa tasarısına yönelik düzenlenen bilgilendirme toplantısında katıldı. Toplantı sonrasında Polatoğlu, yeni yasa tasarısının içeriğine ilişkin bir yazı kaleme aldı. 

İŞTE CEM POLATOĞLU’NUN YENİ YASA TASARISININ İÇERİĞİNE İLİŞKİN KALEME ALDIĞI YAZI: 

Dün Bakanımız Murat Ersoy ile yapılan toplantıya ben de Dış Turlar Komite Başkanı sıfatıyla katıldım. Bakan Bey’in bizlere ve görüşlerimize verdiği değer önemliydi. Çünkü düne kadar değil bakandan yüz yüze görüş almak; yazılı dilekçelerimiz bile kale alınmıyordu. Bu vesile ile kendisine teşekkür ederiz. Bizler, Komite Başkanlıkları, TÜRSAB Yönetim Kurulu, BTK Başkanları ve dernek yöneticileri vb. sıfatlarıyla katılırken; sıfatsız biri de TÜRSAB’ı DOLANDIRANLAR kontenjanından; çok uzaklardan buralara gelmişti. Ne yaptı; ne görüş bildirdi? Belli değildi ama var mı bir avanta diye ortam kokladı sanırım. 

Anlaşıldığı kadarıyla Kanun taslağı, 11 bin kişiye açılıp, çok polemik olmasın diye taslak kısmına kadar sadece yukarıda belirtilen arkadaşlarla ilerliyor. Kanun, taslak haline geldikten sonra 11 bin kişiyle beraber tartışılacak.

Yani benim bile daha önce eleştirdiğim “dükkandan mal mı kaçırıyoruz da; kapalı kapılar arkasında kanun hazırlanıyor” fikrimi çürüttüler. Özür dilerim. 

Kanun, tasarlanan şekliyle çıkarsa biz acentalar lehine çok şey değişecek gibi gözüküyor.

Dışarı laf taşımak gibi olmasın ama:

1) Artık belgelerimizi şirketimizin haricinde satabileceğiz. Adı da “belge devri” değil “işletme devri” olacak. Yani Ali – Veli değil Veli – Ali. Ancak acentasını devredenden yüzde 25 devir parası alınacak. (Mono derler buna)

2) Home office çalışabileceğiz. Özellikle küçük ölçekli veya özel turlar yapan müşterinin yüzünü dahi görmeyen incoming firmaları için bu; senede 200 bin TL avantaj demektir. 

3) Aynı ofis içerisinde birkaç acenta çalışabilecek. Yeter ki tabela ve muhasebesi belli olsun. 

4) 7 bin TL’lık teminatlar bir işe yaramıyordu. Kalkacak.

5) Belge ücretleri netleşmedi. TÜRSAB 400 binden kapı açıyor ama Bakanlık, Rekabet Kurulu’ndan döner diye rakamı 200 bin TL’ye çekmek istiyor. 

6) 2 bin küsur TL’lik aidatlar yok artık. Giriş aidatının binde biri olacak. Yani 200 TL gibi bir rakam.

7) Şube kuruluş fiyatları da aynı yeni belge fiyatı kadar olacak. Mantıklı çünkü özellikle Anadolu’da  1/4 para verip; yerel şirketlerin yanına tezgah kuran ve  rakip olan büyük firmalar vardı. Şimdi şartlar eşit olacak.

8) B2B ilişkilerinde her iki tarafı da koruma amaçlı “Mesleki Hizmet Sigortası” geliyor. 

9) En büyük problem, nihai müşteri yine % 100 korunmuyor veya vurgun yapan firmanın enkazını kaldırmak yine bize düşüyor. Açalım konuyu; eğer “KAMUYA AÇIK” bir tur yapıyor ve ilan ediyorsanız ki; bu mail yolu ile bile olabilir, Siz tur operatörü teminatı vermek zorundasınız. Her tur operatörü şirketi, bir önceki senenin cirosunun % 10’u kadar teminat verecek (bu rakam en az giriş aidatı kadar olacak. Yani 200 bin TL). Olası bir batma-kaçma durumunda sigorta şirketi tüketicinin % 100 zararını karşılayacak. 

Dinlerken güzel. İyi de, geçen sene 10 milyon ciro yapan şirket 1 milyon teminat verecek. Ama bu sene çarpma niyeti olup 200 milyonla yok olursa 190 milyonu sigorta şirketi ödeyecekmiş.

İyi de arkadaşım; bu sigorta şirketi Hilal-i Ahmer Cemiyeti değil ki.

Ya, şimdi olduğu gibi toplamda 300-500 bin TL kadar öderim diyecek ya da 190 milyonu öderse dönüp bizden; ek prim veya başka bir şekilde bunu tahsil edecek. Kısaca birileri yine milleti dolandırıp kaçacak, kabak yine bizim başımıza patlayacak.

Felaket tellallığı gibi olmasın ama; DEMEDİ DEMEYİN!  

Nedir bunun çaresi? 40 defa yazdık çizdik. Hac – Umreciler gibi kaç paralık tur yapacaksan o kadarlık teminat mektubu karşılığı sigorta şirketinden KONTÖR alacaksın. Poliçenle birlikte KONTÖR düşecek, ama tur dönüşü kontör aynen sana iade olacak… 

Akıllı dünyada tüketiciyi % 100 koruyan sistem bu. Diğer tüm sistemler hasar* halinde yani batan-kaçan durumunda yükü günahı olmayan paydaşlara yani bizlere bölen bir sistemdir.

Ama iddia ediyorum. Kanun yine onların dediği gibi çıkacak ve yine her sene 3-5 firma % 1 teminat yatırıp piyasayı dolandıracaklar.

Hem maddi olarak yük bize binecek hem de yine ana babalar turculara kız vermemeye devam edecekler…

“Yeni yasamız hazırlanırken; fısıltı gazeteleri tam gaz mesai yapıyor”