Hataylı turizmcilerin yüzü gülüyor!

Hatay Turizm Derneği Başkanı Sabahattin Nacioğlu.

Last Updated on 13 Eylül 2018 by Göksal Serdar

İnanç, kültür, deniz, yayla, dağ, sağlık ve gastronomi turizmi ile Türkiye’nin her yerinden ve yurt dışından misafir akınına uğrayan Hatay’da otellerin doluluk oranları hem esnafın hem de turizmcilerin yüzünü güldürüyor.

Hatay Turizm Derneği Başkanı Sabahattin Nacioğlu, bacasız sanayi olarak tabir edilen ve ülkemize büyük döviz girdisi sağlayan turizmin, Hataylı turizm sektörü temsilcilerinin yüzünü güldürdüğünü belirterek, “2018 yılı ikinci dönemde yaşadığımız doluluklar sevindirici olmakla beraber adeta ilimiz açısından, esnafımız açısından mutluluk vericidir” dedi. Özellikle Türkiye’nin değişik illerinden gelen yerli turistlerin Hatay sokaklarını bahara çevirdiğini ifade eden Nacioğlu, şunları söyledi:

“Otellerimize yüksek talepler göndermekle beraber bazı seyahat acentelerinin yer bulamaması ilimizin ne kadar önem arz ettiğinin göstergesidir. Bu yıl sadece yerli turistleri ağırlamıyoruz yabancı turistler de ilimize gelmeye başladılar. Brezilya’dan, İtalya’dan, Almanya’dan, Kore’den ve daha değişik ülkelerden gelen misafirler şehrimizde bulunan tarihi mekânları, otelleri ve Hatay yemeklerini beğendiler. Turistlerin ilimizi tercih etmedisindeki en büyük etkenlerden birisi, birçok ilde olmayan turizm çeşidi ilimizde bulunmasıdır. Örneğin;

İNANÇ TURİZMİ:

Asi Nehir kıyısında yer alan St. Pierre Kilisesi Hatay’ın en meşhur tarihi yapılarından biri.

İnanç turizmi yönünden önem arz eden yerleri sıralayacak olursak Habib-i Naccar Camii ve Türbesi, Bayezid-i Bistami Türbesi, Sen Piyer Kilisesi, Hızır Aleyhüsselam Türbesi, Katolik, Ortodoks, Havra ve Protestan kiliseleri…

KÜLTÜR TURİZMİ:

Hatay Kaya Mezarları ve Beşikli Mağara.

İlimiz kültür turizmi yönünden geniş bir yelpazeye sahiptir. Dünyanın en büyük Hatay Arkeoloji müzesine sahip, Sokullu Paşa Kervansarayı, Tarihi Uzun Çarşı, ilimizin içinden geçen Asi Nehri, Harbiye Şelalesi, Titus Tüneli, Kaya Mezarları, Sn Simon Manastırı, İskenderun Deniz Müzesi vs.

DENİZ TURİZMİ:

Türkiye’nin en uzun sahiline sahip Samandağ denizi, Arsuz denizi, Dörtyol, Payas ve Erzin plajları…

YAYLA TURİZMİ:

Yayla turizmi yönünden yeşilliklerle dolu, havasıyla, suyuyla çok güzel yerlerimiz bulunmaktadır. Teknepınar (Batıayaz) yaylası, Atık Yaylası, Belen Güzel Yaylası, Nergislik Yaylası, Çökek Yaylası ve Topraktaş Yaylası gibi yaylalar mevcuttur.

DAĞ TURİZMİ:

Batıayaz Doğa Harikası.

Hatay ilimiz dağlarla, denizlerle çevrili bir şehir olması dolayısıyla bazen dağ turizmi için gelen turist gruplarına şahit oluyoruz. İlimizde bulunan dağları sıralayacak olursak Habib-i Naccar Dağı, Amanos Dağları, Kızıldağ, Kel Dağı (Cebel-i akra) gibi dağlar mevcuttur.

SAĞLIK TURİZMİ:

Sağlık turizmi yönünden başarılı ve önem arz eden şehiriz. Özellikle tam teşekküllü Hastanelerimiz yurt dışından gelen hastalara şifa vermektedir. İlimizde termal yerler olarak; Reyhanlı Hamamat Termali, Güngör Ottoman Termali, Erzin Hattuşa Termali, Erzin İçmeleri, Kisecik İçmeleri gibi sağlıklı mekânlara sahiptir.

GASTRONOMİ TURİZMİ:

Sarma içi gibi lezzetler muhteşem.

Türkiye’nin en önemli ve en zengin mutfağına sahip bir il olmamız bizleri her zaman gururlandırmaktadır. Özellikle yerli ve yabancı turistlerin damaklarına hitap edecek şekilde hazırlanan yemekleri sunmamız konukları mutlu etmektedir. İlimize özellikle gurme turları düzenlenmekle beraber gelen misafirler mutfağımızın lezzetinden zevk almaktadırlar. Mezelerimizin çeşidinin bol olması, ara sıcaklardaki yöremize ait olan İçli köfteyi, Semirseği, Kaytaz böreğini ve yöremize ait Çiğ köfte, Sarma içi gibi lezzetler muhteşemdir. Hatay iline her gelen misafirin Tepsi Kebabı’nın, Kâğıt Keban’ının odun fırınında pişmesi ayrı bir lezzet vermektedir. Yöremize ait bir değişik yemek ise buğdaydan ve kara etten yapılan Aşür (Keşkek) de sofralarımızın vazgeçilmez yemeğidir. Tabi bunları anlatırken ağzınızın sulandığını ve bir an önce Hatay ilini ziyaret etmeyi arzuladığınızı inanıyorum. Bizler de sizleri misafir etmekten son derece mutlu oluruz. Ya Ekşi Aşını, Kabak Boraniyi, Şıh’ıl Mıhşıyı, doğal olarak toplanan asma yaprağından yapılan sarmalarımızı da unutur muyuz? Tüm bu yemeklerin ardından tatlı yiyelim tatlı konuşalım sözünü herkes bilir, işte bu söz çok güzeldir. Ağzımızı tatlandıracak künefemizi közde pişirilerek peynirinin güzelce sünmesini sağlıyoruz, sonra künefenin üstüne dökülen şerbetin çıkardığı ses insanların bir an önce midelerine indirmelerine etkendir. Yöremize ait bir diğer tatlı ise Kabak Tatlısıdır. Bizde kabağı kirece yatırılır daha sonra pişirilir, kabak tatlısını yerken lezzetine lezzet katmak isterseniz üzerine tahin ve ceviz koyarak yemenizi tavsiye ederiz. Peki İrmik Helvasını hiç yediniz mi? Hatay ilimizde iki çeşit yapılır. Bir unla yapılan bir de sadece sünme peynirle yapılan helva evlerde hanımlarımız peynirle yapmaktadırlar. Helvanın özelliği çok güzel sünmesidir, şayet sünmüyorsa kıvama gelmemiştir.

Meşhur Hatay Tepsi Kebabı.

“HATAY TURİZMDE GITPA İLE BAKILAN BİR ŞEHİR OLUR” 

UNESCO boşu boşuna Hatay ilimize Gastronomi ünvanı vermedi. Bu ilin daha iyilere taşınması için her hemşehrimize görev düşmektedir. Halk olarak birbirimizle ve beraberce hareket ederek ilimizi daha iyi tanıtmalıyız. Bu konularda yiyecek içecek sektörlerine, konaklama tesislerine, esnafımıza büyük işler düşüyor. Eğer gelen konukları iyi şekilde misafirperverlik göstereceksek sunduğumuz yemeklerin lezzetli olmasına, servislerin intizamlı ve hijyene önem vermeliyiz. Bunun yanında şehrimizin yolları, kaldırımları, sokakları, tarihi mekânları, Park sorunlarını, ulaşım sorunlarını ve en önemlisi tüm bireyler olarak el birliğiyle sorunları çözmeliyiz. Bu sorunlarımız çözülmesi durumunda Hatay ilimiz gerek turizm konusunda gerek diğer konularda gıptayla bakılan bir şehir konumuna gelir. 2019 yılının şimdiden hedeflenerek daha fazla turist gelmesi için girişimlerimizi yapmalıyız”.