Varlık yokluk savaşı veren otellere ‘fırsatçılık’ suçlaması tepki çekti!

Last Updated on 5 Aralık 2020 by Yaşar Çelik

Sabah Gazetesi köşe yazarı Funda Karayel bugün (5 Aralık Cumartesi) yayımlanan “Yasakta Oteller 3 Gece 2 Gün Kampanyalarıyla Fırsatçılık Yapıyor” başlıklı yazısında “Oteller, sokağa çıkma kısıtlaması süresince karşı konulamaz kampanyalarla herkesi kendisine çekmeye çalışıyor. Kaçamağın adı ne zaman ‘Yasak var, eve dönemiyorum’ olmuş?” dedi.

Karayel, pandemide en çok zarar gören sektörlerin başında gelen turizm sektörü için şöyle yazmış; “Neredeyse tüm seyahat siteleri ücretsiz, kredi kartsız rezervasyon yapmaya başlamışlar bile. Neden, virüs daha iyi yayılsın diye mi? Öte yandan konaklama rezervasyonunun başlangıç zamanı ile konaklama tesisine ulaşım süresi içerisinde rezervasyonu olduğunu belgelemek kaydıyla herhangi bir izin almaksızın özel ve toplu ulaşım araçlarıyla seyahat edilebiliyor. Neden; hem kaçamak yapılsın, hem rahatça gezilsin diye mi?”. Funda Karayel, şu an “İstanbul’daki otellerin doluluk oranları inanılmaz” olduğunu da yazısında belirtmiş.

Uluslararası Otelciler Derneği (INTHA) Başkanı Barış Türer, Köşe Yazarı Funda Karayel’in 5 Aralık 2020 Cumartesi günü yayımlanan “Yasakta Oteller 3 Gece 2 Gün Kampanyalarıyla Fırsatçılık Yapıyor” başlıklı yazısına hatırlatma niteliğinde şu cevabı verdi:

TÜRKİYE’NİN DÜNYA TANITIMINDA BÜYÜK ROL OYNAYAN OTELCİLİK SEKTÖRÜ İÇİN HOŞ OLMAYAN BİR BENZETME

“Çok Kıymetli Funda Hanım,

Bizler konaklama sektörü emekçileri olarak 2015 yılından bu yana, ekmeğimizi kaybetmemek uğruna işletmelerimize ve sektörümüze sahip çıkmanın şiddetli gayreti içerisindeyiz.

Son 5 senedir süre gelen global dünya krizi ve 2020’de tanıştığımız pandemi sürecinde de kimilerimiz bu gayretlerimizle istatistik uzmanı, kimilerimiz ise matematik mühendisi mantığıyla aksiyonlarda bulunur olduk.

“Fırsatçılık” gibi hoş olmayan bir benzetmeyle dile getirdiğiniz, rızkını çıkartmaya gayret eden biz otellerin ülkemizin dünya tanıtımında büyük rol oynadığını ve her bir otel çalışanının ise birer barış elçisi olduğunu da hatırlatmak istiyorum.

“BİRÇOK ALAN VE İŞLETMEDEN DAHA GÜVENLİYİZ”

“Gel otelde restoranlar açık, ye, iç, sporunu yap, yasak seni etkilemesin’ düşüncesi hakim. Peki ya otellerde Covid-19 yok mu?” sorunuza istinaden, Sayın Cumhurbaşkanımızın 30 Kasım’da imzaladığı genelge kapsamında ıslak alanların kapalı ve birçok alanında kısıtlı hizmet veriyor olduğunu bilmenizi isterim. Pandemi sürecinde Kültür ve Turizm Bakanlığımızın girişim ve büyük gayretleriyle, dünyada bir ilk olan ve tüm dünya ülkelerine örnek olan “Güvenli Turizm Sertifikası” sistemi ile bu belgeye sahip tüm otellerin birçok alan ve işletmeden çok daha güvenli olduğunu yaşadık, gördük ve gösterdik.

35 MİLYON TURİST KAYBI

“Şu an İstanbul’daki otellerin doluluk oranları inanılmaz” cümlenizi ise üzülerek okudum ki, otellerimizin sahip olduğu “Güvenli Turizm Sertifikası” ile pandemi sürecinde en çok misafir alan ülkeler arasında yer almamıza rağmen 2020 yılında 2019’a göre 35 milyon turist kaybı ile kapatmayı ön görmekteyiz. Bahsettiğiniz İstanbul’daki otellerin yüzde 70’i hali hazırda kapalı durumdadır. Pandemi süreci başında kapanıp, yaz döneminde açılan tesislerin yeniden kapanmaya başladığını da belirtmek isterim.

GAZETECİLİKTEN ÇOK UZAK!

Bu kadar detaylı açıklamalarım sonrasında “araştırmacılıktan”, “gazetecilikten” ve “gözlemcilikten” çok uzak, 2 milyon barış elçisinin çalıştığı bir sektörü “kaçamak“, “özel buluşma paketleri” gibi tabirlerle Türk aile yapısına aykırı bir yapıymış gibi göstermiş olmanızı ve 5 Aralık Dünya Kadın Hakları gününde bir kadın olarak kaleme aldığınız tüm sektör çalışanlarının emek ve haklarına karşı yazdığınız bu köşe yazınızı şahsım, temsil ettiğim yönetim kurulum ve sektörüm adına esefle kınıyorum.

Saygılarımla…

Barış TÜRER
Uluslararası Otelciler Derneği
Yönetim Kurulu Başkanı”