Sözcü yazarından İstanbul Havalimanı yorumu: Uçmaktan çok koşuyorsun

Last Updated on 24 Temmuz 2019 by Turizm Günlüğü

İstanbul Havalimanı hakkındaki görüş, yorum ve eleştirilerini Sözcü Gazetesi’nden Bekir Coşkun’da bugünkü köşesinde yer verdi. İşte Coşkun’un kaleme aldığı o yazı…

Sözcü yazarı Bekir Coşkun, İstanbul Havalimanı deneyimini okurlarıyla paylaştı. Coşkun, uçağın yanaşması sırasında dakikalarca uçağın karada hareket ettiğini anlatırken, “Gittik, gittik, gittik” ifadesini kullandı.

Bekir Coşkun’un bugünkü (24 Temmuz 2019) “Yeni havaalanında uçmaktan çok koşuyorsun…” başlıklı yayımlanan yazısı şöyle:

“Dünyanın en büyük havaalanına” indik…
Uçak başladı karadan gitmeye…
Gittik…
Gittik…
Gittik…

Uçak bir ara durdu, sevindik geldik diye, hostes “Yerinizden kalkmayınız, daha gelmedik” dedi… “Dünyanın en büyük havaalanında” yeniden yola koyulduk…
Gittik…
Gittik…
Gittik…

Körüklü sistemden indirmediler bizi, inip Hac kafilesi gibi kuyruk olmuş bizi bekleyen otobüslere bindik…
Gittik…
Gittik…
Gittik…

Dünyanın en büyük havaalanında “Gelen yolcular” yazılı bir kapının önünde durduk, indik koridor uzun olmalı ki ortada “yürüyen yol” var, yürüyen merdivenlerin aşağı ya da yukarı çıkartmayanı, koridorun tam ortasında düz gidiyor, koşup üzerine atladık…
Gittik…
Gittik…
Gittik…

Yürüyen yol bitti, aktarmalı olanlar valizleri kaçırmayalım diye hep birlikte koştular, biz de koştuk, yine yürüyen yol yeniden başladı, bindik…
Gittik…
Gittik…
Gittik…

Büyüklüğü dönüm hesabına göre yaptıkları için oraya “Dünyanın en büyük havaalanı” yazmışlar… Yazmalarına gerek yoktu aslında, kim o kadar koşsa herkese anlatır:

“Dünyanın en büyük havaalanı… Git, git, git…”

“Dünyanın en büyük havaalanı” olunca, merdiven ile uçağı birbirine denk getirmek de kolay olmuyor… Körük geldi kapı açılmadı, kapı açıldı körük gitmişti, on kişi merdiveni ittire ittire getirdiler, merdivenlerden inip yandan bir merdivenle körüğün içine girdik, böylece hem körük işe yaramış oldu, hem merdiven…

Türkler piyade bir toplumdur, onun için uçma işini asırlardır şıhlara bıraktılar… “Dünyanın en büyük havaalanını” yaptılar, uçmaktan çok koşuyorsun…

Ben tam bu satırları yazarken Devlet Bahçeli, Amerikalıların F-35’leri vermeyişlerine kızmış “İstersek kendi savaş uçağımızı 2023’te yaparız” diyordu…

Bakın uçtu…

2023, şurada dört sene var…

Git…
Git…
Git…