Salda Gölü mahkemelik oldu

Türkiye'nin Maldivleri Salda Gölü, Burdur/Yeşilova (Foto Kaynak: saldagolu.com)

Last Updated on 1 Ağustos 2019 by Yaşar Çelik

Burdur’un Yeşilova ilçesinde bulunan Salda Gölü’nde millet bahçesi yapılması için TOKİ’nin önceki gün yaptığı ihale yargıya taşındı.

Odatv.com’da Yusuf Yavuz imzalı yayınlanan haberde Yeşilova’da yaşayan 5 vatandaşın avukatları aracılığı ile ihalenin yapıldığı İstanbul Küçükçekmece Cumhuriyet Savcılığına sunduğu şikayet dilekçesinde, “Korunması gereken sit alanlarında yasalara aykırı olarak ve kesinleşmeyen imar planlarına aykırı ihale açmak ve 31 Temmuz 2019 tarihi itibariyle bu ihaleyi gerçekleştirme 2863 sayılı yasanın 65. maddesinde ifade edildiği şekilde koruma alanlarına imar izni verme anlamına gelir” ifadelerine yer verilerek TOKİ görevlileri ve ilgili diğer kamu görevlileri hakkında kamu davası açılarak cezalandırılmaları talep edildi.

Doğal güzelliği ve barındırdığı biyolojik zenginlikle Türkiye’nin nazar boncuğu göllerinden biri olan Salda Gölü kıyısında inşa edilmek istenen millet bahçesi için önceki gün ihale gerçekleştirildi. TOKİ’nni gerçekleştirdiği ihale kapsamında 7 istekli firmanın millet bahçesi inşa etmek için başvuruda bulunduğu öğrenildi.

TOKİ: “SALDA’YI KORUMAK İÇİN MİLLET BAHÇESİ YAPILACAK”

TOKİ’den yapılan açıklamada ise istekli firmalar arasında yapılacak seçimden sonra sözleşme imzalanarak Salda Gölü kıyısındaki millet bahçesinin inşasına başlanacağı kaydedildi. TOKİ’nin açıklamasında, yapılması planlanan millet bahçesinin Salda Gölü’nün korunmasını ve gelecek kuşaklara aktarılmasını sağlayacağı öne sürüldü.

İHALEYİ YAPAN GÖREVLİLER HAKKINDA SUÇ DUYURUSU YAPILDI

Ancak günlerdir Türkiye’nin gündeminden düşmeyen koruma altındaki Salda Gölü’nün kıyısına millet bahçesi yapılması projesine tepkiler de artıyor. TOKİ’nin yaptığı ihale öncesinde Isparta İdare Mahkemesi’nde dava açarak hem ihalenin hem de projenin iptalini talep eden Yeşilovalı 5 yurttaş, TOKİ’nin ihaleden geri adım atmaması üzerine bu kez de ihaleyi gerçekleştiren kamu görevlileri hakkında suç duyurusunda bulundu.

KAMU GÖREVLİLERİNİN YARGILANMASI TALEP EDİLDİ

Yeşilovalı yurttaşların vekaletlerini üstlenen Antalya Barosu avukatlarından Münip Ermiş, Tuncay Koç ve Mustafa Şahin’in İstanbul Küçükçekmece Cumhuriyet Savcılığı’na sunduğu şikayet dilekçesinde, 2863 sayılı yasanın açık hükmüne rağmen, Salda Gölü alanında askıda olan ve kesinleşmeyen imar planlarına dayalı olarak Kamu ihalesi gerçekleştiren Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) görevlileri ve isimleri soruşturma sırasında tespit edilecek diğer kamu görevlilerinin yargılanmaları talep edildi.

“2863 SAYILI KORUMA KANUNUNA MUHALEFET EDİLDİ”

Kamu görevlilerinin, 2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 65. maddesine muhalefet ettikleri iddiasıyla yapılan şikayet başvurusunda, 140 bin 496 metrekarelik alanda millet bahçesi yapılması planlanan Salda Gölüyle ilgili uygulama imar planlarının Burdur Valiliği’nce 10 Temmuz tarihinde ilan edildiğine dikkat çekilerek şöyle denildi: “İmar Kanununa göre imar planları 30 gün süresince askıya çıkar ve askıdan indikten sonra kesinleşir. Hatta planlara itiraz varsa bu itirazlar ilgili kurumlarda görüşülerek itiraz hakkında bir karar verilir. İtiraz kabul edilirse bu kısım ayrıca ilan edilir. Dolayısıyla imar planlarının kesinleşmesi bir mevzuata ve prosedüre tabidir ve bu prosedüre uyulmadan ihaleye çıkmak kanuna aykırıdır.

“PROJE DE İHALE DE KANUNLARA AYKIRIDIR”

“Ayrıca alan sulak alan olup, mevzuata göre yapılması gereken sulak alanlar havza planlaması yapılmamış, sulak alanlar yönetmeliğine göre yapılacak projeye ait ekolojik değerlendirme raporu mevcut projede yapılmamış olup, ekosisteme ne gibi bir zarar vereceği araştırılmamıştır. Böylesine önemli bir göl üzerinde ÇED süreci de işletilmeden (en azından proje için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan ÇED gerekip gerekmediğine dair görüş sorulmalı idi) bu prosedürler de işletilmeden böyle bir projeye girişmek ve ihaleye yapılması açık bir şekilde kanunlara aykırıdır.”

ÖÇK ALANLARINDA SİT ALANI KARARLARI GEÇERLİ OLACAK

Salda Gölü ve bulunduğu alanın 383 sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümleri uyarınca Özel Çevre Koruma Bölgesi ilan edildiğine de dikkat çekilen şikayet başvurusunda, alanın aynı zamanda birinci derece doğal sit alanı ile sulak alan, Önemli Doğa Alanı ve Tabiat Parkı niteliklerine sahip olduğu kaydedilerek şöyle denildi: “Özel Çevre Koruma Bölgesi ilan edilen alanlarda, 19/f maddesi uyarınca 2863 Sayılı Tabiat ve Kültür Varlıklarını Koruma Kanunu çerçevesinde alınan sit kararları aynen geçerli olacaktır. Bir alanın koruma bölge kurulunca sit olarak ilanı, bu alanda her ölçekteki plân uygulamasını durdurur.”

YASANIN İHLALİ, 5 YILA KADAR HAPİS CEZASINI ÖNGÖRÜYOR

2863 sayılı yasanın 65.maddesinde yer verilen “Tescil edilen sit alanları ve korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarının bu Kanuna göre tebliğ veya ilan edilmiş olmasına rağmen yıkılmasına, bozulmasına, tahribine, yok olmasına veya her ne suretle olursa olsun zarar görmesine kasten sebebiyet verenler ile izin alınmaksızın inşaî ve fiziki müdahale yapanlar veya yaptıranlar, iki yıldan beş yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezasıyla cezalandırılır” hükümlerine atıfta bulunulan şikayet başvurusunda, “Bu kanuna aykırı olarak yıkma veya imar izni verenler, iki yıldan beş yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezasıyla cezalandırılır” denildi.

“İHALE EMRİNİ VERENLER DE SORUŞTURMAYA DAHİL EDİLMELİ”

Korunması gereken sit alanlarında yasalara ve kesinleşmeyen imar planlarına aykırı olarak ihale açmak ve 31 Temmuz 2019 tarihi itibari ile bu ihaleyi gerçekleştirmenin, 2863 sayılı yasanın 65. maddesinde ifade edildiği şekilde koruma alanlarına imar izni verme anlamına geldiğine dikkat çekilen şikayet dilekçesinde, “İmar izni verme kamusal bir görevdir. Bu suç türü, izni vermeye yetkili ve görevli kişiler tarafından işlenebilir. Koruma alanlarında ihale açan ihale açan, ihale gerçekleştiren ve ihaleye emir veren tüm kamu görevlilerinin bu soruşturmaya dahil edilmesi gerekir. Bu nedenle bu sürece katılan ve izin veren tüm görevlilerinden şikayetçi ve davacıyız. Müvekkillerin de bu soruşturmaya müşteki ve zarar gören olarak dahil edilmesini talep ediyoruz. Yukarıda açıklanan anılan suç nedeniyle, şüphelilerin tespiti ile haklarında ceza soruşturması başlatılarak, kamu davası açılmasını ve cezalandırılmalarının talep ederiz” ifadelerine yer verildi.