Turizmciler yeni düzenlemeden memnun ama…

ETİK Yönetim Kurulu Başkanı ve TÜROFED Başkan Yardımcısı Mehmet İşler

Last Updated on 4 Ekim 2017 by Yaşar Çelik

Mehmet İşler, ecrimisil bedelleri belirlenirken yatırım yapan, katma değer yaratan turizmcilerin şemsiye, şezlong kiralayanlarla aynı kefeye konmamasını istedi. Arazi tahsislerinde her bakanlığın farklı kira hesaplama yöntemi uyguladığına dikkat çeken İşler, bu konuda ortak bir yöntem belirlenmesinin yararlı olacağını belirtti.

Bazı Vergi Kanunları ile Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı geçtiğimiz hafta Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) sunuldu. Kanun tasarısının içeriğine ilişkin bilgi veren Maliye Bakanı Naci Ağbal, tasarıyla turizm yatırımcılarına büyük bir fırsat getirildiğini belirtti. Bakan Ağbal, “Turizm yatırımcıları kira sürelerini 49 yıla uzatabilecekler, isterlerse tesislerin olduğu yerleri satın alabilecekler” dedi.

TÜROFED Başkan Yardımcısı ve Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamalar Birliği (ETİK) Başkanı Mehmet İşler, kanun tasarısının turizm yatırımlarına ilişkin hükümlerini olumlu bulduklarını söyledi. Tasarının yasalaşması durumunda getirilecek düzenlemeyle kira süresinin bitimine ne kadar kalırsa kalsın kira süresinin yeniden 49 yıla tamamlanacağını hatırlatan İşler, isteyen yatırımcıya kiraladığı yeri bedelini ödeyerek satın alabilme imkanı getirileceğini dile getirdi.

DÜZENLEME SEVİNDİRİCİ

Maliye Bakanlığı’ndan irtifak hakkıyla yer kiralayanların bu yerleri satın almak istediklerinde en fazla iki yıl vadeyle satın alabildiğini belirten Mehmet İşler, yasa tasarıyla getirilen düzenlemeyle bu sürenin beş yıla uzatılmasının sevindirici olduğunu söyledi. Tasarıyla getirilecek düzenlemelerin ülke ekonomisine önemli katkılar sağlayan turizm sektörüne soluk aldıracağını ve yatırımcıları turistik tesislerde yeni yatırımlar yapmaya yönelteceğini anlatan Mehmet İşler, “Sonuçta kazanan Türk turizmi olacak” dedi.

Mehmet İşler, 2634 Sayılı Turizmi Teşvik Kanunu uyarınca Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan tahsisli 380 tesisin yanı sıra 6831 sayılı Orman Kanunu uyarınca Orman Bakanlığı ve 5393 sayılı Belediye Kanunu uyarınca belediyelerce tahsis edilen toplam 509 tesis bulunduğunu hatırlattı. Bu tesislerin yüzde 25’inin 16 – 20 yıl, yüzde 18’inin 21- 25 yıl arası, yüzde 41 – 45’nin altı yıla kadar süresi kaldığını belirten İşler, “Yerleri Kültür ve Turizm, Orman ve Maliye bakanlıklarından tahsis belgeli tesislerin kira sürelerinin 49 yıla çıkarılması yerinde bir karar” diye konuştu.

Bakanlıklarca tahsis edilen bu yerlerin kiralanmak yerine durumuna göre satış koşullarının gözden geçirilmesi, vadesinin uzatılmasını da doğru bir karar olarak niteleyen Mehmet İşler, “Devletin ekonomik kaynağa ihtiyacı var. Bu yerlerin yabancılara, fon şirketlerine değil de risk alan, yatırım yapan, emek veren, güzelleştiren, canlandıran, istihdam sağlayan, döviz getiren, katma değer yaratanlara satılması hakkaniyete de uygundur” görüşünü dile getirdi.

ORTAK HESAPLAMA YÖNTEMİ BELİRLENSİN

Yasal düzenleme yapılırken il özel idareleriyle belediyelere ait kamu arazilerinin de bu kapsama alınmasını öneren Mehmet İşler, “İl özel idareleri ve belediyeler ayrı tutulursa kavram karmaşası ve haksız rekabet olacaktır” dedi. Arazi tahsislerinde her bakanlığın farklı kira hesaplama yöntemi uyguladığına dikkat çeken İşler, bu konuda ortak bir yöntem belirlenmesinin yararlı olacağını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:

“Kira bedelleri belirlenirken farklı yöntemler uygulanması kafa karışıklığına yol açıyor. Basit, sade ve ortak hesaplama yöntemi belirlenip tüm tahsislerde bu yöntem uygulanabilir. Aynı uygulama diğer kamu arazileri, belediyeler ve il özel idarelerine ait arazilerdeki tahsisler için de yapılabilir. Böylelikle tahsisli araziler üzerinde kurulu tesisler arasındaki haksız rekabet de ortadan kalkacaktır. Bu yasalarda yapılacak değişikliklerle mümkün. Bazı kanun ve kanun hükmünde kararnamelerde değişiklik yapılmasına ilişkin kanun tasarısının gündeme geldiği süreçte bu konu da çözüme kavuşturulabilir.”

ECRİMİSİL 

Ecrimisil konusunun turizmciler için “kanayan yara” olduğunun altını çizen TÜROFED Başkan Yardımcısı ve ETİK Başkanı Mehmet İşler, “Ecrimisil bedelleri çok ağır, turizmciler bu bedelleri ödemekte zorlanıyor, hatta ödeyemiyor” dedi. Ecrimisil metrekare birim bedelinin kullananlar arasında herhangi bir ayrım yapılmaksızın, taşınmazın emlak vergisine esas asgari metrekare birim değeri üzerinden hesaplandığını hatırlatan İşler, şu görüşleri dile getirdi:

“Turizm bölgelerinin kıyı kesiminde milyonlarca liralık yatırım yapan, hizmet üretenler ecrimisil bedelleriyle cezalandırmamalı. Ecrimisil bedelleri belirlenirken alana yatırım yapan, katma değer yaratan turizmciler şemsiye, şezlong kiralayanlarla aynı kefeye konmamalı. Konjonktür, zor durumdaki turizm sektörünün ayakta kalabilmesi için, itirazsız ve peşin ödemedeki indirim hakkı da korunarak desteklenmesini gerektiriyor. Bu konuda pozitif ayrımcılık yapılmasını ve gündemdeki yasa tasarısında sektör lehine düzenlemeler yapılmasını bekliyoruz.”