Last Updated on 8 Mart 2023 by Turizm Günlüğü
I-MICE Derneği Başkanı Hüseyin Kurt, 6 Şubat Depremi’nin etkinlik ve organizasyon sektöründe yol açtığı kayıplar hakkında değerlendirmelerde bulundu. Yaşadıklarımızı unutmadan yarına hep
Uluslararası MICE Endüstrisi Derneği (I-MICE) Başkanı Hüseyin Kurt, organizasyon ve etkinlik sektöründe yaşanan kayıplara yönelik değerlendirmesinin yanı sıra; sektör temsilcilerine ve yöneticilere de çağrıda bulundu.
“BİZ ELİMİZİ TAŞIN ALTINA KOYMAYA HAZIRIZ”
MICE firmaları olarak işlerinin “organizasyon ve koordinasyon” olduğuna ve bu alanda güçlü kaslara, hareket gücüne sahip olduklarına dikkat çeken Hüseyin Kurt; yardımlaşma, dayanışma ve yarınlara hazırlanma konularında görev almaya hazır olduklarını belirtti.
I-MICE Derneği Başkanı Hüseyin Kurt’a yönelttiğimiz sorulara verdiği cevaplar şu şekilde:
Depremin turizm sektöründe yaratığı kayıplar hangi boyutlarda? Genel bir durum değerlendirmesi alabilir miyiz?
Felaketin felaketi olarak adlandırılan bu afet ile birlikte 11 şehrimiz ve milyonlarca insanımız etkilendi. Depremden etkilenen şehirler ağırlıklı olarak kültür turizmine, bölgesel toplantı, etkinlik, organizasyon ve özellikle şirketlerin satış ve pazarlama kadrolarında çalışan arkadaşlarımızın şehirlerarası seyahatlerde bölge konaklamalarına ev sahipliği yapan şehirlerdir. Dolayısı ile öncelikle bu şehirler adına kayıp maalesef çok yüksek.
Hepimizi derinden sarsan bu afet ile birlikte etkinlik ve organizasyonlar tarafında da %25-30 arası iptal ve %60-70 civarında özelikle Nisan ve Mayıs ayına ertelemeler aldık.
Deprem sonrasında mevcut ve yaz sezonuna yönelik rezervasyonlarınız nasıl bir seyir izledi? Hangi boyutta etkilendi?
Yurt dışından gelen talep ve rezervasyon akışında bir azalma yok. Lakin, 11 şehrimizin ve milyonlarca insanımızın etkilendiği bu afet sonrasında gerek yaz turizmi gerekse de yurt içi turizm hareketliliği ilk etapta yıl sonuna kadar düşüş yönünde hareketlilik seyredecektir.
“GEÇEN SENE HİÇ BEKLEMEDİĞİMİZ YOĞUNLUKTA BİR YAZ DÖNEMİ YAŞAMIŞTIK”
Bundan sonrası için rezervasyonlarda ve iş hacminizde nasıl bir seyrin yaşanacağını öngörüyorsunuz?
Tabi şu anda durumlar çok sıcak. İnanın ki aklımız ve yüreğimiz hala afet bölgelerinde ve oradaki insanlarla birlikteyken insanın çokta iş ve gelecek organizasyonları düşünmesi mümkün olmuyor. Yaşadıklarımızı unutmadan yarına hep
Önümüzde 20 Mart itibariyle başlayan Ramazan ayı ve sonrasında bayram periyodu ve seçim dönemi var. Hedefimiz şirketlerin de tatile çıkmaya başladığı ay olan Haziran ayına kadar ertelenen organizasyonları tamamlamak.
Pandeminin etkilerini yitirmesi, ertelenen ve bekleyen etkinlik ve organizasyonlar ile geçen sene hiç beklemediğimiz yoğunlukta bir yaz dönemi yaşamıştık. Benzer bir dönem bu sene de olabilir.
Depremin yanı sıra olası “İstanbul depremi” hakkında yapılan açıklamaların turizme yönelik etkileri hangi boyutlarda? Bu konuda turizm sektörü açısından nasıl bir yol izlenebilir?
Tabi her ne kadar bu büyük afet 11 şehrimizi direkt etkilemiş olsa da ekonominin kalbi İstanbulumuz da olası ve beklenen İstanbul depremi ile birlikte alarm durumuna geçmiştir. Aslında hepimiz olası gerçeğin hemen önümüzde durduğunu gördük.
Bundan sonrası için siyaset kurumları, belediye ve özellikle turizm ve organizasyon sektörü el ele vermeli. Birlikte çözümleri tartışmalı. Birlikte adım atmalı ve birlikte hazırlanmalı.
Tanıtım çalışmaları açısından neler yapılabilir? Turizmde yeniden toparlanma için nasıl bir yol izlenebilir?
Burada önceliğin depremden direkt ve doğrudan etkilenen 11 şehrimize verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Onlarsız eksiğiz. Onları ayağa kaldırmak gerektiğini düşünüyorum. Bu bölgeler bizim kültürümüz, mirasımız ve varlığımız. Gerek insanımızın gerekse de var olan kültürel yapıların ayağa kaldırılması, bölgede kalan yerel esnafın sattıklarının satın alınması ve turizmciler olarakta buralara gidip tarihin ve kültürün yerinde ve içinde gastronomisi, insanı ve yerel esnafı ile birlikte buradayız. “Unutmayalım” mesajı verilmesi gerekmektedir.
Yöneticilerden beklenti ve talepleriniz nelerdir?
İşimiz organizasyon ve koordinasyon. Bu afet göstermiştir ki kasları güçlü olan bize ve sektör paydaşlarımıza çok rol düşüyor. Dolayısıyla biz taşın altına elimizi koymaya hazırız. Bizleri kullansınlar. Birlikte hazırlanalım. Yarına bugünden hep birlikte hazır olalım diyoruz.
Eklemek istedikleriniz var mı?
İçinde bulunduğumuz afetten ders çıkararak yarına hazır olmak adına “AFETTE GÖNÜLLÜYÜM” adında bir hareketi başlattık. Deprem bölgelerinde ve arka planda gördüğümüz afetin kendisi kurtarma ve destek olmak üzere tamamen bir organizasyon. Bizler özellikle olası bir afette bilinçli ve hazır olup çok daha fazla yük almak ve destek olmak adına bugünden başlamak istedik.
Yakın zamanda hareketimizin tüm yapısını sektörümüz ve paydaşlar ile paylaşıp herkesi gelecekte olası bir afette daha bilinçli ve koordinasyon altında hizmet verecek “AFETTE GÖNÜLLÜYÜM” hareketine destek vermeye, içinde olmaya ve hep birlikte yarına daha hazırlıklı girmeye davet edeceğiz. Yaşadıklarımızı unutmadan yarına hep
