“The New York Times 2020’de Görülecek 52 Yer Listesi” ve yeni turizm anlayışı

Last Updated on 10 Şubat 2020 by Turizm Günlüğü

Kültür ve Turizm Bakanlığı Tanıtma Eski Genel Müdürü İrfan Önal, farklı mecralarda her yıl yayınlanan “görülmesi gereken yerler listeleri”nin turizm, seyahat trendinin gelişimini ve değişimini gözler önüne serdiğini belirterek; destinasyonların bu listede yer almasına etken olan unsurları ele aldı.  

Kültür ve Turizm Bakanlığı Tanıtma Eski Genel Müdürü İrfan Önal, kendi blog’unda “The New York Times Travel’ın 2020’de Görülecek 52 Yer Listesi ve Yeni Turizm Anlayışı” başlıklı bir yazı kaleme aldı.

İrfan Önal, bu yazısında, New York Times Travel’ın “2020’de Görülmesi Gereken 52 Yer” listesinde yer alan destinasyonların bu vb. listelerde yer almalarını sağlayan unsurları ve özellikleri sıraladı.

Önal’a göre destinasyonların öne çıkan bu özellikleri; insanın merak güdüsünü, deneyim ve iletişim isteğini ortaya koyarak; bu destinasyonları gözde kılıyor.

Peki; farklı yayın ve mecralarda yer alan “Dünyanın En Güzel Yeri” iddiasını Kimler gerçek kılıyor? İşte yanıtı…

—O—

“The New York Times Travel’ın 2020’de Görülecek 52 Yer Listesi” ve Yeni Turizm Anlayışı

Her yıl olduğu gibi 2020 yılına yönelik olarak da çeşitli turizm, seyahat dergi veya web siteleri görülmesi gereken yerler ve yeni trendler listeleri oluşturdular. Bunlardan en fazla dikkat çekenlerden biri de The New York Times Travel’ın listesidir.

Bu listeleri zaman içinde izlediğimizde aslında turizm, seyahat trendinin gelişimini ve değişimini de gözlemleyebiliriz.

Destinasyon olarak bu listede olmak oldukça önemli… Çünkü hem etkili bir etiket alıyor hem de iletişiminizi güçlendiriyorsunuz.

Bu yıl da bilinen veya adını yeni duyduğumuz 52 yer listede yerini aldı.

Dünyanın tüm kıtalarından, her köşesinden destinasyonun olduğu bu listede ülkemizden de bir destinasyon var: ANTAKYA…

UNESCO Yaratıcı Şehirler Gastronomi Ağı’nda bulunan şehrimizin listede yer alma nedeni ise çok önemli bir mozaik mirasına sahip olması ve yapımında epey emek, para harcanan ve yeni açılan Müze Otel’in varlığıdır.

Antakya’nın özellikleri arasında Hristiyanlık için çok önemli bir yer teşkil etmesinin yanı sıra sahip olduğu tarihe ve kültürel mirasa da değinilmiş. Ne kadar kadim değerleri olsa da Antakya’nın bu listeye girmesinde özellikli mimarisi ve konseptiyle Müze Otel’in payı büyük olmuştur. Böylece destinasyonun iletişimi için önemli bir başarı da sağlanmıştır.

Bu 52 yeri, görülesi kılan özelliklerine de şöyle bir baktığımızda turizm ve seyahatin günümüzdeki algılanış biçimini de rahatlıkla görüyoruz…

Destinasyonları belirtmeden değinecek olursak: Yeni lokantalar, tarihî tiyatrolar, korunmuş alanlar, ulusal parklar, özgünlük, uzaklık, temiz hava, sürdürülebilir politikalar, gastronomi mirası, müzik, spor organizasyonları, arkeoloji, koruma kültürü, dağlar, macera, çevre kirliliğini sınırlayan politikalar, dans, yaşam biçimi ve enerjisi, doğa, ormanlar, tren seyahati, kuş gözlemciliği, sanat, kültür, farklı mimari tarzlar…

Öne çıkan bu özellikler bize insanın merak güdüsünü, deneyim ve iletişim isteğini ortaya koymaktadır.

Yaşam deneyiminin içinde önemli bir yer tutan seyahat ve yeni yerler görme, dinlenme, yenilenme ihtiyacı etkilediği ve etkilendiği birçok unsurla birlikte çok önemli bir konu olarak düşünmemiz ve yönetmemiz gereken bir konudur.

Onun için turizm ve seyahat herkesin ilgilendiği “Dünyanın En Güzel Yeri” iddiasını savunduğu bir noktadadır.

Bu iddiayı sadece destinasyonunu iyi yöneten ve günün sonunda markalaşabilen yerler gerçek kılabilmektedir.

İRFAN ÖNAL’IN DİĞER YAZILARI:

2020 yılında popüler destinasyonlar ve hikayeleri

Destinasyon (yer) markalamanın basit prensipleri

“Thomas Cook’un iflası orta vadede Türkiye için fırsat barındırıyor”