Turizm sektöründeki olumsuz çalışma şartlarının sektöre etkisi

Last Updated on 16 Mayıs 2020 by Yaşar Çelik

Kâr elde etme amacına yönelmiş işletmelerin bulunduğu hiçbir sektörün tek bir özneden oluşması mümkün değildir. Turizm sektörü varlığını; konaklama işletmeleri, turizm işçileri ve tüketiciler (müşteriler) olmak üzere üç temel özneye borçludur. Ve bu üç öznenin tüm eylemleri ve aralarındaki ilişkileri birbirlerini etkilemektedir.

En basit haliyle bu ilişki şu şekilde etkileşim içindedir:

1. Turizm işletmesi; tüketiciye hizmet sağlayarak kâr elde edebilmek için ticari yatırım ile birlikte hizmet sağlayabilmek için bir takım işçi ile iş ilişkisi kurar, çalışma şartları oluşturur ve ticari faaliyetine başlar.

2. Turizm işletmesinin oluşturduğu çalışma şartlarına göre çalışan işçiler ekonomik kaygı ve ağır çalışma şartları nedeniyle işin özenle yapılması borcunu yerine getirememeye başlar ve tüketiciye verilen hizmetin kalitesinde azalma meydana gelir.

3. Tüketiciye verilen hizmetin kalitesindeki azalma, tüketiciyi ilgili işletmeden uzaklaştırır ve işletmenin ekonomik geleceği olumsuz etkilenir. (Öyle ki internette otellerle ilgili yapılan müşteri yorumlarının büyük kısmı personel değerlendirmesi içermektedir.)

Bu üç özne arasındaki ilişki bir döngüdür; konaklama işletmesinin kâr elde etmesi tüketiciye kaliteli hizmet verilmesine bağlı olup, tüketiciye daha iyi hizmet sağlanmasının temelinde turizm işçileri yer almaktadır, turizm işçilerinin işlerini özenle yapabilmesinin temelinde ise çalışma şartlarının iyileştirilmesi yatmaktadır. Konaklama işletmesinin işçiye sağladığı veya sağlayamadığı olanaklar işçinin iş görme ve sadakat borcunu etkilemekte, dolaylı olarak da tüketicinin kararını etkilemekte ve sonuç olarak konaklama işletmesinin kar elde etme amacı olumlu veya olumsuz olarak etkilenmektedir.

MEVSİMLİK İŞ SÖZLEŞMESİNİN TANIMI

Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 29.11.2017 tarihli, 2017/7395E. ve 2017/19354K. sayılı kararından özetle mevsimlik çalışma: “Çalışmanın sadece yılın belirli bir döneminde sürdürüldüğü veya tüm yıl boyunca çalışılmakla birlikte çalışmanın yılın belirli dönemlerinde yoğunlaştığı işyerlerinde yapılan işler mevsimlik iş olarak tanımlanabilir. İşyerinde yürütülen faaliyetin niteliğine göre işçilerin her yıl belirli sürelerde yoğun olarak çalıştıkları ve fakat yılın diğer dönemlerinde iş sözleşmelerinin, ertesi yılın faaliyet dönemi başına kadar ara vermeyi gerektirdiği işler” olarak tanımlanmıştır. Mevsimlik çalışmalara ilişkin yasal düzenleme bulunmaması ve mevsimlik işçilerin çalışma şartları zaten iyileştirilmemişken turizm sektörünün kendi iç yapısından dolayı turizm işçilerinin yaşadığı problemler de her geçen yıl artmaktadır.

TURİZM İŞÇİLERİNİN ÇALIŞMA ŞARTLARI

Farklı platformlarda ve sosyal medyada turizm işçilerinin yaşadığı problemlerin altı defalarca çizilmiş; anayasa ile güvence altına alınmış işçilerin hayat seviyesinin yükseltilmesi çalışma hayatının geliştirilmesi ilkesine bağlı olarak turizm işçilerine hukuki ve ekonomik güvence sağlanması gerektiği defaatle yazılmıştır. Sektör içerisinde yer alan ulaşım, eğlence işletmeleri; gıda ve içecek üreticileri, işverenler vesair turizmin asli veya yan öznesi olan tüm kişi ve kurumlar tüketiciye hizmet amacıyla varlığını sürdürmekte; tüketiciyle vakit geçiren ve yüz yüze olan tek özne ise konaklama işletmesinin işçisi olarak karşımıza çıkmaktadır. Buna rağmen tüketiciyle en çok görüşen ve iletişim halinde olan sektörün önemli öznesi işçilerin olumsuz çalışma şartları her yıl iyileştirilmeye muhtaç bir şekilde varlığını devam ettirmektedir.

Aşağıda sayılacak olan hususlarla sınırlı olmamak üzere turizm işçilerinin çalışma şartları ve işçilerin sorunları şu şekilde sıralanabilir:

• Turizm işçilerinin büyük çoğunluğu (±%80) mevsimlik işçi statüsünde çalışmakta bu nedenle, mevsim dışında kalan dönemde işçilerin sözleşmeleri askıda kalmakta işçilerin gelir elde edememektedir.

• Mevsim dışında sözleşmesi askıda gözüken işçiye farklı işyerleri de askı hali nedeniyle iş vermemekte; işçiler bu askı süresi boyunca işsizlik ödeneğinden yararlanamamaktadır.

• İşverenler tarafından zincirleme belirli süreli iş sözleşmesi yapılarak işçilerin iş güvencesi hükümlerinden yararlanmasını engellemektedir.

• Mevsimlik olarak yoğun çalışma dönemi geçiren konaklama işletmesi, kısa sürede yüksek kar elde edebilmek için ara dinlenme sürelerine uyulmaksızın, işçiler fazla çalışma saatleriyle çalıştırmaktadır.

• İşçilerin insanca yaşama ve kanuni hakkı olan haftalık dinlenme süreleri kullandırılmamakta, bu süreler toplu şekilde mevsim sonuna yakın tarihlerde kanuna aykırı şekilde kullandırılmaktadır.

• Mevsimlik işçi olarak çalışan işçilerin diğer tüm sektörlerde çalışan işçilere göre daha zayıf konumda olması ve işçilerin içerisinde bulundukları ekonomik zorluk ve gelecek korkusu örgütlenmelerini zorlaştırmakta, her işçi her sezon tek başına yeni bir mücadeleye girmek zorundadır.
Tüm bu sorunları yanında turizm işçinin kayıt dışı çalışmaya zorlanması işçilerin ücretlerinin kanun hükümlerine uygun olarak hesap edilmemesi ve işçilere ödenmemesi gibi üzerinde durulması gereken temel sorunlar yer almaktadır. Ancak konaklama işletmelerinin işçiler üzerinden yaptıkları küçük kâr hesapları büyük resme bakıldığında hem kendi işletmelerini hem de ülke ekonomisini etkileyecek sonuçlar doğurmaktadır.

ÇALIŞMA BARIŞININ SAĞLANMASI

Sayılan sorunlarla ekonomik sıkıntı içerisinde bulunan bir işçiden işini özenle görme borcunu beklemek pek mümkün olmamakla birlikte bu sebep sonuç ilişkisi sektör içinde sirkülasyona sebep olarak işveren için de kalifiye işçi ihtiyacının karşılanamamasına sebep olmaktadır. Turizm sektörünün sezon dışında yaşanan sosyal, ekonomik ve uluslararası olaylardan etkilenmeye açık olması ve her sene turizm işletmelerinin sezon beklentisinin belirsiz olması gibi olumsuzluklar da göz önüne alındığında işçiler ile işveren arasında yaşanan bu hukuki ve sosyal çatışmanın sona ermesi gerekmektedir.

** Metin içerisinde yer alan açıklamaların tamamı bilgilendirme amaçlı olup, hukuki tavsiye niteliğinde değildir. Erişim sağlayan ve işlem yapmak isteyen tüm kullanıcılara öncelikli olarak özel hukuki danışma almalarını tavsiye ederiz. Ayrıntılı bilgi almak için www.aremhukuk.com internet sitesi üzerinden bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Av. Arman Ahmet Öztan
A’rem Hukuk Bürosu Kurucu Ortak